Ergiç, Futbol Federasyonu'nun TamSaha Dergisi'nin haziran sayısında yer alan röportajında, Bursa
spor'dan önce formasını giydiği İsviçre'nin Basel takımında yeteri kadar para kazandığını ve sonrasında para için oynamamaya karar verdiğini anlattı.
Geçen
sezon öncesi kendisine yapılan teklifler arasında en ilgincinin
Bursaspor'dan geldiğinin altını çizen Ergiç,
sözleşme imzalamadan önce
kenti gezip, kültürünü gördüğünü, insanların yaşayışlarını inceledikten sonra da sözleşmeyi imzaladığını kaydetti.
Ergiç, Bursaspor'u
tercih ettiği için çok mutlu olduğuna değinerek, şöyle dedi:
''Bursaspor, tarihinde ilk şampiyonluğuna ulaştı. Bu başarıda payım varsa ne mutlu bana. Bursa'da şampiyonluğun ardından insanların sokaklardaki sevinci,
kupa törenindeki ilgi inanılmaz boyuttaydı. Bu yakaladığımız başarıda emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum. Benim hayatımda bu kupanın yeri bambaşka olacak.''
Bursaspor Teknik Direktörü
Ertuğrul Sağlam'ın önceki deneyimleri, hırsı ve kurduğu takımın oturmasının kendilerine bu büyük başarıyı getirdiğine işaret eden deneyimli
oyuncu, sezon içinde deplasmanda Beşiktaş'a attığı golün de kariyerinde önemli olduğunu vurguladı.
Ergiç, Şampiyonlar Ligi'nde kendilerini çok zor maçların beklediğini belirterek, şunları kaydetti:
''Bizi gerçekten çok zor maçlar bekliyor. Ancak biz de çok iyi bir takıma sahibiz. Unutulmaması gereken şey, Avrupa'daki maçlarda en ufak bir hatanın bile sorun yaratabileceği. Elimizden gelen en iyi mücadeleyi yapıp, Türkiye'yi en iyi şekilde temsil ederiz.''
Sırp oyuncu, ''Türkiye'nin
futbol iklimini nasıl buluyorsun?
Medyanın,
taraftarın futbola bakışını nasıl değerlendiriyorsun?'' yönündeki soruya, ''Türkiye'de futbol, Avrupa'ya göre çok büyük bir ilgi görüyor. Medya, taraftar motivasyon yönünden futbolcuya büyük katkı sağlıyor'' yanıtını verdi.
-FELSEFEYE MERAKLI BİR FUTBOLCU-
Ivan Ergiç,
felsefeye olan merakının sorulması üzerine ise şunları anlattı:
''Felsefe
okumak benim en büyük zevkim. Okuduklarımı özümseyip hayatıma yansıttığım kadarıyla var olduğumu düşünüyorum. Sartre, Camus, Heideger, Nietzsche okumaktan hiçbir zaman bıkmadım. Okumaya futboldan önce başladım. Sadece felsefe değil, başka birçok alanda okumayı seviyorum.''
-HEP İKİNCİ EL OTOMOBİL KULLANMIŞ-
Bugüne kadar en iyilerini alabilecek durumda olmasına rağmen her zaman
ikinci el otomobil kullandığını belirten Ergiç,
marka meraklısı olmadığını, hiç kırmızı renkli spor bir arabanın hayali kurmadığını belirtti.
''Oynadığım takımlardaki arkadaşlarım beni hiçbir zaman anlamadı'' diyen Ergiç, şöyle devam etti:
''Futbol hayatım boyunca hiç kırmızı
kart görmedim. Bu karakterimin sahaya yansımasıdır. Marksist teoriyi kendime uyarladım ve çok para kazanıp kendimi şımartacağıma, kişiliğime çok daha önem gösterdim, kendimi korudum. Sadece bununla kalmadım, her işimi kendim yaptım. Benim hiç menajerim olmadı mesela. Karl Marx'a olan hayranlığım babamdan geliyor. Bana felsefe okuma alışkanlığını da babam kazandırdı.''