Mütevazılık ve efendiliğin üzerinde çok şık durduğu ender isimlerden biri
Ertuğrul Sağlam. Çalışma hayatı boyunca '
futbolcu nasıl olunur?' sorusunun cevabını vermek istercesine bir çaba içinde olan Sağlam, kavgadan, gürültüden uzak
veda ettiği yeşil sahalarda şimdi
teknik direktör olarak görev yapıyor. O,
Beşiktaş'tan iki kez
teklif almasına rağmen
Kayserispor'u yarı yolda bırakmayacak kadar da vefalı. Türk futbolunun en saygın yerindeki duruşuyla bizi karşılayan
Ertuğrul Sağlam ile
Kayserispor'u, ligimizi ve hedeflerini konuştuk.
Teknik adamlıkta 3. yılınıza girdiniz. Bu süre zarfında hedeflerinizle geldiğiniz nokta arasında büyük fark var mı?
Ilk yılımda Samsunspor'da
ekonomik sıkıntılarla çok boğuştum. Zor ve sıkıntılı bir yılın ardından da olsa kümede kalmayı başardık. Sonra istemeyerek de olsa ayrılmak zorunda kaldım. Birçok isteyen kulüp arasından Kayserispor'u
tercih ettim. Buraya başkanla yönetimle kendi vizyonumuz, hedeflerimiz uyuştuğu için geldim. Bugünkü gelinen noktaya baktığımızda iyi bir noktada olduğumuzu söyleyebilirim.
Yıllarca üst düzey futbol oynamak size teknik adamlıkta avantaj sağladı mı?
Bugün hitap ettiğiniz oyuncuların yerinde yıllarca siz oturmuşsunuz. Onların duygularını, neler hissettiklerini çok iyi anlayabiliyorsunuz. Şimdi sadece roller değişti. Kendinizi bilgi, kalite, kültür ve vizyon olarak da doldurmanız gerekir. Bir grubun liderliğini üstlenmek zordur. Orada 25 tane adam var ve hepsi sizin ağzınıza bakıyor. Tartışılmayacak bir insan olmalısınız.
Oyun felsefenizi biraz açar mısınız?
Futbolun pozitif yanlarını sahaya yansıtmaya çalışan bir oyun yapımız var. Bu güzel mi? Değil. Günümüz futbolunda artık top rakibe geçtiğinde de aynı futbolu oynamak zorundasınız. O yüzden bizde bu eksiklik var; ama yavaş yavaş bunu gidermek için çalışıyoruz.
Şu ana kadar Beşiktaş'tan teklif aldınız mı? Eğer alırsanız hangi şartlarda gitmek istersiniz?
Kalbimin bir yerinde her zaman Beşiktaş sevgisi olacaktır; ama benim amacım Türk futboluna
hizmet etmek. Türk futbolunu Avrupa'da ve dünyada başarı ile temsil etmek. Bu yüzden antrenörlük geleceğimi sadece Beşiktaş ile sınırlandırmak istemiyorum. Kendime katkı sağlayabilecek, hedeflerimle örtüşecek herhangi bir kulüp bulursam, gidebilirim. Bu
Fenerbahçe olur,
Galatasaray olur,
Mardinspor olur veya
Real Madrid olur. Rıza Çalımbay'ın ayrılmasından sonra bir teklif gelmişti. Bu
sezon da çok resmî olmamak şartıyla kulüp içinden insanlar beni aradı. Benim şu anda kulübümle iki yıllık sözleşmem var. Zaten Kayserispor'u sezonun ortasında bırakıp gitme şansım yok. Önümüzdeki yılların neler getireceğini bilemem.
Beşiktaş'ta son dönemde çok fazla teknik adamın çıkmasını neye bağlıyorsunuz?
Beşiktaş'ta Süleyman Seba'nın ağırlığından kaynaklanan inanılmaz güzel bir hava vardı. Iyi bir gruptuk ve dışarıdan gelen, o gruba ayak uydurmak için her açıdan çok çalışıyordu. Hem davranış hem de bilgi ve kültür anlamında. Işte Süleyman Seba'nın başkanlığında oluşturulan bu hava kulüp içerisindeki herkese yansımıştır.
Beşiktaş'tan kopuşunuzu çok dramatik buluyor musunuz?
Aslında beni Beşiktaş'tan kimse gönderemezdi. Ben gitmeyeceğim, burada kalacağım dediğimde Beşiktaş'ta oynardım. Başkan, yöneticiler, teknik
heyet böyle bir kararı verdikten sonra orada kalmak bana yakışmazdı. Düşünsenize, bir sezon önce 20 tane gol attım. Belki Scala Türk futbolunu tanımayabilirdi; ama yardımcısı
Ziya Doğan'ın orada araya girmesi gerekiyordu. O gün ayrılmasaydık belki bugün burada olamazdım. Beşiktaş'ta artık
yiyecek ekmek kalmamıştı, ben de ya nasip dedim ve ayrıldım.
Beşiktaş taraftarınca çok sevilmenizde yaşadığınız haksızlığın da bir rolü olabilir mi?
