CANAYDIN'DAN TARİHİ AÇIKLAMA

Özhan Canaydın'ın, Fair play ödülü almasını sağlayan fakat Galatasaraylıların tepkisini çeken alkış olayıyla ilgili anısı ne? Ribery'nin gidişi kendisini nasıl etkiledi! Emre'nin Fenerbahçe'yi gidişini nasıl karşıladı? Carlos hakkında neler düşünüyor ve dahası..

CANAYDIN'DAN TARİHİ AÇIKLAMA

Lig TV'de katıldığı "2'ye 1"de deneyimli gazeteciler Bahri Havadır ve Ömer Güvenç'e konuk olan Galatasaray eski başkanı Özhan Canaydın çarpıcı açıklamalar yaptı. Galatasaray eski başkanı Özhan Canaydın'ın yaptığı açıklamalardan Ligtv sitesinin derledikleri şunlar: Hakan Şükür'ün Galatasaray'dan ayrılışı ile ilgili tartışmaları değerlendiren Özhan Canaydın, "'Galatasaray'da başkanın dediği olur' denir ama öyle değildir. Başkan'ın dediğine saygı duyulur ama yönetimin oyuna sorulur. Hakan için oylama yapılmış olabilir. Yönetimin aldığı karar geçerlidir. Böyle bir karar alınmışsa bunun üzerine konuşmak doğru değildir." Galatasaray Kulübü başkanlığını bıraktığı zamanlarda bile kulübe ait borç senetlerine imza attığını belirten Özhan Canaydın, pek çok borç için hala imzalarının olduğunu belirterek "6 sene müddetle 6 milyon dolar tutarında bana ait para kulüpte durmuştur. Bu konular hassas konular. Bunların konuşulması çok doğru değil. Benim kulüpte bulunduğum her sene en az 1-1.5 Milyon dolar hibe ile geçmiştir" dedi. Yönetime geldikleri dönemlerde pek çok bankanın kredi vermekten çekindiğini belirten Canaydın, bankaların kendi kefaleti dolayısıyla kulübe kredi vermeyi kabul ettiklerini belirtti. "Bizim Galatasaray'a maddi ve manevi hizmetlerimiz bitmez. Galatasaray'da yönetim dışlında olduğum zamanlarda da hizmetlerim bitmemiştir." "Galatasaray her şeyin altından kalkar. Yeni stadımızla birlikte butün borçlarımız sıfırlanacak. Galatasaray'a hizmet bitmez. Ben ayrılırken ayrılmamam konusunda yoğun baskı oldu." Fatih Terim'le ilgili olarak da konuşan Canaydın, "Fatih Terim'le maddi bir problem yaşanmamıştır. Yaşanmaz da.. Fatih hoca öyle bir insandır. Bunlar söylenmez ama herhangi bir Galatasaraylı'nın ihtiyacı olursa bir telefonumuzla Fatih hocayla meseleyi çözeriz. Fatih hoca alnından öpülecek insandır" dedi. MAKEDONYA'YA GİDECEK T-SHIRT'LER !.. "AIG geldiğinde biz nefes alamaz haldeydik. Çünkü Galatasaray'ın ipleri AIG yönetimine verilmişti. Biz bunlarla mücadele etmek zorunda kaldık. Bugün Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş'ta olan mağaza olayını AIG bize yaptırmıyordu. Sürekli zarar edeceğimizi söylüyorlardı. Şampiyonluğumuza 7 maç kala t-shirt yaptırmak istedik kabul etmediler. Ben kendi paramla 3 yıldızlı t-shirtler yaptırdım. Eğer şampiyon olamasaydık da sarı kırmızı renkleri olan Makedeonya'ya 25 bin t-sihrt bağışlayacaktık. Tüm finansmanını benim yaptığım t-shirtleri bir günde sattık ve adamlar gelip karını istediler. Eski başkanların kendilerini aldattığını belirterek işleri sıkı tutuyorlardı. Galatasaray'a hiçbir geliri yok ama gelirlerin hepsi orada." AIG'LE