Akşam gazetesi yazarı Aleattin Metin ilginç bir iddayı gündeme getirdi. Metin köşe yazısında Fenerbahçe'nin uzun süredir sakatlık yaşayan futbolcusu Deniz Barış'ın sahalardan uzak kalma nedeni olarak karıştığı bir kavgada ayağına batan camları gösterdi. Alaattin Metin yazısında şu ifadelere yer verdi. Deniz Barış uzun süredir sakat. Fenerbahçe'nin her maçında orta sahada Maldonado, Selçuk aksayınca, hemen hemen herkesin aklına Deniz Barış geldi. "Niye oynamıyor. Deniz'in sakatlığı ne!" diye soruldu. Oysa Deniz'in çok uzun süren sakatlığının kökünde "bir futbolcunun kendisine iyi bakmaması. Milyon dolarlar kazandığı ayaklarını bir öfke uğruna yıpratması, hatta futbol hayatını sona erdirme noktasına taşımasının hazin hikayesi var.." O da şu: Takımda banko oynadığı günlerde bir akşam arabası ile evine giderken, yolda bir başka arabanın şoförü ile dalaşır. Ağız münakaşası itiş kakışa döner. Sinirlerine hakim olamayan Deniz de arabanın camına tekmeyi yapıştırır. Sonuç mu! Kırılan camın parçaları ayağının içine girer. Tendonuna zarar verir. Düşünebiliyor musunuz, bir futbolcu için en önemli bölge. Tendonu kopsa, futbol hayatı bitti demektir. İşin daha da ilginci, Deniz bu kavgayı, sakatlığı uzun süre kimseye söylemez. Ne zaman ki MR'da cam parçaları görülür, o zaman işin aslı öğrenilir. Tedaviler başlar ama Deniz oynamaz, Fenerbahçe de iyi bir oyuncusundan mahrum kalır. Düşünün Avrupa'da yetişen, Avrupa kültürü alan Deniz bunu yaparsa diğerleri ne yapmaz.