Mütevazı
bütçeli
takımını zorlu bir
yarışın ardından
Fenerbahçe,
Galatasaray ve
Beşiktaş gibi dev bütçeli ekiplerin önünde zirveye taşıyarak adını tarihe
altın harflerle yazdırdı. Adım adım ilerlediği
teknik adamlık döneminde kazandığı başarılarla Türk antrenörlerine güven aşıladı. Bugün ligde 18 kulüpten 16'sını Türk hocalarının çalıştırmasında onun payı çok büyük. Yetenekli taktisyenle
Antalya kampında hedeflerini,
Bursa'nın bugününü ve geleceğini konuştuk...
Birçok kulüp devre arasında yeniden takım oluşturmak için çalışıyor. Peki Bursa
spor'un durumu nedir?
Geçen yıl
şampiyon olan kadromuzu aynen koruduk. Bu yüzden oturmuş bir
oyuncu kadromuz var. Şu anda tamamen ligin ikinci yarısının
hazırlıklarını yapıyoruz. Bütün oyuncularımız izinden vaktinde döndü. Bu da
disiplin açısından ne kadar iyi bir takım olduğumuzu gösteriyor. Sakat oyuncumuz Ali Tandoğan da yakında takımla birlikte çalışacak. İnşallah iyi bir hazırlık devresi geçirip
Spor Toto Süper Lig ve
Ziraat Türkiye Kupası maçlarına hazır hale geleceğiz.
Bu
sezon Süper Lig'de ve
Şampiyonlar Ligi'nde farklı bir görüntü çizmenizin sebebi nedir?
Açıkçası sezon başında Şampiyonlar Ligi gruplarından çıkacak bir planlama yapamadık. Maalesef
transferlerimizi Devler Ligi için değil, Türkiye için gerçekleştirebildik. Buna rağmen
Avrupa'da çok iyi mücadele etmek istedik. Aslında
Glasgow Rangers ve Manchester
United maçlarında kötü oynamadık. Savunmada iyi değildik; ancak ofansif anlamda etkili olduk. Bu yüzden Şampiyonlar Ligi'nin çok kötü geçtiğini söyleyemem. Devler
arenasına mütevazı bir bütçe ile takım kurduk. Bu açıdan baktığımızda ortaya çıkan sonuç kötü değil.
Şampiyonlar Ligi'nde golcü sıkıntısı yaşadınız mı?
Şampiyonlar Ligi zor bir arena. İyi oynadığımız maçlarda kolay gol pozisyonlarını değerlendiremedik. Aslında iyi bir golcü ile farklı sonuçlar elde edebilirdik. Geçen yıl
gol krallığı listesinde hiç oyuncumuz yoktu. Gol yükü bütün takıma dağıldı. Hatta kalecimiz bile bu yükü omuzladı. Bu, takım için çok avantajlı oldu. Çünkü bir oyuncuya gol sorumluluğu yüklemek sıkıntılı olabiliyor. Ama bazen de çok yetenekli bir golcü, işimizi daha da kolaylaştırabilir.
Valencia maçından sonra
istifayla ilgili polemik oldu. Sanırım bu, oyuncular üzerinde bir taktikti...
Aslında ben Şampiyonlar Ligi'ndeki kötü sonuçları üzerime alarak oyuncularımızı baskıdan kurtarmaya çalıştım. Bunu yaparken gerekirse istifa ederdim. İnanın o anda şartlar onu gerektirseydi hiç düşünmeden yapardım. Beşiktaş gibi bir takımdan istifa ederken hiç çekinmedim. Ben takımın lideriyim ve lider olarak da o sorumluluğu üzerime aldım. Bu sözlerin ardından hem halkımızda hem de taraftarlar arasında inanılmaz bir bütünlük oluştu ve bu takıma olumlu yansıdı.
Vizyonu olan bir teknik adamsınız. Gelecek yıl
Bursaspor'u Devler Ligi'nde farklı görebilir miyiz?
Biz bu yılı geçiş sezonu olarak değerlendirdik. Eğer bu sene de Şampiyonlar Ligi'ne katılabilirsek herkes farklı bir Bursaspor görecek. Büyük hedefleri yakalamak için ciddi paralar harcayarak kaliteli bir kadro kuracağız.
Real Madrid her yıl
yıldız oyuncu transfer ederken
Barcelona altyapıdan gelen oyuncularıyla tam bir
sistem takımı oldu. Siz R.Madrid mi yoksa Barcelona gibi mi olmak istersiniz?
Barcelona gibi olmayı çok daha doğru buluyorum. Bizim de aslında böyle bir yapımız var. Antrenmanda tam 12 tane altyapı orijinli oyuncumuz var.
Sercan Yıldırım, Bekir Ozan ile
Volkan Şen'in yanına yavaş yavaş
Serdar Aziz ile İsmail
Aktan gibi isimleri kadroya kazandırıyoruz. Takımın hepsini altyapıdan oluşturamayız belki; ancak altyapıdan çok fazla oyuncu kullanan bir takım olmak istiyoruz. Kendi başarısını kendi ürettiği oyunculardan elde eden bir kulüp olmaya çalışıyoruz.
Bireysel olarak önümüzdeki yılların planını yaptınız mı?