İHTİLAF: BENZERİ OLMAYAN ANLAŞMA "AIG'le ramızda ihtilaf oldu. Yönetim kurulumuzdaki 2 temsilcilerini düşürdük ve bu onların prestijini sartstı. Toplantı teklif ettiler ve Cenevre'de bulştuk. AIG'in 2 numaralı adamıyla karşı karşıya oturduk. Temel Aksu ve Şükrü Ergün -ki ikisinin de İngilizcesi fevkaladedir- varken oturduk konuştuk. Buluşmadan önce kendisini de araştırdık ve düzgün bir insan olduğunu öğrendik. Kendisine kulübümüzü ve aramızdaki ihtilafı anlattım. Portföyünüzün içerisinde bizimle yaptığınız anlaşmanın benzeri bir tane daha varsa istediğinizi yapalım' dedim. Adam gayet dürüstçe 'Bunun bir benzeri yok' dedi." "'%63'ü benim olan paraların mevduatını yapıyorsunuz' dedim. Bunun Galatasaray'ın kaybı olduğunu söylediğimde çok sinirlendi. Türkiye'deki temsilcisini arayarak 'Nasıl böyle yaparsınız' dedi. Galatasaray'ın tüm gelirlerinin ortağı ama giderlerinin değil. Bu anlaşmanın büyük bir skandal olduğu ortadadır. Davalar oldu, İsviçre'de davalar yapıldı. Böyle bir anlaşma olamaz ama yapılmış. 1000 dolar bile kredi temin edemeyen insanlar Galatasaray'ın yarısını satarak böyle bir yola gitmiştir." "G.SARAY ŞİRKETLERİNİ BİRLEŞTİRMEK ZORUNDA" Galatasaray bu iki şirketini birleştirmek zorunda. Bu iki şirketin birleşmesi için çağrı yapacağız ve bunu için ciddi bir kredi ihtiyacı var. Bunun için de bir teklif var. Önümüzde AIG'le yapılmış anlaşma dersi olduğu için yeni anlaşmanın dikkatlice yapılması gerekir. Kulübün buna ihtiyacı var. İki şirketin birleşmesi şart. Riva önemli bir değer. Riva bizim kurtuluş noktalarımızdan bir tanesi. Selahattin Beyazıt ağabeyimizin döneminde alınmış önemli bir değerdir. Boş arazi olarak kalmasının bir anlamı yoktur. Bugünkü yönetim bizim felsefemizi devam ettiriyor. Riva Galatasaray'ın önemli bir enstrümanıdır. "EMRE İÇİN İÇİM SIZLAMADI" "Emre Fenerbahçe'yi tercih etmesi için kimse Emre'yi zorlamadı ama orayı tercih ettiği için içim sızlamıyor. Taraftar olayların ekonomik ve idari taraflarına bakmaz. Onlar her zaman başarı isterler ve haklıdırlar ama bu da her zaman mümkün değildir. Böyle düşünmek taraftarın en tabii hakkıdır ama bunu sağlamak her zaman mümkün değildir. Taraftar önce taraftar sonra da müşteridir. Taraftar senden önce hizmet alacak, sonra da malını alacaktır. Ben bunu hayatımda bir kere söyledim. Müşteri taraftar kavramından da daha üsttedir öte yandan. "GALATASARAY ÇITAYI YÜKSELTMELİ" "Galatasaray'ın çıtası ben yönetime geldiğimde yüksekti ve ben de o çıtayı daha fazla düşüremezdim. şimdi artık daha da yükseltilmesi lazım." "AZİZ YILDIRIM'LA GÖRÜŞÜRÜM" "Aziz Yıldırım'la da görüşürüm. O'nun başkanlığı bittikten sonra daha da iyi dost oluruz. Başkanlık zamanlarında bu işler biraz daha zordur. Kulüpler Birliği toplantılarına TFF başkanı her zaman katılır. Bizim zamanımızda da Haluk Ulusoy geldi katıldı defalarca. Tasvip etmeyen gitmez." "GALATASARAYLI HINCAL" Gazeteci Hıncal Uluç'la ilgili bir arşiv oluşturduğunu belirten Özhan Canaydın, Hıncal