Aydın ve
Zonguldak gibi şehir
takımları amatöre kadar düştü.
Bank Asya Birinci Lig'de yer alan
Kocaelispor,
transfer bile yapamıyor. Erzurumlunun haline ise bir
pankart tercüman oluyor.
Gözler hep Süper Lig'e çevrildiği için olsa gerek alt liglerdeki önemli bir durum dikkatlerden kaçıyor aslında. Çünkü
Türkiye'nin kurulu
futbol düzeni bazılarını hemen unutturuyor. Çok eskilere bile gitmeye gerek yok, son yıllarda Süper Lig'de bulunan ve kimisinin çok önemli başarıları da haiz olan pek çok takım '
ekonomik kriz' merkezli sıkıntılar içinde bunalıyor. Aydın ve Zonguldak gibi şehir
takımlarının nasıl olup da amatöre kadar düştüklerini bilmiyoruz belki de ya da Adana'nın tepetaklak düşüşün ardından isim değiştirip, şahsa ait olarak yeniden
ayaklanma savaşını, Göztepe'nin amatör çukurundan
Aliağa Belediye ile isim değiştirerek çıktığını...
2. Lig 3. Grup'taki Erzurumspor'da oynanan
son maç yürekleri burktu aslında. Erzurum'un ileri gelenleri tarafından sahipsiz bırakıldıklarını söyleyen
futbolcu ve yöneticiler, Karadenizspor karşısına 'bizden bu kadar' yazan bir pankartla çıktılar ve hakemin maçı başlatmasının ardından 1 dakika boyunca hareketsiz bir şekilde beklediler. Rakip takım oyuncuları da bu süre zarfında aralarında top dolaştırarak meslektaşlarının protestosuna
destek verdiler. Takım sahipsiz bırakılmış durumda ve adeta formalite maçları oynayıp ligden düşmeyi bekliyor. Borçları nedeniyle transfer yasağı olan
Malatyaspor, nam-ı diğer Doğu'nun Kaplanları da zor günler geçiriyor. Takım Hikmet Tanrıverdi'nin şahsi gayreti ile Süper Lig'de yer almış,
UEFA Kupası'na katılmıştı. Ancak küme düşünce o görevi bıraktı ve 2006-07
sezonunda ciddi paralar harcayıp Süper Lig'in kapısından döndüklerinde mali yapıları dibe vurdu. Şu an 2. Lig B kategorisi 4. Grup'ta; eski bir Süper Lig'li
Elazığspor ile birlikte ligde kalma savaşı veriyor, son iki sırayı paylaşıyorlar. Ancak komşu Elazığ gibi onların da işleri hayli zor, zira para varsa futbol var... Elazığ ve Malatya aynı puanla ligin dibine
demir atmış haldeler.
2B'nin 2. Grubu'nun dibinde ise 70'lerden sonra Uzanlar'la çıkış yapan ama 2004 sonrasındaki düşüşü engelleyemeyen
İstanbulspor var. Ligde son sıralarda bulunan Sarı-Siyahlılar için bir umut ışığı var esasında. O da hiçbir destekleyeni olmayan ve boş tribünlere oynayan İstanbul Bş. Bld. Spor takımıyla isim değiştirmek fikri; hiç fena görünmüyor... 1. Grup'ta ise Türk futbolunun futbolcu madeni -ama hep
ihraç etmiş-
Sakaryaspor var. Süper Lig'den düşünce yine bir büyük oynama macerası da onlar yaşadılar. Geçen sezon ikinci devre 30 puan topladılar ama ligde kalmaya yetmedi bu. Şu an transfer izinleri yok, gençlerle 2B'de tutunma gayreti içindeler.
Bank Asya'da da benzer sorunları olan takımlar var. Geçen sezon Süper Lig'de yer alan
Kocaelispor, eski borçlar nedeniyle transfer tahtası kapalı olduğu için neredeyse A2 takımıyla mücadele etmek zorunda ligde. İki sezon önce borca rağmen büyük oynayan ve Süper Lig'e çıkan ama bütçesini ayarlayamayınca tekrar düşen Körfez'in formasından armasına kadar birçok şeye haciz gelmiş durumda. İki
Türkiye Kupası sahibi olan kulüp zor günler yaşıyor ve ligde son sırada yer alıyor. Üstelik yönetimi de
istifa etti ve 80 milyon liralık bir borçtan söz ediliyor. Ancak yeni başkan Muammer Çelik, yükselişe geçeceklerini müjdeledi Kocaeli camiasına.
Kocaelispor'un birkaç basamak üstündeyse Türk futboluna gol kralları ve yıldızlar sunmuş, altyapısıyla meşhur, Süper Lig'in ilk Karadenizlisi olan ve 29 yıl boyunca Süper Lig'de yer alan
Samsunspor var. Samsunspor'un çıkış için ya İsmail Uyanık'a ya da bir İsmail Uyanık ruhuna ihtiyacı var ama mevcut yönetimde bunun emaresi görünmüyor ve takımı zor günler bekliyor. Bu takımların düştükleri durumu sadece özel olarak düşünmemek lazım. Zira tıpkı Türkçeden kaybettirilen kelimelerin beraberlerinde atasözlerini, şiirleri götürmeleri gibi bu takımlardan bazılarının küçülmesi demek
Tanju Çolak, Dobi Hasan,
Bülent Uygun, Celil
Sağır,
Hakan Şükür, Serkan Aykut, Cenk İşler, Aykut
Kocaman,
Oğuz Çetin, Aykut Yiğit,
Tuncay Şanlı,
Ertuğrul Sağlam gibi oyuncuların da artık altlardan gelmemesi demek aslında. Biraz da böyle düşünmek lazım... ZAMAN