Dünya futbolu baştan aşağıya kirleniyor!

Futbolun, büyük bir kazanç kapısı haline geldiği, yeni bir endüstri olarak bakıldığı modern dünyada skandallar da eksik olmuyor.

Dünya futbolu baştan aşağıya kirleniyor!

Pastanın büyük olması, futbola saha dışından müdahaleleri de artırıyor. Özellikle bahis oyunlarının yeşil sahalara bulaşması, futbolun bir kumar gibi görülmesi birçok suç çetesini de bu alana yönlendiriyor. Dünya futbolunun en büyük patronu FIFA'nın bile rüşvet ve yolsuzluk iddialarında adının geçmesi yozlaşmanın boyutlarını gözler önüne seriyor. FIFA'nın "Güzel Futbol" sloganı ise bu kirli ortamda anlamını yitiriyor. Türk futbolu uzun yıllar şike iddialarını aydınlığa kavuşturamazken, son "Simsar Operasyonu" gündeme bomba gibi düştü. Haluk Ulusoy döneminin 30 Süper Lig maçı incelemeye alındı. Dönemin PFDK Başkan Vekili Recep Özcan'ın birçok kulüp başkanıyla futbolcuların cezalarının indirilmesi amacıyla konuşmalar yaptığı ve karşılığında rüşvet aldığı yönünde bilgilere ulaşıldı. Türk futbolunu yakından ilgilendiren bu operasyonun yargıda nasıl sonuçlanacağı merak ediliyor. Zira daha önce buna benzer birçok davada gerçek suçlulara ulaşılamamış, birçok iddia askıda kalmıştı. Rüşvet ve şike skandalları, sadece Türkiye'de değil tüm dünyada da futbolun başını ağrıtıyor. İtalya Serie A'da 2005-2006 sezonunda patlak veren şike skandalı ve ardından Juventus'un küme düşürülmesi son yılların en ses getiren olayıydı. Belçika futbolunda da geçen sene büyük bir yolsuzluk yaşanmıştı. Belçika Futbol Federasyonu, Çinli işadamı Zheyun Ye ile birlikte şike olaylarına adı karışan kulüplere, antrenör ve oyunculara çok ağır cezalar vermişti. Belçika İkinci Ligi'nde mücadele eden Lierse üçüncü lige düşürülürken, antrenör Paul Put ise ömür boyu meslekten men cezası almıştı. Şike olaylarına adı karışan futbolculardan Milenkovic'e 1 yıl, Kacic'e de 2 yıl oynamama cezası verilmişti. Almanya'da 2005 yılında patlayan şike skandalında ise Bundesliga hakemlerinden Robert Hoyzer, iki yıl beş ay hapis cezasına çarptırıldı. Almanya'nın son 30 yıldaki en büyük şike skandalında hakem Robert Hoyzer, Hırvat işadamı ve usulsüzlüklere bulaşmış bir bahis şirketinin başkanı olan Ante Sapina'dan yaklaşık 80 bin dolar aldığını itiraf etmişti. FIFA ve Blatter zor durumda! Futbolun beşiği İngiltere bile iki sene önce büyük bir rüşvet skandalıyla sarsılmıştı. Dünyanın en kaliteli ve başarılı futbolcuları ile teknik adamlarının boy gösterdiği Premier Lig'de kasım ayında yapılan bir operasyonda Portsmouth'u çalıştıran İngiliz Teknik Direktör Harry Redknapp, gözaltına alınarak sorgulanmıştı. Ada polisi eşzamanlı yaptığı operasyonlarda Redknapp ile birlikte Portsmouth yöneticisi Peter Storrie, Leicester City başkanı (aynı zamanda eski Pompey başkanı) Milan Mandaric, Rangers'lı orta saha oyuncusu Amdy Faye ve menajer Willie McKay'yı gözaltına almıştı. Ancak soruşturulan isimler kısa sürede serbest kalmıştı. İngiltere Premier Ligi'nin dünya üzerinde değer kaybetmesinden çekinen futbol federasyonunun ise bu skandalın üstünü kapattırdığı iddia ediliyor. Öte yandan eski Yugoslavya döneminde Avrupa futbolunda söz sahibi olan Sırplar, birliğin dağılmasıyla eski günlerini mumla arıyor. Saha sonuçlarının yanı sıra Sırp futbolu bugünlerde Avrupa'nın en büyük rüşvet ve kara para skandalıyla sarsılıyor. Futbol Federasyonu Başkanı Zvezdan Terzic, ülkeyi terk ederken, yardımcısı Dragan Dzajic gözaltına alındı. Suçlanan sadece federasyon başkanı değil. Aynı zamanda Mateja Kezman ve Sasa İliç'in kulübü olan Partizan Belgrad kulübü de skandalın merkezinde bulunuyor. Dünya futbolunun merkezi FIFA'dan ise uzun süreden beri pis kokular yayılıyor. Spor dünyasının en büyük rüşvet ve yolsuzluk davası geçtiğimiz hafta sessiz sedasız İsviçre'nin Zug kantonunda başladı. Sanık sandalyesinde FIFA'nın eski işbirliği partneri ISL (International Sport and Leisure) var. FIFA ile birlikte Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) ve Uluslararası Atletizm Birliği (IAAF) de suçlamaların hedefinde yer alıyor. İlk olarak 2006 yılında İngiliz TV kanalı BBC'de yayınlanan Panorama programında açıklanan FIFA'daki rüşvet skandalı şimdi adalet önünde sorgulanıyor. Mahkeme yargılamayı yaparken, rüşvete kimlerin karıştığını sır gibi saklıyor. Kesin deliller toplanmadan FIFA, Olimpiyat Komitesi ve Atletizm Birliği'nden kimlerin sanık sandalyesinde olacağı merak konusu. Soruşturmanın Sepp Blatter gibi büyük yöneticilere ulaşması durumunda spor dünyasının gerçek anlamda bir deprem yaşayacağı belirtiliyor. 'Simsar' operasyonunda yöneticilere sorgu Başkent polisinin düzenlediği 'Simsar' kod adlı operasyonda gözaltına alınan bazı zanlıların, Futbol Federasyonu'nun Ankara'da yapılan seçimlerini engellemek istediği ortaya çıktı. Zanlıların, seçimleri engellemek için mahkeme kararı çıkartmak amacıyla Ankara'da görüşmelerde bulunduğu ve 2 milyon dolar rüşvet pazarlığı yaptığı iddia ediliyor. Soruşturma kapsamında A.Gücü Başkanı Cemal Aydın'ın da ifadesine başvurulacağı öğrenildi. Aynı operasyonda gözaltına alınan Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu (PFDK) eski Başkan Vekili Recep Özcan'ın, bazı kulüplere verilen para cezalarını seyircisiz oynama cezasına çevirtme girişiminde bulunduğu tespit edildi. Özcan'ın, cezalarla ilgili indirime gidilmesi için, bazı futbol kulüplerinin yöneticileriyle yaptığı telefon görüşmeleri saptandı. Özcan'la birlikte R.H. de, menfaat karşılığında futbolculara verilen cezaları indirmeye teşebbüsle suçlanıyor. Özcan'ın, başkan vekili olduğu dönemde kurulun 140 kez toplandığı ifade ediliyor. 2 eski milletvekili ile 2 eski müsteşar yardımcısının da aralarında yer aldığı 19 zanlının bugün hakim karşısına çıkması bekleniyor. Zanlılar dün adli tıp kurumunda sağlık kontrolünden geçirildi. Sedat Güneç, Ankara Yasin Tuncer
<< Önceki Haber Dünya futbolu baştan aşağıya kirleniyor! Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER