Karşılıklı kaçan goller, sürekli değişen dengeler, mücadele ve heyecan derken,
derbi 0-0 sona erdi. Bu sonuçla
Fenerbahçe,
Galatasaray'ın 5,
Beşiktaş'ın ise 6 puan önüne geçmiş oldu...
Derbiye iki
takım da istekli ve hırslı başladı. Sahada başlama düdügünden itibaren kıyasıya mücadele, her topa 2-3
futbolcunun koşması, iki takımın da gol için bastırması olumlu sinyallerdi.. Maçın hakemi
Cüneyt Çakır'ın oyunu mümkün olduğunca az kesmeye çalışan yönetimi de buna eklenince tempo ilk dakikalardan yükseldi. Ancak aynı Cüneyt Çakır, rakibine arkadan faul yapan
Semih Kaya'ya daha 8. dakikada sarı
kartını çıkartarak "aşırı sertliğe
prim vermeyeceğim mesajı verdi" sahadakilere...
Maçtaki ilk tehlikeyi konuk Galatasaray üretti. 6. dakikada Engin'in soldan etkili ortasına gerilerden gelen Kazım çaprazdan ama yakın mesafeden gelişine vurdu. Top yandan auta çıktı. Hemen 2 dakika sonra bu kez Kazım
kale önüne çıkardı ancak Engin yetişemeyince Beşiktaş kalesi bir tehlikeyi daha atlattı. Bu
sezon kanatları iyi kullanamadığı için eleştirilen Galatasaray, kanatlardan tehlikeler üretiyordu.
İstekli görünen ama bunu rakibi gibi gol pozisyonuna çeviremeyen Beşiktaş'ta ise tribünleri ilk heyecanlandıran pozisyon 13. dakikada geldi.
Quaresma'nın soldan ortasında
Sivok arka direkte vurmaya çalıştı ama yetişemedi. Önemli bir pozisyon olmasa da takımlarının
rakip kaleyi zorlamasını bekleyen tribünler için umut veren bir andı... Aynı Sivok sadece 1 dakika sonra Beşiktaş ceza sahasına gelen ortada topa dokunarak hemen arkasındaki
Melo'nun
kaleci Cenk ile karşı karşıya pozisyonda gol şansı yakalamasını engelleyecekti... Çek savunmacı, topu çizgiden çıkarmıştı, adeta!
Dakikalar geçtikçe oyunda ağırlığını hissettiren Galatasaray'ın en önemli artısı
tatlı-sert-
baskılı futboluyda. Ancak sahada sarı kırmızılılara üstünlük getiren bu agresif karakter, kartlarda ise dezavantaja dönüşmeye başlamıştı. Dakikalar 17'yi gösterirken Galatasaray kalesine gelen topları kesmekle görevli bir başka önemli isim, Melo da sarı kart görüyordu. Hiç şüphe yok ki bu sarı kart görenler kalan dakikalarda rakiplerine eskisi kadar rahat baskı uygulayamayacaktı...
Beşiktaş'ta ise sahadaki lider konumunda olan Quaresma kendi çabasıyla sonuca gitmeye çalışıyordu. Rakip kale önünde çoğalamamalarından dolayı olsa gerek şutlarda gol arayan Q7'ye
Muslera veya çerçeveyi bulmayan toplar engel oluyordu. Ancak
İnönü'yü sallayan pozisyon 24'te geldi... Simao'nun pasında savunmanın arkasına sarkan Quaresma sert vurdu, Muslera'dan dönen topu boş kaleye göndermeye çalışan
Almeida'nın vuruşu, kaleye koşmaya çalışan Semih'ten döndü, oradan da direğe gidip geri geldi. Hemen 1 dakika sonra Almeida bu kez kafayla zorladı Muslera'yı ama yine geçemedi Uruguaylı'yı...
Galatasaray'ın baskılı futbolu kesilmiş, Beşiktaş rakip kaleye yüklenmeye başlamıştı... Roller değişti bir bakıma... 31. dakikada
Aurelio'nun orta çizgiden nefis pasında Almeida topu topu kafayla çok güzel indirdi, Simao'nun ceza sahası ön çizgisinden şutu herkesin bakışları arasında yandan auta çıktı.
İlk 15-20 dakikası Galatasaray'ın, sonrası da Beşiktaş'ın üstünlüğüyle geçen ilk yarı bittiğinde akıllarda kaçan pozisyonlar, tabelada da kaçan pozisyoların neticesi vardı: 0-0
İkinci yarıya
Carvalhal aynı 11 ile çıkarken; orta sahadan memnuniyetsizliği olan
Terim, Ayhan'ı saha kenarına alıp Sabri'yi sahaya sürerek başladı. Ancak kaderin cilvesi Sabri sadece 10 dakika kalabildi sahada... Girdiği ikili mücadelede dizinden sakatlanan sarı kırmızılı
oyuncu 55. dakikada yerini Riera'ya bırakmak zorunda kaldı.