En büyük hedefim uzun yıllar Bursaspor'u çalıştırmak. Teknik adamlık hayallerimden bir tanesi de Avrupa'da bir takımın başında bulunmaktı. Bunu zaten her fırsatta dile getiriyordum. Şu anda Avrupa hedefimi bir kenara koydum. Amacım Bursaspor'u bir Avrupa takımı haline getirmek. Şu anda kulüp olarak borcumuz yok. Oyunculara ödemeler zamanında yapılıyor. Gelirlerimiz bir hayli arttı. Takım belirli bir kalite seviyesini yakaladı. Doğru transferler yaparsak daha iyi bir takım oluştururuz. Bunların yanında Bursa tam bir
futbol şehri. Yeni bir
stat projemiz var. Bütün bunlar devreye girdiğinde Bursaspor'un çok kısa zamanda Avrupa'nın çok önemli bir takımı olacağını düşünüyorum.
Şampiyon bir teknik adam olmak size ne gibi sorumluluklar yükledi?
Bir Türk teknik adam olarak
şampiyonluk sevinci yaşamak çok önemliydi. Her antrenörün en büyük hedefi bir
Anadolu takımıyla şampiyonluk yaşamaktı. Bu büyük onuru ben yaşadım. Tabii bu durum bana farklı sorumluluklar da yükledi. Öncelikle bu başarıyı istikrarlı hale getirmek istiyorum. Bunun için ekibimle geçen yıldan daha fazla çalışıyoruz.
Lider Trabzon'un hemen arkasında olmanıza rağmen şampiyonlukta favori gösterilmiyorsunuz, neden?
Aslında bu duruma içimizdeki bazı insanlar serzenişte bulunuyor. Kamuoyunda gerekli ilgiyi görmediğimiz söyleniyor. Ancak bu durum benim işime geliyor. Arkada olmak, bize avantaj sağlıyor. Herkes
rekabet içinde olurken biz sessiz sedasız öne geçiyoruz. Fark edildiğimizde de zaten iş işten geçmiş oluyor. Oyuncularımız da bu durumdan çok fazla etkilenmiyor. Biz başarılı olalım da insanlar bizden bahsetmesin.
Ligin ikinci yarısındaki şampiyonluk yarışını nasıl görüyorsunuz?
Trabzonspor, şu anda lider olarak en avantajlı takım görüntüsünde. Fenerbahçe 9 puan geride olmasına rağmen bence yarışın içinde.
Kayseri ve Beşiktaş da şampiyonluk yarışını sonuna kadar kovalayacaktır. Şampiyonluk yarışı bu 5 takım arasında sürecek. Bu yarış ligin sonlarına kadar çok heyecanlı ve zevkli bir şekilde devam eder. Üsttekilerle alttaki
takımlar arasındaki maçların hiç kolay geçeceğini düşünmüyorum. Çok kolay maç kazanan takım olmayacak.
Volkan, Sercan ve Ozan gibi yıldızları, alternatifleri olmadığı için mi bırakmıyorsunuz?
Hayır, alternatifleri var. Bu oyuncuların oynamadığı birçok maç oldu. Bizim takımda oyuncuya dayalı düzen yok. Biz tam bir sistem takımıyız. Oyuncular değişiyor; ancak sistem aynı olduğu için başarı geliyor. Ligin zirvesine oynayan bir takım olduğumuz için oyuncu bırakmak gibi bir düşüncemiz yok. Ancak astronomik bir rakam olduğunda bu futbolcuların transferine onay veririz. Şu anda da böyle bir durum gözükmüyor.
Süper Lig'de 18 takımın 16'sını
yerli teknik adamların çalıştırmasında sizin başarınızın etkisi olduğunu düşünüyor musunuz?
Tabii ki olmuştur. Türk antrenörlerinin başarısı, birçok kulübü cesaretlendiriyor. Elbette bu hamleyi Türk antrenörleri adına devam ettirmemiz gerekiyor. Çok çalışıp kendimizi geliştirip bize güvenen kulüpleri mahcup etmemeliyiz.
Ligde özellikle üç büyük takımda çok fazla adale
sakatlığı varken Bursaspor bu sorunu nasıl aşıyor?
Çok fazla adale sakatlığı yaşamıyoruz. Bunda bizim antrenmanlarımızın etkisi olabilir. Ancak bu tek başına geçerli bir sebep olamaz. Çünkü bir teknik adam ne kadar iyi idman yaptırırsa yaptırsın oyuncunun da kendisine bakması gerekiyor. Oyuncu düzgün yaşamıyorsa, profesyonel davranmıyorsa o zaman
sakatlık kaçınılmaz oluyor. Olaya bu açıdan baktığımızda sorumluluk bilinci yüksek bir takım olduğumuzu söyleyebilirim.
Sizin şampiyonluğunuzdan çok medyanın üç büyük takımın başarısızlığını ön plana çıkarmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ülkemizde medyanın
tiraj ve
reyting kaygısı var. Bu anlayışla yaklaşmalarını da yanlış bulmuyorum. Biz burada bir mücadele veriyoruz. Bu durumu fazla yadırgamıyorum.
Hacı Hasdemir / ZAMAN