Gençlik ve Spor Bakanı
Suat Kılıç,
Kazakistan Spor ve
Turizm Bakanı Temirhan Miyanaydaroviç'i makamında kabul etti. Miyanaydaroviç, görüşmede Bakan Kılıç'ı
ülkesine davet etti ve Türk antrenörlerin ülkesinde görev almasını istedi. Görüşmede iki ülke arasında ortak
spor organizasyonların yapılması konusunda da mutabakat sağlandı.
Kabul sonrası gazetecilerin sorularını
yanıtlayan Bakan Kılıç,
TBMM'de görüşülen Sporda
Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi'nin 1. maddesinin kabul edilmesinden sonra,
Türkiye'de hiç kimsenin bilerek ve isteyerek
şikeye bulaşamayacağını dile getirdi. Bakan
Suat Kılıç, bundan sonraki süreçte spor ailesinin birlikte hareket etmesi gerektiğine işaret etti.
Bir gazetecinin
yasada değişiklik yapılmasına neden ihtiyaç duyulduğuna ilişkin sorusu üzerine Bakan Kılıç, yasanın 23. dönem
Parlamentosunda gündeme geldiğini, bu esnada
Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Baş
bakan Yardımcısı Bekir
Bozdağ ve kendisinin, yasanın aceleye getirildiğine ve uluslararası normları içermediğine dair
itirazlarının olduğunu hatırlattı.
Kılıç, ''Bu yasanın
12 Haziran seçimlerinden önce çıkarılmamasını, seçim sonrasına bırakılarak, uluslararası normları da içerecek bir araştırma sonunda yasalaştırılmasını savunduk. Biz savunmayı yaparken, ne gündemde şike soruşturması vardı, ne de bazı başkanlar ve kulüp yöneticileri gözaltına alınmıştı. Yasadaki cezaların çok yüksek olduğunu,
UEFA normlarına uygun olmadığını hukukçular da
siyasetçiler de kabul ettiği için bu değişiklik yapılıyor. Buna ilaveten yeni düzenlemede verilecek cezaların para çevrilemeyeceğine dair açık hükümler var. Şike suçundan hüküm giyen kişilerin bir daha kulüp yöneticisi olamayacağına dair maddeler yer alıyor. Hem ağlarım, hem giderim mantığıyla teklifi eleştirenler var. Oy kaygısıyla yapılan bu eleştiriler son derece yanlış, kimse spor üzerinden siyaset yapmaya çalışmasın. Oy kapmaya çalışmasın.
Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Yasanın kimseye kazandıracağı oy yoktur. Bu yasa sonrasında şike ve
teşvik, sporun gündeminde olmayacaktır'' dedi.
-Sonraki süreç-
Bundan sonraki süreçte
futbol seyircisinin futboldan soğutulmaması uyarısında bulunan Bakan Kılıç, 4 partinin uzlaşma sağlaması ile yeniden yapılandırılan Sporda Şiddet ve Teşvik Yasası'nı eleştirenlere de yanıt verdi.
Bakan Kılıç, ''Bu yasada yapılan değişikliklerin, bir kulüp başkanını
kurtarma çabası olarak görülmesi yanlış. Kişiye özgü
kanun çıkarılmaz. Kişiye özgü kanun çıkarıldığını iddia etmek hem yanlış, hem ayıplı bir yaklaşımdır. Benim Aziz
Yıldırım ile ne tanışıklığım var, ne karşılaşmışlığım. Türk sporu temizlenecekse bunu tek başına Gençlik ve
Spor Bakanlığı veya
Futbol Federasyonu değil, tüm spor camiasının birlikte başarması gerekir. Herkesin buna katkı vermesi gerekir. Dışardan gazel okumayla olmaz. Herkesi bu sürece katkı vermeye davet ediyorum' diye konuştu.
Yasanın TBMM-de kabul edilmesinden kısa bir süre sonra yeniden değiştirilip, değiştirilmeyeceğine dair bir soruya da Bakan Kılıç, şu yanıtı verdi:
''Siyasetçiler, hukukçular ile yapılan titiz çalışma sonrasında yasa değişikliği TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilecek gibi görünüyor. Bu yasa Adalet Komisyonu'nda 9 ay bekledi. Kimse yasaya itiraz etmedi. İtiraz bir yana, değişiklik yönünde tek bir
öneri verilmedi. Şimdi bu yasayı eleştirenler o dönemde fikir beyanında bulunmadı. Bir haftadır da parlamento gündeminde olmasına rağmen şu ana kadar yeni hiçbir öneri gelmiş görünmüyor. Bir daha bu yasa ile ilgili değişiklik söz konusu olmayacaktır. Eğer olursa kamuoyunda da güven zaafı oluşabilir'' dedi.
-Derbilere deplasman takımının
taraftarının götürülmemesi-
Bakan Kılıç, 4 büyük takımın deplasmandaki
derbi maçlarına taraftar götürmemesine ilişkin kararı nasıl karşıladığına dair soruya da şu yanıtı verdi.
''Derbiye taraftar götürülmemesine karşıyım. İl
Güvenlik Kurullarının derbi maçlara taraftar götürmemesi yönündeki kararına devlet adına razı olamam. Bunu daha önce de ifade ettim. Devletin polisi, güvenlik birimleri var. Devlet, her türlü önlemi alabilecek güçtedir. Kims
e devleti ve güvenlik birimlerini acz içinde göstermesin. Fakat bu son karar, İl
Güvenlik Kurulları tarafından değil, 4 büyük kulübün başkanları ve Futbol Federasyonu'nun bilgisi dâhilinde alındı.
Kulüp başkanları maçlarda çıkabilecek olayları dikkate alarak ceza almama kaygısı ile bu kararı almışlarsa ona da saygı duyarım.''
Türk sporunun ve sporcusunun başarılı olması için yeniden bir yapılanma içine girdiklerini hatırlatan Bakan Kılıç, ''74 milyonluk bir ülkeyiz. Bu ülkenin lisanslı sporcu sayısı yeterli değil. Nüfusumuza oranla sporcu sayımız yok. Nüfusu bizim yüzde birimiz olan ülkelerin bile sportif başarıları bizden fazla. Olimpiyat kotalarımız yeterli değil. Benim geceleri uykularım kaçıyor. Bu durum Gençlik ve Spor Bakanı'nın tek başına üstesinden gelebileceği bir durum değil. Herkesi taşın altına elini koymaya davet ediyorum. Uzaktan gazel okumaktan vazgeçip herkesi bu konularda düşünmeye ve proje üretmeye çağırıyorum'' şeklinde konuştu.