Daum,
Alman spor dergisi Kicker'de yayınlanan röportajında, ''
Fenerbahçe ile
şampiyon olacakmısınız?'' şeklindeki bir soruya karşılık, ''Evet, Fenerbahçe'yle şampiyon olacağım. Yönetimden iyi
oyuncular alacağım ve onlardan şampiyon bir
takım oluşturacağım'' dedi.
Öncelikli hedeflerinin lig şampiyonluğu olduğunu ifade eden Daum,
Avrupa kupalarının da önemli olduğunu, ancak kendileri için ikinci planda bulunduğunu kaydetti.
Fenerbahçe'de oyuncuların kaldığı otelin çok rahat olduğunu ve kulüp stadının Avrupa'nın en büyük statlarından biri olduğunu belirten Daum, ''Fener vizyonlara sahip bir kulüp, vizyonlar da gerçekleri yaratır. Vizyonlardan gerçeklerin yaratılması için birlikte çalışmak istiyorum. Fener aslında Manchester
United,
Bayern Münih ya da
İnter gibi takımlarla birlikte adı bir nefeste anılması gereken bir kulüp'' şeklinde konuştu.
Neden sürekli Türkiye'ye gitmek istediğinin sorulması üzerine de Daum, Türkiye'ye ilgisinin, 1993 yılında aşırı sağcıların Solingen kentindeki bir evi kundaklaması ve burada Genç ailesinin 5 ferdini kaybetmesiyle başladığını, Türkiye'ye giderek Almanlar'ın büyük çoğunluğunun Türkiye'yle çok iyi ilişkilere sahip olduğunu göstermek istediğini söyledi.
Türkiye'ye ilk gittiğinde
teknik direktörlük yapmasının gündemde olmadığını, daha sonra Beşiktaş'tan bir
teklif geldiğini ve sosyal alanda da faaliyetler göstermeye başladığını ifade eden Daum, ''Ben kendimi yarı Türk ve Türkiye'nin elçisi olarak görüyor ve hissediyorum'' dedi.
Daum, Fenerbahçe'ye kendisinin getirdiği ve birlikte çok sayıda başarılara
imza attıkları 5 oyuncunun bulunduğunu,
Bayern Münih'te oynayan Brezilyalı
futbolcu Lucio ile de görüştüklerini, ancak Lucio'nun İnter'e gitmeye karar vermesine de anlayış gösterdiğini söyledi.
Türkçesinin kısa cümleler kuracak ve bazı komutlar verecek kadar iyi olduğunu ifade eden Daum, FC Köln'de teknik direktörlük yaptığı dönemde çok sayıda farklı ülkeden futbolcuyla uğraşmak zorunda kaldığını, ancak Fenerbahçe'de sadece bir grup Türk futbolcuyla Brezilyalı
futbolcular arasında uyum sağlamak durumunda olduğunu kaydetti.
En çok sevdiği 3 takımın Köln, VfB
Stuttgart ve Fenerbahçe olduğunu, bunlardan sadece Fenerbahçe'nin büyük maddi imkanlara sahip olduğunu belirten Daum, Köln'ü de iyi bir takım hazırlayarak bıraktığını, gelecek
sezon ligin ortalarında yer almasını beklediğini, Bayern Münih'ten Köln'e geçen
milli futbolcu Lukas Podolski'nin de takımı güçlendireceğini söyledi.
Köln taraftarlarının kendisine gösterdikleri öfkeyi de anlayabildiğini, bunun Köln takımına duyulan bir sevginin ifadesi olduğunu, kendisinin de Köln'de kalma konusunda çok düşündüğünü kaydeden Daum, günün birinde Köln'e döneceğini belirtti.
Alman teknik direktörlerin Türkiye'de görev yapmaları geleneğinin Jupp Derwall ile başladığını, ancak bunun her zaman böyle kalacağına inanmadığını ifade eden Daum, takımı nasıl şekillendireceği konusunda ise hiç bir açıklama yapmadı.
Daum,
Arsenal ya da
Liverpool gibi takımların istedikleri kadar
yabancı oyuncu oynatabildiklerine işaret ederek, Türkiye'de takım başına en fazla 8 yabancıya izin verildiğini ve 6 yabancının aynı anda sahada oynayabildiğini, bunun da Türk kulüpleri için uluslararası alanda büyük bir dezavantaj olduğunu söyledi.
Türk kulüplerinin buna rağmen Avrupa kupalarında önemli rol oynayacaklarını sıkça açıkladıklarının hatırlatılması üzerine de Daum, ''Evet, bu Türkler'in kendilerine duydukları güvenden kaynaklanıyor. Temelde hayata olumlu bakmaları ülkeye
kriz zamanlarında da büyük güç verdi. Almanlar'ın gerçekçilik anlayışı Türkiye'de bazen ortadan kayboluyor. Ancak bunun da zor anlarda avantajı oluyor'' şeklinde konuştu.