Barselona’da yaşayan İsviçreli Joan Gamper tarafından 1899’da kurulan
Barcelona takımı, maçlarını önce sekiz bin kişilik Carrer Industria’da oynamıştı. Kulübün 1922’de açılan stadı Camp Les Corts ise 35 yıl boyunca
hizmet vermişti. Gala İskoç St. Mirren ile yapılırken üç yıl sonra
stat altı aylığına kapatılacaktı.
İspanyol Milli Marşı’nı ıslıklayıp
İngilizlerinkini alkışlayan taraftarlar, yaklaşmakta olan
İspanya İç Savaşı’nı akıllara düşürürken kulübü Katalan milliyetçiliğinin kalesi haline getiren başkan
sınırdışı edilmişti.
1930’da İsviçre’de sessizce
intihar eden Gamper’den sonra kulübün
başkanlık koltuğuna oturan ve dönemin iktidarını elinde tutan
diktatör Primo de Rivera’yı eleştirmek için La Rambla gazetesini bile kuran Josep Sunyol, 1937’de General
Franco’nun askerleri tarafından öldürülmüştü. İspanya İç Savaşı sırasında
Amerika turnesine çıkan kulüp 1937’de faşizme karşı dikkat çekmeye başlarken, stat yasaklı dil Katalanca’nın konuşulabildiği tek yer olmuştu. Camp Les Corts’a artık sığmayan takıma yeni bir yuva lazımdı.
İzleyici rekoru Papa’nın
1954’te inşaatı başlayan Yeni Saha, 1957’de
Legia Varşova ile oynanan maçla kapılarını açtı. 180 bin meraklı gözün Eulegio Martinez’in attığı ilk gole ettiği tanıklıkla başlayan serüvende sayısız unutulmaz an yaşanmıştı. Birçok finale ev sahipliği yapan Camp Nou, Michael Jackson’dan Madonna’ya, Luciano Pavarotti’den Frank Sinatra’ya birçok müzisyeni de ağırlamıştı.
Katalunya’ya özerklik verilmesi kampanyasının da merkezi olan Barcelona’nın mabedi, İspanya’yı yıllarca yöneten General Franco tarafından 1939’da sürgüne gönderilen Katalan politikacı Josep Tarradellas’ın doğduğu topraklara 38 yıl sonraki dönüşünden birkaç gün sonra ziyaret ettiği yer olmuştu.
Bugün 98.772 kişilik kapasitesi bulunan stadın
misafir edebildiği insan sayısı yıllar içinde değişmişti. 1980’lerde 120 binden fazla kişiyi misafir edebilen stadın
seyirci rekoru belki de, 1982’de Papa İkinci Jean Paul’ün düzenlediği bir ayinle kırılmıştı.
Gaudi’nin ruhunu taşıyacak
İlk defa 1968’de Başkan Narcis de Carreras’ın konuşmasında yer verdiği kulübün mottosu ‘Mes que un club’ (Bir kulüpten daha fazlası) o tarihten beri sayısız projeyle birlikte yeniden
vücut buluyor. Formasına reklam almayan
ekip, 2006’da imzaladığı
sözleşme uyarınca beş yıllığına UNICEF’in logosunu formasında taşımayı kabul etmiş durumda. UNICEF’in projelerine yılda 1,5 milyon
avro yardım da yapan kulüp, dünyanın birçok kıtasında yoksulluğa, açlığa ve hastalıklara dikkat çekmeye çalışırken stadının da taşıdığı anlam, Barça’yı birçok kulüpten farklı kılıyor.
Dünya futbolunun mabedi Wembley’ye de yeni bir çehre kazandıran İngiliz mimar Norman Foster tarafından elden geçirilecek stadın kapasitesinin 106 bine çıkması bekleniyor. Katalan diyarının yetiştirdiği en büyük mimar Gaudi’den esinlenen Foster, stadyumun dış cephesine ikinci bir kabuk eklemeyi planlıyor. Projeye göre Camp Nou’nun Barcelona ve Katalan bayrağının
renklerini taşıyan seramiklerle bir renk mozaiğine dönüşmesi bekleniyor.
TARAF