Quaresma,
Almeida ve Simao gibi isimleri ‘kelepir’
bonservis ücretleriyle
transfer eden
Beşiktaş’ın sırrı ‘fon’larda çıktı.
Beşiktaş’ın transfer ettiği
futbolcular hem kariyerleri hem de fiyatları ile tüm kamuoyunu şaşırttı. Nasıl şaşırtmasın? Quaresma,
Guti, Almeida ve Simao gibi ünlü isimler, sıradan bir
futbolcuya verilebilecek bonservis ücretleri ve yıllık ücretle Türkiye’ye getirilebildi. Futbol yorumcuları ve
spor adamları bu çok başarılı transferleri hayretle izlerken “Bu işin içinde bir bit yeniği var” türünden cümleleri de duyduk.
Hatta bir spor yorumcusu Beşiktaş’ın
antrenman tesislerini kastederek “Ümraniye’de petrol mü buldunuz” diye
şaka yollu gönderme bile yaptı. Ancak işin aslında ne olduğu dün borsa kulislerinde patladı.
Borsa kulislerini sallayan habere göre BJK’nın mütevazı fiyatlarla transfer ettiğini açıkladığı
futbolcuların asıl sahipleri uluslararası dev bir fon. Beşiktaş bu futbolcuların bonservislerinin ancak yüzde 20’sinde bilemediniz yüzde 30’unda söz sahibi. Beşiktaş’ın borsaya açıkladığı bedeller de sadece kulübün cebinden çıkan rakamlar. Futbolcunun
sözleşme bedelinin fon tarafından ödenen kısmı ise açıklanmıyor.
ALMEIDA’NIN SAHİBİ FON
Peki bu süreç nasıl işliyor? Uluslararası fonlar, futbolcuları aynı şirketler gibi görüyor. Futbolcu’ya yatırım yapan fon, futbolcuyu bir futbol kulübü ile birlikte satın alıyor. Futbolcunun bonservisinin ya tamamı veya yüzde 70-80 gibi büyük kısmı fonda bulunuyor. Amaç gerçekleşip futbolcunun piyasa değeri artınca da
satış listesine konulup satılıyor. Fon futbolcunun bonservisi için ödenen paranın büyük kısmını alarak parayı cebine koyup çıkıyor.
Özellikle
yıldız olma potansiyeli taşıyan futbolculara yatırım yapan bu fonlar, Almeida, Quaresma gibi bir dönem parlayan ancak daha sonra sönmeye yüz tutmuş futbolcular ile
genç futbolcuları
tercih ediyor. İddiaları sorduğumuz adının açıklanmasını istemeyen bir Beşiktaş
yöneticisi, Werder Bremen’den 2 milyon
Euro’ya alındığı açıklanan HugoMiguel Pereira de Almeida’nın fonla ortak alındığını doğruladı ve “Alırken de satarken de ortak olunan birmodelimiz var” dedi. Yönetici diğer oyuncularda bu durumun söz konusu olmadığını kaydetti ancak Quaresma, Guti ve Simao’nun da fonla ortak alındığı yönündeki iddialar güçlü. Aynı yönetici, kulübün borsaya bildirdiği rakamların fon ve kulübün ortak ödedikleri toplamtransfer ücreti olduğunu ifade etti.
Sözleşmeye ‘
İngiliz hukuku geçerli’ maddesi
Fonlar bu alışverişi yaparken futbolcu ile önceden gizli veya açık bir
anlaşma yapıyor. Bu anlaşmaya göre tüm haklar uluslararası fona devrediliyor. Ardından herhangi bir kulüp ile yapılan anlaşmalara ise İngiliz hukuk kurallarının geçerli olduğu maddesi eklenerek futbolcu ile fon arasında yapılan anlaşmanın asıl anlaşma olduğu kabul ediliyor. Böylece futbolcu satılmak istendiğinde ne FIFA’nın ne de futbol kulübünün bir iddiası olabiliyor. Şimdi borsa kulislerinde başta Almeida olmak üzere Beşiktaş’ın 4 as futbolcusunun bonservisinin de uluslararası bir fonda olduğu, bu futbolcular değerini bulur bulmaz satış listesine konulacağı belirtiliyor. Üstelik bu satıştan Beşiktaş’ın öyle fazla bir kazancı da olmayacak.
MEĞER FİYATLARI ÜÇ KAT FAZLAYMIŞ
İddia doğruysa Beşiktaş borsaya da açıkladığı transfer bedellerinin aslında üç-dört katı bir bedelle dört ünlü futbolcusunu transfer etti. Ancak bu bedelin sadece yüzde 20- 30’u kulübün kasasından çıktı. Yani bu iddiaya göre Almeida 2 milyon değil, 6 ile 8 milyon Euro arasında bir bedel ile transfer edilmiş. Diğer yandan Başiktaş’ın borsaya bildirdiği rakam doğru ise yani futbolcunun bonservisi için ödenen para toplam 2 milyon Euro ise bu kez kulübün cebinden bu transfer için sadece 600 bin Euro çıkmış oluyor.
