BU
sezon hakem camiasının en gözde ismi, kuşkusuz
Bünyamin Gezer..
Federasyon Başkanı
Mahmut Özgener’den, MHK Başkanı
Oğuz Sarvan’a, ’
Sıfırcı Mahmut’a benzeyen hakem yorumcuları
Erman Toroğlu’ndan
Ahmet Çakar’a, kulüp başkanlarına ve özellikle
futbolculara kadar futbol camiasının her kesiminin güvenini kazanan Gezer, bileğinin hakkıyla bu hafta oynanacak F.
Bahçe-
Beşiktaş derbisinin hakemi oldu.. Bütün
Türkiye, Gezer’i merak ediyor..
PEKİ kamuoyunun bu denli ilgisini çeken Bünyamin Gezer kimdir?
- GEZER, sıkı bir
Can Dündar hayranı. En büyük hobisi Türk siyasi tarihi ile ilgili kitaplar okumak. Ama onun için Can Dündar’ın “Savaşta ne yaptın
baba?” isimli kitabının yeri ayrı.
- HAKEMLİK konusunda idolleri Doğan
Babacan,
Hilmi Ok, Erman Toroğlu, Ahmet Çakar,
Serdar Tatlı.
- ZARİF eşi Yeşim Ela Gezer de
Ankara Emniyeti’ne bağlı bir polis memuresi.. Ela Hanım’ın yaptığı
patlıcan kebap, ailenin favori yemeği..
- TÜRK
Sanat Müziği dinliyor.
Münir Nurettin ve Zeki Müren hayranı...
BUNLAR da hakem Bünyamin Gezer’in değil, vatandaş Bünyamin’in kendisiyle ilgili anlattıkları:
‘ÇOK KIRMIZI GÖRDÜM’
“1995 yılından beri
polis memuruyum. Evliyim. Eşim Yeşim Ela Gezer de benim gibi polis memuru. 2.5 yaşında bir oğlum var. Doğduğu dönemde
cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’di, bizim oğlan da Ahmet Altuğ Gezer. İnşallah o da iyi yerlere gelir.
AMATÖR futbol oynadım. Agresif bir
futbolcuydum ve çok kırmızı
kart görüyordum. Küçüklükten beri hakemliğe ilgim vardı. Mahalle maçları yönetir, kartondan sarı ve
kırmızı kartlar yapardım. Geçmişte çok kiloluydum. Görenler ”Bundan hakem mi olur? “ diyebilirdi. MHK Başkanı Mustafa Çulcu ”En az 5 kilo vereceksin“ dedi, ben 10 kilo verdim.
ARDA’NIN İTİRAFI
FUTBOLCULAR benim için “Bu hakem polis” diye düşünebilir. Türk futbolcusunun yapısı, otorite isteyen bir yapı. Otoriter hakemi daha çok tuttuklarını gördüm. Geçmişten günümüze hakemleri takip ettiğimde, otoriter hakemlerin daha başarılı olduğu kanaati oluştu. Yüz hatları ve beden dili de beni o yola itti. Hakemlikte otorite ve futbolcunun size güven duyması çok önemli.
Oyuncular sizin verdiğiniz karara saygı duyduğu müddetçe maç yönetiminiz oldukça kolaylaşıyor.
ERMAN Toroğlu benim için bir modeldir. Doğan Babacan, Hilmi Ok, Ahmet Çakar, Serdar Tatlı da. Kamuoyu benim için ‘Gülmüyor, sempatik değil’ diyor ama
futbolculara ne
hakaret ediyorum, ne bağırıp çağırıyorum. Onlarla çok güzel diyaloglarım var. G.Saray-
Antalya maçında
Arda topu eliyle almış. Görmedim. Sonra Arda yanıma gelip ”Hocam kusura bakma, topu elimle aldım“ dedi. Bu, futbolcunun size duyduğu güvendir.
Bursaspor’un Beşiktaş’ı 3-0 yendiği maçı yönetmiştim. Çok gergindi ortam. Sahaya çıktığımda tribünlerden
tekbir sesleri yükseliyordu ve kendi kendime ‘Herhalde
Kurban Bayramı’na geldik’ dedim.
‘TERİMİ SİLEMİYORUM’
“HAKEMLİK yapılacak iş mi?“ diye sorarlar. Hakikaten çok zor bir iş. Ama bir yerlere de geliyorsunuz ve bu noktadan sonra bırakmak da olmuyor. Ben 2 şey düşünürüm.
Polis Teşkilatı ve
kul hakkı. Medyayı takip ederim. Saha içinde yanlış bir düdük çaldığınızı da fark edersiniz ve ”Eyvah ben ne yaptım?“ dersiniz. Ama benim için o hata orada kalır. Devamında yine sıfır hatayla maç yönetmeye çalışırım.
İNGİLİZCEM yeterli değil. Bugün beni
FIFA yapsalar gecemi gündüzüme katar öğrenirim. FIFA kokartı takmanın ötesinde de lisan önemli. Türkiye’de çok sayıda
yabancı oyuncu var ve onlarla
iletişim sağlamak için lisan bilmeniz gerekiyor. Eskiden sahada sadece iki top olur, ikinci top ancak diğeri stadın dışına gittiğinde oyuna sokulurdu. Şimdi dinlenmeye fırsatınız yok. Top taca çıktığında alnımızdaki teri silerken oyun başlamış oluyor.
‘BANA LIGHT DERLER’
SAĞOLSUN Emniyet Teşkilatı bugüne dek hep beni
destekledi. Süper Lig hakemi olduktan sonra bu destek daha da arttı. ”Sen bizim teşkilatımızı hakemlikte temsil edeceksin“ diye motive ettiler. Ailem benim için çok önemli.
Hayatımın ilk sırasına hakemliği koymadım. 19
Mayıs Stadı’nda amatör maçları izlemeye mutlaka çocuğumla giderim. Hatta arkadaşlarım ”Amma da light’sın“ diye takılır. Ama hayat müşterek. Eşim hafta içi işinde, hafta sonu evde çalışıyor. Ben de ona destek olmalıyım.”
Derbide maaşı katlıyor
Polis memuru olarak ayda 1615 YTL maaş alan Gezer’e derbi karşılaşması için yaklaşık 4 bin YTL
ücret ödenecek.
13 yıllık polis memuru olan Bünyamin Gezer, devletten bin 615 YTL maaş alıyor.. Süper Lig hakemliğinin tarifesi ise daha yüksek tabii ki.. Her maç karşılığında bin 650 YTL maç tazminatı, 450 YTL harcırah ve gittiği şehre göre yol parası alıyor.. Derbilerde ise bu rakam 2 katına çıkıyor.. Yani Gezer,
F.Bahçe-Beşiktaş derbisi için 4 bin YTL’ye yakın bir para alacak..
BÜNYAMİN Gezer, oğlu doğduğunda kılı kırk yarmış “Aman ünlü futbolcu adı koymayalım, sonra laf olur” diye endişe ederek.. Nitekim oğlunun adı ne Metin, ne Sergen, ne de Can: Ahmet Altuğ.. 2.5 yaşındaki oğluyla görevli olmadığı hafta sonlarında amatör maçları izlemeye gidecek kadar büyük bir futbol tutkunu..VATAN