Uluç'la ilgili bütün arşivi topladığını belirterek, geçmişte söyledikleri ile çelişen, Galatasaray başkanlarına yönelik eleştirilerini toplayacağını belirterke kitabın uygun görüldüğü zamanda çıkarılacağını söyledi ve kitabın adını da söyledi: "Galatasaraylı Hıncal" Biz bir sürü dertle uğraştık bu yolda. Tehditler oldu. Gazetede benim için sürmanşet "Vergi kaçakçısı" ifadesi kullanıldı. Ailemizden, hayatımızdan fedakarlık ettik. Bizler bunu profesyonel olarak yani para karşılığında yapmadık. Stat için o kadar devlet erkanıyla görüşmelerim oldu. Kendi ifadeleridir Kendim için bir şey istemediğim. Bunları kimseler bilmiyor. Adayım deseydim bugün Galatasaray Kulübü Başkanı olurdum. "KALLİ'Yİ DEĞİL GERETS'İ TERCİH EDERDİM" "Gerets konusunda tam yetki verdiğim futbol şubesi karar almıştır ama Kalli ile Gerets'i yan yana koyduğumuzda tercihim Gerets olur. Lucescu ise benim göreve geldiğimide Fatih Terim'le çalışacağımı biliyordu ve medenice ayrıldı." "OLİMPİYAT STADI TERCİHİ YANLIŞTI" Olimpiyat Stadı tercihimiz yanlışlarımızdan sayılabilir. Çok çabalamamıza rağmen yeniden Ali Sami Yen'e dönmek zorunda kaldık. Taraftarlara teşekkür etmemiz gerekir orada 30 bin kombine sattık. Sahip Som olayı çok abartıldı çünkü o meselede biz çok mesefe almıştık. Konunun çok üzerine gidildi ve bu da fonu çok ürküttü. "RIBERY OLAYI RÜYALARIMA GİRİYOR" Ribery olayı bir komplodur ve biz bu komplonun esiri olduk. Marsilya, Ribery ve menajerinin Metz'e karşı kurduğu bir komploydu. Metz'in başkanının bizi ve Adnan Öztürk'ü sevmesinden doğan bir olaydı. Biz burada kullanıldık ve bunun sonucunda çok kaybımız oldu. Yalnız şu da var; Ribery Türkiye'de kalsa değeri bu kadar olmayabilirdi. Çok üzücü bir olaydı ve hala rüyalarıma giren tek olay budur diyebilirim. "FENERBAHÇELİ KOMUTAN ÖZÜR DİLEDİ" Özhan Canaydın, Fenerbahçe ile Şükrü Saraçoğlu Stadı'nda oynadıkları karşılaşmada Aziz yıldırım'ı tebrik etmesinin sorulması üzerine, "Bugün aynı durumda stadımıza gelen herhangi bir Anadolu takımın yine alkışlarım." derken, Fenerbahçe ile oynanacak bir karşılaşmada yine aynı durumda alkışlayıp alkışlamayacağı yönündeki soru karşısında, bunun mümkün olabileceğini ama Galatasaray Başkanına sırtını dönen bir başkanı da tebrik edemeyeceğini belirtti ve ilginç bir anekdot ekledi: "O gün önemli bir kuvvet konutanımız gelerek Fenerbahçe camiası adına benden özür diledi. Kendisinin şu anda önemli bir görevde olduğu da malum" dedi. "ROBERTO CARLOS'U GETİRMEZDİM" Trabsferler konusuna değinen Canaydın, "Roberto Carlos 35 yaşında. Roberto Carlos'un ben getirmezdim. Bugün Song gitti diye tenkit ediliyor ama bence doğru bir zamanda bırakıldı. O'nun talepleri çok fazlaydı ve menajeri de Ribery'nin kaçmasına sebep olan menajerdir ama önemli isimlerden getirip tutumayanlar da oldu. Mesela Conceicao ve Frank De Boer'i getirdik ama tutmadılar." dedi
<< Önceki Haber CANAYDIN'DAN TARİHİ AÇIKLAMA Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER