A Milli Takım’ın
Çek Cumhuriyeti’ni yenerek çeyrek
finale yükselmesi nedeniyle bugün bir
basın toplantısı düzenleyen Fatih
Terim, basın mensuplarından ilginç bir özür diledi.
Terim,
“70 dakika boyunca aldığınız notları çöpe attırdığımız için özür dileriz.” dedi. Terim "Mucizeler biraz geç oluyor. Burada da öyle oldu.
Turnuva boyunca size böyle zorluklar yaşatacağımız için şimdiden özür diliyorum. Bir söz vardır. Gecenin en karanlık olduğu an sabaha en yakın olduğu andır.
Oyuncularım bu sözü hiç akıllarından çıkarmadığı için
aslanlar gibi mücadele ettiler. Bu yüzden çok mutluyum." dedi.
Fatih Terim, milli zafer gecesinden sonra basın toplantısı düzenledi. Konuşmasından başlıklar:
-DEĞİŞEN MANŞETLER İÇİN KUSURA BAKMAYIN-
"Herkese iyi günler diliyorum. 6-7'ye yakın
oyuncumuzun
hasarlı olduğunu görüyoruz.
Servet, Emre
Güngör,
Emre Belözoğlu, Nihat, Hakan Balta ve
Aurelio'nun
sakat olduğunu görüyoruz. MR'a gidecekler ve net sonucu alacağız. Ama bunun dışında mutlu gururlu, Türk milletinin ardı arkası kesilmeyen iyi niyet mesajlarıyla dolu bir geceyi geride bıraktık. Böylesi yorucu bir gecenin ardından bu toplantıya katılan
yerli-
yabancı herkese teşekkür ediyorum. Kendi işimizi iyi yapmaya çalışıyoruz. Sizlerin işini bu aralar zorlaştırıyoruz farkındayım, 70. dakikanın ardından yazdıklarınızı çöpe attığınız için kusuruma bakmayın. Benim odamda bir yazı var, "Mucizeler zaman alır" diye. Kusura bakmayın mücizeler zaman alıyor. Turnuva sürecinde de bu tip rahatsızlıklar vereceğimizi özür dileyerek şimdiden belirtmek istiyoruz. Oyuncularım "aslan" gibi mücadele ediyorlar ve ben de bundan dolayı çok mutluyum."
-"MANŞETLERE ÇIKAN BİR TAKIM OLACAĞIZ DEMİŞTİK"-
"Tabii 96'ya göre şartlar çok değişik. Hırvat
takımı gerek grup maçlarında gerekse de finallerde başarılı bir performans gösteren bir takım. Ama artık tek maça düştüğümüz bu serilerde isimlerin, daha önce alınan neticelerin fazla bir değeri yok. O gün o an çok değerli. Birinci dakikadan beri kuvvetli
rakiplerin olduğu bu şampiyonada güçlü bir rakip beklemekten
doğal birşey yok. Biz gelirken keyif veren ve alan, kazansa da kaybetse de
manşetlere çıkacak ve kendini hatırlatacak bir takım olacağız demiştik. Ben bu sözü tuttuğumuz için mutluyum. Ama iki taraf da Basel yapmak isteyecektir."
-"İDAMI DA YENEBİLİYORUZ"-
"Genel olarak oyunumuzdan memnunum. Turnuvaya
Portekiz ile başlamak kolay değildi. Ben o maçın da kötü oynandığını düşünmüyorum. Ben o maçın da taktiksel açıdan doğru olduğunu düşünüyorum. Tam pozisyonlar başlarken skor olarak geriye düştük. O zaman da fırsattan istifade
eleştiriler oluyor, hatta
hakaret etmeye çalışanlar da var. Ben hiç birine takılmadığımızı ve onlarla İstanbul'a döndüğümüzde hesaplaşacağımızı söylemiştim. Ben oynucularımı soyunma odasından "
Allah utandırmasın" diye gönderiyorum. Şu ana kadar da gurur verdiğimizi düşünüyorum. Milyonlarca insanın da bizlerle birlikte olduğunu görmekten dolayı mutluyum. Kaybetseydik de oyumcularmı ve ben hemen oracıkta dara ağacına asılabilirdik. Demek ki idamı da yenebiliyoruz. Bize final yakışır demiştim ve bu herkesin ortak fikri. Bir 45 dakika seçebilirim ama diğer 45 45'lere haksızlık olur. Turnuvada atınca kazanamayan iki takmı var biri Çek diğeri de
İsviçre ve bu ikisini de biz yendik. Planlar, stratejiler ve taktkiler bazen çöpe atılıyor. Böyle bir
milli takım, böyle hırslı bir takım olduktan sonra heran herşeyin peşinde olabiliyoruz. Fizik olarak da gayet iyi durumdayız. Baskı adeta bizim önemli bir silahımız olmaya başladı ve pas. Bu ikisini oyun içerisinde ne kadar çok yaparsak rakibimizin de zor duruma düşmesini sağlarız. Çek ve İsviçre maçlarının 45'er dakikaları güzeldi. Ama eğer bir birinci isterseniz Çek maçının son yarım saati öne çıkar diye düşünüyorum."
-"BELLİ BİR İSTEĞİM YOK"-
"Buraya gelen 16 takıma, şunu istiyorum bunu istiyorum diyemezsiniz. Biz Almanya'yı en son İstanbul'da 2-1 yenmiştik. Benim belli bir isteğim yok. Bizim ne oynadığımız benim için daha önemli."
-HIRVATİSTAN'I TAKİP EDİYORUZ-
"İlk yarıda iyi oynamadık. Rakip daha iyi durumdaydı. O zaman da "başından böyle oynanamazmıydı?" denebilir. Oynanırdı tabii ama
futbol içerisinde binlerce dinamik taşıyan bir oyun. "Daha önce hiç yenemediğiniz bir takmı 2-0'dan son 20 dakikada goller atarak yenebileceğimizi söyleselerdi inanırmıydınız?" Zor. Ama biz inandık. Ben 2-2'den sonra "gidin" dedim. Herkes penaltıya razıyken ben "gidin" dedim. O zaman da oyuncu kafasında, "tamam ben 3'ü attım diyor, hoca da böyle düşünüyorsa." Üstelik
Avrupa Şampiyonası'nda bunu yaptık. Topa en çok sahip olan biziz. İsabetli paz bizde fazla, şut bizde fazla. İstatistiki üstünlük de bizde. Ve bunlar Avrupa Şampiyonaları'nda başarılı olan Çekler'e karşıysa daha da önemli. Kalperinizi sağlam tutun. Futbol böyle bir oyun. Hırvat maçına birimiz gideceğiz. Her ne kadar ben ideale yakın bir 11 çıkacağını düşünmüyorum ama işmizin gereği oradayız. Zaten bütün turnuvayı Hami, Abdullah hocalar ve Tuna izliyorlar. Her gün işi biten bize gelip
rapor veriyor. Ama bu sefer belki de ben izleyeceğim."
-"MAĞLUBİYETTEN KORKMAYIN-"
"Devre arasında bazen öyle olur ki, iyi oynamayı beklediğiniz maçta iyi oynamazsanız kafanızda çıkan oyuncu çok olur. Bizim orta sahada biraz aksaklık olmuştu.
Tuncay ve
Arda kenarda kalınca Aurelio ile Topal'a geniş alan düştü. Bizim uzun top gibi bir düşüncemiz yoktu ama böyle olunca hatlar koptu. Bu durumda değiştirmekte kolay değil, ben kendilerine korkmamalarını, korkacak birşey olmadığını söyledim. Ama değişikilkler ve oyun içerisinde yaptığımız değişiklikler ile başardık. Ben hep söyledim, özü mağlubiyetten korkmamaları."
-FATİH TERİM VE OYUNCULARI VARSA BEKLENİR-
"Takımın başında Fatih Terim ve oyuncuları varsa beklemekte fayda var. Tabii ki gidişat kötüyken övgülere gerek yok. Ben zaten burada eleştirilere hiç alınmadım. Yeterki eleştiri nezaketimizi koruyalım. Ama sizler de tecrübelendiniz. Hakem uzatmaları kaldırana kadar bekleyeceğiz hatta son düdüğe kadar. Ben bazen 2-0 geriye düşerken 3-2 değil 4-2'den de bahsedilirdi."
-VOLKAN'IN YAPTIĞI YANLIŞ-
"Oyuncularımızın bir kısmı sadece Referee'ye "Ref" dediği için
kart gördü mesela Marco. Volkan'ın yaptığını ise tasvip etmediğini söyledim. Ama biz ekstra sert oynadığımızı ve kurallar gereği oynadığımızı düşünüyorum. Kalecimiz dışındakileri de normal karşılıyorum."
-TRANSFERİN SIRASI DEĞİL-
"Yeri gelmişken
transferden de bahsedeyim. Sayın
Hasan Doğan, Sayın Başkanımız, arkadaşlar Şenez Erzik'ten Levent Bıçakçı'ya ve Hasan Doğan ile kesinlikle hiç bir problemimiz olmadı. Ben şu anda Hasan Bey'e de söyledim. Açıkçası şu anda 2008'in konsantrasyonundan başka bir şeyle ilgilenmiyorum. Sayın Başkanın hakkımdaki güven dolu sözlerine de teşekkür ediyorum. Avrupa ile ilgili konuysa, şu anda onu düşünecek durumda değilim. Transfer haberlerinin oyuncularımızın bazılarına zarar verdiğinin görürken ben hiç transfer konuşması yapar mıyım!"
-"ZARAR VEREN ORTAMI KABUL ETMEM"-
"Bana zarer veren, oyuncularıma zarar bir ortamı kabul etmem mümkün değil. Bence biz eleştirilere çok açığız. Hakarete varan eleştiri nerede yapılır başka. Ben bunu yapanlar için söylüyorum. İçerisinde nezaketi taşıyan her eleştiriye açığız. Ama siz gidip annelere mikrafon tutuyorsunuz. Bu nerede olur. Fatih Terim'in aleyhine konuşturmak için. Bazı annelerin suratına
telefon kapatıyorsunuz. Utanmak yok mu? Babaların da gönlü kırıldı ve biz de Çek maçını onlara
hediye yaptık. Ben de artık eğleniyorum. Dünya değişiyor, herşey değşiyor ama bazılarınız değişmiyor. Maçtan bir gün önce
prim konusunu açıyorsunuz. Ağzına para lafını alan yokken. Yalan yazılıyor, yalanı da bana soru olarak soruyorsunuz. Olur böyle şeyler, bize eleştiriye açık değil demeyin. Böyle bir ülkeyi buldunuz, rahatsınız. Mahkemeye veriyoruz 8 ayda bitmiyor. Burada rahatsınız bunu tepmeyin. Bunlar bazılarınız için. İstanbul'da rahat rahat isimleriyle konuşruz. Bunu halkımız da çok iyi anlamıştır. Biz hakkı halkmızdan aldığımızı biliyoruz. Onlar da nerede tepki göstereceğini bilir. Bugün sizlerin isteğiyle 25 dakikalık bir basın toplantısı için zaman limitini de kaldırdım. Normalde biliyorsunuz bu yoktu."
-PORTEKİZ YİNE GELSİN-
"Yarı finale kalırsak, Portekiz ile karşılaşırsak iyi olur. O iyi bir rakip. Buradaki takımlara şartlar ne olursa olsun, ne "pardon" ne de "kötü" takım demeye hakkımız var. Burada yaklaşık 40 takım dışarıda ama siz buradasınız. Bunun keyfi başka. Artı gruptan çıkmanın keyfi başka. Şimdi 90 dakikalık finaller var. Hırvat maçı da bir final. Sonra
yarı final var. Yarı finalde daha da zorlaşacağını bilmekte fayda var. Ben milli takımın başına yeni geçmiştim ve grubumuzda
İzlanda vardı. Bir manav, bir balıkçı, bir
terzi falan yazılıyor takım kadrosunda. Ama bir bakıyorum daha önce hiç yenmemişiz. Bana dediler ki, "hocam bunlar fırsat buldukça
antrenman yapıyor herhalde yeneriz." Dedim "istatistiklere baktınız mı?. Ben baktım tarihimizde tek gol var onu da ben atmışım." Yani olaylara böyle bakmamak lazım. Yani buradaki her takım özel bunu unutmamak lazım."
-ARDA DAHA DA İYİ OLMALI-
"Arda'nın performansı daha da artabilir. Artmalıdır da. Yeteneğe sahiptir ve 90 dakaiaya daha iyi yayılır. Neticeye zaten tesir ediyor ama çok iyi tanıdığım için daha iyi olacağına inanyorum. Tuncay'a gelince, düşünün nereye koyarsanız orada oynuyor. Fiziki olarak istatistikleri altüst ediyor. Saha içerisinde
kaleye bile aldık. Gezdiremeyeceğiniz yer yok. Hemen kaleye geçecek kadar da fedakar. Tuncay
kilit bir oyuncumuz. Ben Tuncay eleştirilerine katılmıyorum tam tersi onun gibi bir kaç oyuncum daha olsu isterim. 3 tane maç 90 dakika ve en ciddi yerlerde fizik mücadelesi yapması gereken yerlerdedir. Tuncay'ı böyle görmeniz mümkündür. Haksızlık etmiş oluruz."
-"NİHAT'I ÇIKARTSAYDIM...-"
"Herhalde Nihat'ı çıkartsaydım, kimse bir şey demezdi.
Hamit'i de çıkartmadım. Zaten benim burada oturmamın sebebi de odur. Bizim de oraya oturmak haddimiz değildir o yüzden böyle rahat konuşuyorum. Tuncay İngilizcede "kilit oyuncu" olarak adı kullanan biri. Ben de bununla tamamen hem fikirim. Hamit'le de gece bir
analiz programı izledik birlikte. Hamit'e görüntüleri gösterek rahatlattık. Bazı oyuncular Nihat gibi, Hamit gibi güvenilmesi gereken oyunculardır ven ben de güvenerek doğru yaptığıma inanıyorum."
-KALE RÜŞTÜ'YE EMANET-
"Volkan'ın yerine kalede
Rüştü var. Marco'nun yerine birini düşünüyoruz ama hasar tespitinden sonra bakacağız. Hatta bugün Emre Güngör'ü çıkartma durumumuz olabilir. Tümer'in durumu iyi değil.
Kulüp takımı çalıştırmadığım için Hırvatistan'dan kimseye talip değilim. Hırvatistan'da beğendiğim oyuncular var ama Krancar da dahil korktuğum oyuncu yok."
-"A, B, C PLANLARIMIZ VAR-"
"Top çevirirken bizde bunun bir manası olmalı. Neden top çeviriyoruz? Bazen oranlar, geride çevirdiğinizde lehinize oluyor ama ben bunu sevmiyorum. Biz bunu bir hücumun başlangıcı olarak düşünüyoruz. Ama arzu ettiklerimizi yapamayınca, ve Koller de bir kaç faulle sarsınca ve faul olmayan da faul olunca bizim geride kalmamız sığınma oldu, açıkça ifade etmek gerekirse. İkinci yarıda ise değişti. Ben güçlü bir orta sahada ısrarcıyım. İki çabuk dayanıklı oyuncu ile müdahale ettik. Emre'nin hadisesi olmasaydı Gökdeniz de geliyordu ve biz de Sabri ve Kazım ile 10'ar dakika arayla müdahele ederek kontrollü
baskıyı sağladık. Artı topu da becerikli olduğumuz yerde yani rakip için tehlikeli olan bölgede yapmaya başladık. Hakemin oyunun durmasını beklemesi doğal ama tekrar durunca, sakat
sedye ile maçtan çıkmış birinin değişikliğine izin vermemesi herhalde ilk kez oldu. Ama oralara girmeyelim. Ben yetenekli ve güçlü orta saha severim. İkisi birarada olunca da bayılırım. Bizim A, B ve C planımız var. Biz topu kendilerine bilerek attık. Dönen topları da baya çalışmıştık. Dönenler Marco da Mehmet'de kalacaktı ama alan açılınca oyuncularımız boşa yorulmaya başladı. Bunda da bir hayır aramak lazım. İçeride biler oyuncular bunu konuşuyordu. Son 15 dakikadaki top yüzdesi gerçekçidir önceki değildir."
-SERVET ÖRNEK OLMALI-
"Benim sakatlığımdan dolayı oynamadığım maç olmadı. Ama şuna emin olabilirsiniz, Servet'in özverisi ve ağrıya olan toleresi bir diğer oyuncuyla kıyaslanırsa öne çıkar. Ama Servet'in sağlığını rise atacak bir durumda ne ben ne de sağlık ekimiz yer alır. Onun özverisi de örnek olmalıdır. Bu arada son antrenman dışında antrenmana çıkmıyor. Neredeyse, biz yemekten yemeğe görüşüyoruz. o bu konuda serbest. Sakatlık olabilir. Oynayabileceğiniz şeyler de var. O da bu konuda çok ciddi ve önemli bir örnek. Oyuncularımızı ise birbirleriyle kıyaslamayız."