SPK İŞLEM BAŞLATABİLİR
Beşiktaş'ın finansman modeli farklı olsa da halka açık olan şirket bunu açık olarak Sermaye
Piyasası Kurulu'na bildirmediği yatırımcıyı bilgilendirmediği için SPK'nın incelemesine tabi olabilecek.
Satarken de yüzde 80’i fonun
Alırken ödenen miktar az olsa da asıl sorun satılırken ortaya çıkıyor. Çünkü BJK alırken olduğu gibi ancak bonservis bedelinin yüzde 20-30’unu alabilecek. Bir diğer önemli handikap da futbolcunun değerini bulması halinde Başiktaş’ın ihtiyacı olup olmadığına bakılmaksızın satılabilecek olması
BEŞİKTAŞ’IN BİLANÇOSUNDAKİ TAHRİBAT
Öz
sermaye 1 yılda 4 kat birden eridi
Beşiktaş, devre arasında transferleri bir bir patlatarak tüm dikkatleri üzerine çekerken, herkes ‘Beşiktaş bu kadar borç içindeyken, bu kadar klas transferleri nasıl yapıyor' sorusunu sormadan da edemiyor. Çünkü, herkesin malumu olduğu gibi
siyah-beyazlı ekipmali açıdan pek de iyi bir durumda değil. Kulübün son yıllarda aldığı futbolculara ödediği yüksek bonservis bedelleri ve yüksek tazminatlar nedeniyle Beşiktaş'ın bilançosunda oluşan kara delik giderek büyüyor.
BORÇLAR ÜÇ AYDA 38 MİLYON TL ARTTI
Hatta öyle ki, Beşiktaş'ın halka açık şirketi Beşiktaş Futbol
Yatırımları A.Ş'nin özsermayesi, eylül ayında açıklanan ilk 3 aylık bilançosunda eksi 66milyon liraya kadar gerilemiş durumda. Oysa çok değil, Ocak 2010 itibarıyla şirketin özsermayesi eksi 15 milyon civarındaydı. Bir başka ifade ile
Kartal'ın özsermayesindeki erime yaklaşık 9 ayda 4 kat daha arttı. Beşiktaş bilançosundaki sıkıntılar Başkan
Yıldırım Demirören'in, selefi
Serdar Bilgili'den yönetimi devralmasıyla birlikte başladı.
Yaklaşık 7 yıldır Beşiktaş Başkanlığı'nı yapan Demirören döneminde kulübün 2009 yılı 12 aylık bilançosuna göre kısa vadeli borçları 226.7milyon liraya çıkarken, uzun vadeli borçlar 62.7 milyon liraya ulaştı. Oysa
Serdar Bilgili yönetimi devrederken Kartal’ın kısa vadeli borçları 35.7 milyon lira, uzun vadeli borçları ise 34.6 milyon liraydı. Son açıklanan 2010 yılı ilk üç aylık bilançoda ise kısa vadeli borçlar 245.7 milyon liraya çıkarken, uzun vadeli borçlar 80 milyon liraya çıktı. Bir başka ifadeyle Beşiktaş'ın kısa ve uzun vadeli borçları sadece 3 ayda yaklaşık 38milyon lira artmış durumda. Üstelik bu rakamlar sadece ilk üç aylık bilançoya ait. Serdar Bilgili yönetiminin Beşiktaş'tan ayrıldığı 2004 yılıMayıs ayı itibarıyla Beşiktaş kulübü 10.9 milyon kâr ederken, 2009’da yıllık bilanço itibarıyla Kartal, 48.4 milyon lira zarar yazmış durumda.
ZARAR 48.4 MİLYON LİRA
Artan harcamalar nedeniyle 2009’da yıllık bilanço itibarıyla Beşiktaş, 48.4 milyon lira zarar yazmış durumda.
7 YILDA SADECE BONSERVİSE 80 MİLYON EURO HARCANDI
Beşiktaş'ın finansal tablosunda oluşan bu ağır tahribatın hiç kuşkusuz en önemli nedeni alınan çok sayıda futbolcu oldu. Demirören 7 yıldır süren
başkanlık döneminde tam 68 futbolcu satın alırken bu futbolcuların sadece bonservislerine 80 milyon Euro ödendi. Kartal, bu futbolcuların büyük çoğunluğunu ise ya ücretsiz olarak serbest bıraktı ya da
yabancı kontenjanı açmak için karşılıksız kiraya verdi. Bedelsiz gönderilen futbolcular arasında bonservisine 7.5 milyon Euro verilen ve
sezon başı bedavaya gönderilen
Delgado gibi yıldızlar da var. Başkan Demirören döneminde tek başarılı futbolcu satışı ise
John Carew oldu. Kartal 3.5 milyon Euro bonservis bedeli ödediği Carew'i Lyon'a 7.6 milyon Euro'ya satıp transferden kâr sağladı. Bunun dışında satılan bütün futbolcular ödenen bonservis bedelinin altında elden çıkarıldı.
GAZETE HABERTÜRK