Galatasaray tıpkı ilk yaridaki gibi ikinci yarıda da ilk büyük tehlikeyi yaratan taraf oldu. 56. dakikada Melo'nun savunmanın ardına attığı nefis ara pasıyla buluşan Hakan Balta, bomboş durumda kaleci Cenk ile karşı karşıya kaldı. Ancak Hakan daha mantıklı seçeneği
tercih edip kaleye vurmak yerine, kendi adına daha temkinli seçenek olan pasa başvurdu ve top savunmanın arasında eridi gitti... Hakan kaleye vursaydı, gol şansı çok daha yüksek olacaktı...
Carvalhal ise ilk değişikliğine, klasik değişiklik dakikası 60'ta başvurdu. Sahada kayıpları oynayan
Veli'yi kenara çeken portekizli hoca, Necip'i taze kan olarak orta sahaya sürdü... Ancak Sabri'nin üzerindeki kara bulutlar yeni
hedef olarak O'nu seçmişti. O da tıpkı Sabri gibi oyuna girdikten kısa süre sonra sakatlandı ve daha formasını terletemeden yerini Mustafa Pektemek'e bıraktı...
Bu dakikalarda Terim'in de son hamlesi geldi, Melo'nun yerine
Baros girdi oyuna...
Son 15 daki
kaya gelindiğinde ilk yarıdaki ardı ardına kaçan pozisyonlardan mahrum, tek pozisyonlu bir ikinci yarı izlemenin sıkıntısı izleyenler üzerine çökerken sahneye Sivok ve Muslera çıktı. Sağdan Q7'nin ortasında Çek'in uçarak vurduğu nefis kafayı Uruguaylı uçarak köşeden çıkardı... Goller kaçmaya, tabelada 0-0 durmaya devam ediyordu...
84'te Almeida'nın şutu 90'dan filelerle buluştu ama öncesinde Mustafa Pektemek'in rakibine faul yaptığını belirten Çakır'ın düdüğü, bu sevinci gölgede bıraktı... Kalan dakikalarda da gol girişimleri tabelayı değiştirmedi ve derbi 0-0 sona erdi.
Bu sezon sahasında oynadığı ikinci derbiden de 1 puan çıkarabilen Beşiktaş 18, bu sezonki ilk derbisinde deplasmanda 1 puan alan Galatasaray ise 19 puana çıktı.
BEŞİKTAŞ-GALATASARAY: 0-0
STAT:
Fiyapı İnönü
YAYIN:
Lig TV
BEŞİKTAŞ:
Rüştü,
Hilbert, Sivok, Egemen, İsmail, Quaresma, Aurelio, Veli,
Ernst, Simao, Almeida
TEKNİK DİREKTÖR:
Carlos Carvalhal
GALATASARAY: Muslera,
Eboue,
Ujfalusi, Semih, Hakan, Kazım, Melo,
Selçuk, Ayhan (Dk. 46 Sabri), Engin,
Elmander
TEKNİK DİREKTÖR:
Fatih Terim
SARI KARTLAR: Dk. 8 Semih Kaya, Dk. 17 Melo, Dk. 50 Almeida
İLK YARIDAN DAKİKALAR
6. dakikada Selçuk'un soldan ortasında ceza alanı içinde arka direkte topla buluşan Kazım Kazım'ın sert şutunda, meşin yuvarlak farklı bir şekilde auta gitti.
9. dakikada Kazım Kazım'ın sağdan pasında ceza alanı içinde ön direkte Engin'in boş pozisyonda dokunamadığı topa Beşiktaş savunması sahip oldu.
18. dakikada Quaresma, sol çaprazdan ceza alanına girdiği anda sert vurdu, kaleci Muslera son anda meşin yuvarlağı kornere tokatladı.
20. dakikada Selçuk'un uzak mesafeden sert şutunda, kaleci Cenk topu
kontrol etti.
22. dakikada Quaresma ceza alanı önünde bu sefer sert vurdu, ancak meşin yuvarlak üstten auta gitti.
24. dakikada Beşiktaş, en tehlikeli pozisyonu buldu. Galatasaray savunmasından seken topu önünde bulan Simao, bekletmeden Quaresma'nın önüne bıraktı. Bu oyuncunun ceza alanı içinden sert şutunda, kaleci Muslera meşin yuvarlağı çeldi. Arka direkte topu önünde bulan Almeida'nın yerden şutunda, Semih'ten seken ve direğin dibine çarparak oyun alanına geri dönen meşin yuvarlağa Muslera sahip oldu.
25. dakikada Veli'nin soldan ortasında arka direkte topla buluşan Almeida'nın kafa vuruşunda, kaleci Muslera meşin yuvarlağı kornere tokatladı.
31. dakikada Aurelio'nun sağdan ortasında ceza yayı üstünde topla buluşan Almeida, meşin yuvarlağı daha müsait durumdaki Simao'nun önüne bıraktı. Bu futbolcu ceza alanı içine girdiği anda sert vurdu, ancak meşin yuvarlak yan direğe çarparak auta gitti.
Beşiktaş'ın daha net pozisyonlar bulduğu mücadelenin ilk yarısı da 0-0 beraberlikle sona erdi.