Tabii, o gün bu olay olduğunda taraftar da çok üzüldü; ama profesyonellikte bunlar olur. Taraftar şunu biliyor ki Ertuğrul, Beşiktaş'ta oynadığı her mücadelede terinin son damlasına kadar mücadele etti. Oynadığım altı dönem içerisinde hangi mevkide görev verilirse verilsin elimden geleni yapmaya çalıştım. Saha içi saha dışı hareketlerimle kulübe laf söyletecek bir hareket yapmadım. Beşiktaş taraftarı da haklı olanın hakkını veriyor. Onlar beni çok seviyor, ben de onları çok seviyorum. Hepsine bir kez daha teşekkür ediyorum.
Kayserispor'un bir Trabzonspor gibi şampiyon olma şansı var mı?
Bir
Anadolu takımında
şampiyonluktan bahsetmek için önce şartları yerine getirmek lazım. Altyapıyı iyi hazırlamak çok önemli. Yoksa ben parayı basacağım, istediğim oyuncuyu alacağım demek şampiyonluğu getirmiyor. Bunun çok örneklerini gördük. Işte bir Istanbulspor,
Konya,
Ankara yapamadı bunu. Hatta maalesef sonu hüsranla bitti. Şu anda Kayserispor için şampiyonluktan bahsetmek biraz
erken; ama imkansız değil. Şöyle ki, şampiyonluğu getirecek şartları bir araya getirebilirsek, şehir inanırsa, şehrin zenginleri gerekli fedakârlığı gösterirse kadromuzu o yönde takviye edebilirsek, medyayla ilişkilerimizi üst seviyede tutabilirsek Trabzonspor'dan sonra en büyük şehirlerden bir tanesi olan Kayserispor neden şampiyonluk yaşamasın? Şampiyonluk, 3-4 yıllık bir programın sonunda gelebilir.
Mehmet Topuz, Gökhan Ünal, Tayfun Cora, Ilhan Parlak gibi gençler elinizde birer yıldız adayı oldu. Formülünüz nedir?
Takımda sıcak bir atmosfer oluşturduk. Ilişkilerin temelini sevgi ve saygı oluşturdu. Hedeflerimizi ve gelecekten beklentilerimizi çocuklara çok iyi aktardık.
Özgüven sıkıntılarını aştık. Aldığımız iyi sonuçlar da bunları
destekledi. Daha sonra da genç oyuncular hem çok fedakârlık yaptı hem de bu yaşta sorumluluk aldı. Biz olmayan bir şeyi onlara vermedik, kendilerinde olan yetenekleri ortaya çıkarmaya çalıştık.
Çocuklar artık sırtında Kayseri forması taşıyor
Şu anda Kayseri halkının göğsünü gere gere, Kayserisporlu olduğunu söylediğini ifade eden Ertuğrul Sağlam, şehrin kaynaklarının biraz da futbola aktarılmasıyla hedeflenen başarının yakalanacağını belirtti. Çocukların artık sırtında Kayserispor forması taşıdığını ifade eden Sağlam, "Eğer
UEFA Kupası'nda gruplara kalsaydık bu süreç çok daha iyi noktalara gelebilirdi. Biz Kayserispor'a geldiğimizde bu takım 41 yıllık lig tarihinde ilk 10'a hiç girememiş. Her şeyi bir senede yapmak çok kolay olmadı. Planlamış olduğumuz hedeflerin çok önündeyiz açıkçası. Işler böyle gittiği sürece Kayseri ile benim vizyonum tam anlamıyla örtüşüyor diyebilirim." dedi.
Çok iyi teklifler gelmesine rağmen Kayserispor'un yeteneklerini bırakmadığını belirten Ertuğrul Sağlam, "Bunu yaparken de oyuncularımızı
mağdur etmiyoruz. Onların ekonomik şartlarını iyileştiriyoruz ve takımın hedeflerini koruyoruz. Her şeyin bir zamanı olduğunu ben kendilerine bizzat söyledim. Onlar da anlayışlı davrandılar. Devre arasında hiçbir oyuncumuzu bırakmayacağız." diye konuştu.
Büyük takımların oyuncularını kendilerine teslim etmesinden mutluluk duyduğunu da dile getiren Sağlam, "Galatasaray'dan oyuncuyu, yetiştirip tekrar Galatasaray'a göndermek için almıyorum. Hem bana katkı sağlamasını hem kulübüne fayda sağlamasını istiyorum. Şimdi Galatasaray'dan
Uğur Uçar bizde oynuyor. Önümüzdeki sezon
Arda gibi Galatasaray'da başarılı olacaktır." açıklamasında bulundu.
Zaman Gazetesi okurları tarafından teknik adam dalında kürsüye çıkarıldığından duyduğu memnuniyeti de ifade eden genç teknik adam, "Zaman Gazetesi'ne çok teşekkür ediyorum Türk futboluna yapmış olduğu katkılardan dolayı. Spora bu kadar destek veren, önemseyen gazetenizin bu şekilde bizi şereflendirmesi, onurlandırması, okuyucularınızın beni buna layık görmesi beni çok onurlandırdı. Inşallah seve seve gelip
ödül töreninde ödülümü alacağım. Şunu çok iyi bilsinler ki onların bu ilgisine, bu alakasına layık olmaya çalışacağım." ifadesini kullandı.
(Zaman)