Liverpool hezimetinden sonra başkan Demirören'in, Sinan Engin ve bazı yöneticilerin istifa isteklerine karşılık, "Sivas maçını kaybedersek o vakit hep beraber gideriz." dediğini biliyoruz. Başkan, sonrasında bugün için basın toplantısı yapacağını açıklamıştı. Merakla beklenen bu toplantının klasik Yıldırım Demirören manevrasıyla yapılmayacağı öğrenildi. Sabah 9.30'da yönetim kurulu toplantısı yapılacağı, sonrasında basın açıklaması ile alınan kararların medyaya ve kamuoyuna duyurulacağı resmi siteden ilan edildi. Başkanın basından kaçmasının sebebi çok bilinmeyenli bir denklem değil. Söyleyecek hiçbir şeyi, tutunacak tek dalı kalmadığı için kamuoyundan saklanıyor. Üstelik Sivas maçında tribünlerden de, 'İstifa' sesleri yükselince olağanüstü kongreye gitmeyi hesaplıyordur. Eğer toplantı yapmış olsaydı kendisine soracağım soruları yazmak istiyorum. Mutlaka ilgili departman görevlileri okuyup kendisine ulaştırırlar, onlar da cevaplarlar. Süleyman Seba ve Serdar Bilgili durum bu kadar kötü değilken ve rezillikler yaşanmadan, bugünle kıyaslanamayacak kadar düşük protestolar karşısında adam gibi çekilip gitmesini bildiler. Bu davranışı hangi sebeplerden göstermiyorsunuz? 2004'te 17 milyon dolar borçla aldığınız kulübün şu anki borcu 106 milyon dolar. Görevde olduğunuz iki sene sonunda şirket zarar etti, bu sene de zarar ederse neler olabileceğini size anlattılar mı? Sportif hiçbir başarı yok. 44 futbolcu transfer edilmiş hâlâ devre arası adam alınacağından bahsediliyor. 2 dönemde 31 yönetici ile çalışılmış, diğerleri işe yaramaz mıydı? Dernek gelirleri 7 milyon YTL'ye düşmüş, sallanıyor, bilgi sahibi misiniz? Sportif AŞ'nin sadece banka borcu 67 milyon dolar. Bilançoda futbolcu bonservis değerleri 26 milyon YTL gösterilmiş. Bu hakları alacağınıza karşılık üstünüze geçirir misiniz? Özkaynak ve işletme sermayesi rakamları sermaye artırımı olmadığı takdirde iflas istemli hale gelebilecek noktaya süratle iniyor, farkında mısınız? Beşiktaş'ı alaylık hale getirerek tarihe geçen ilk başkan olmak size mutluluk veriyor mu? Bu sualler ilk akla gelenler. Bunlara verebileceği hiçbir cevabı yok zira hepsi hayatın içinde tüm realiteleri ile karşımızda duruyor. Bir merakım da şu anda sayıları azalan yönetim kurulu içerisinde Beşiktaş sevgisi taşıyan kaç isim var. Onları yarın, "Kulübümüze daha fazla kötülük yapmamak için çekiliyoruz." derken görmeyi umut ediyorum. Aksi halde onlar da Beşiktaş tarihinin ak sayfaları arasında birer kara leke olarak başkanları ile birlikte yerlerini alırlar. Allah Beşiktaş'ı korusun... ATIF KEÇECİ