Alex,
futbola nasıl başladığını, idollerinin ne olduğunu,
Fenerbahçe'ye
transfer hikayesini, yatırımlarını, gelecekle ilgili planlarını,
Brezilya'daki Fenerbahçe etkisini, Türk Milli Takımı'nın
Euro 2008'deki şansını ve Fenerbahçe açısından geçen
sezonun değerlendirilmesi gibi bir çok konu hakkında düşüncelerini dile getirdi.
Alex, "Fenerbahçe geçen sene
Avrupa seviyesinde gayet iyi bir performans gösterdi diyebiliriz.
Türkiye'de de seviyemizin altında kaldığımızı söyleyebiliriz. Çünkü,
takımımızın seviyesine ve kalitesine baktığımız zaman bizim elbette ki
şampiyon olmamız gerekiyordu" dedi.
"ZİCO, TOSTAO, PACHEQUİNHO İDOLLERİMDİ"
Özel yaşamından, geleceğine ve Fenerbahçe'nin sezon değerlendirmesine kadar bir çok konuda görüşlerini belirten Alex, ilk olarak futbola nasıl başladığını anlattı.
Tüm Brezilyalılar gibi kendisininde sokakta futbol oynamaya başladığını ifade eden Alex, "Sokakta maçlar yapıyordum. 8 yaşına geldiğimde de bir arkadaşım benim seçmelere girmem gerektiğini söyledi. Seçmelere girdim, kazandım.
Coritiba'nın ufak takımında oynamaya başladım. 8 yaşımdan 19 yaşıma kadar bu kulübün içerisinde bulundum. Ondan sonra her şey benim için olumlu bir şekilde gelişti. Futbola çoğu Brezilyalı gibi evde ve sokakta futbol oynayarak başladım. Futbola ilk başladığım zamanlarda benim idolum Zico'ydu. Zico'nun yaptıklarına bakıp, onları
taklit etmeye çalışıyordum. Daha sonra, takıma girdikten ve oynamaya başladıktan sonra, takım içinde olan oyuncuları bir şekilde örnek almaya başlıyorsunuz. Tostao vardı onu örnek alıyordum. Daha sonra sürekli maçlara gittiğim zamanlarda, profesyonel takımı tribünlerden izlerken takip ettiğim oyuncular vardı. Pachequinho vardı ki, o da bu kulübün önemli futbolcularından birisidir. Bu oyuncular benim örnek aldığım futbolculardı" diye konuştu.
"EN İYİ SEÇİMİM FENERBAHÇE OLMUŞ"
Kariyerinin başlarında Avrupa'ya transfer olma gibi bir hayali olup olmadığı yolundaki soru karşısında ise Alex, "Futbol oynamaya başladığım zamanlarda böyle bir düşünce kafamdan bile geçmiyordu. Özellikle oynamaya başladığım yıllarda bir gün Coritiba'nın formasını giymeyi hayal ediyordum. Sürekli kafamda bu vardı. Açıkçası salon futbolunu daha çok seviyordum ve salon futbolu oynamaktan daha çok zevk alıyordum. Fakat bir gün böyle profesyonel bir şekilde futbol oynayacağım, 13-14 yaşlarına gelince Milli Takıma gideceğim ve başarılı olup Avrupa'ya transfer olacağım hiç aklımın ucundan bile geçmezdi. Gençken kafamdan geçen düşünce, 'Acaba ben bir gün bu takımda oynayabilecek miyim?' şeklindeydi. Daha yükseğini hiçbir şekilde hayal etmemiştim. Her şey kendiliğinden gelişti" şeklinde konuştu. Türkiye'den ve Fenerbahçe'den ilk
teklif aldığında neler düşündüğü konusunda ise Alex, "Ben Türkiye'den, Fenerbahçe'den aldığım zaman 26 yaşındaydım. Buradaki hedeflerimi tamamlamıştım. Brezilya'da belli bir düzeye gelmiştim. Palmeiras'ta diğer kulüplerde aynı şekilde başarılar ve şampiyonluklar elde etmiştim. Brezilya Milli Takımı'na seçildikten, teklif geldikten sonra da oldukça ilginç buldum ve olumlu karşıladım. Daha sonra da her şey benim için olumlu gelişti. Kulübün hedeflerini fark ettim. Transfer olacağı zaman da Mahmut ve Hakan bey geldiler ve bana kulübün hedeflerini yapmak istediklerini bana anlattılar. Ondan sonra da Fenerbahçe'ye
imza attım ve her şey benim için olumlu şekilde gelişti. Geriye dönüp baktığımda kesinlikle her şey benim için olumlu. İyi ki Fenerbahçe'ye gelmişim diyorum. 4 sene önce teklifi aldığımda da olumlu karşılamıştım. 4 sene sonra geriye dönüp baktığımda da en iyi seçimimi Fenerbahçe'ye gelmekle yapmışım diyebilirim" dedi.
"YAŞAMAK İSTEDİĞİM YER CORITIBA"
Bir gün Coritiba'ya geri dönüp futbolu burada bırakmak gibi bir düşüncesi olup olmadığı sorulduğunda ise Alex, "Benim de bir çok futbolcunun olduğu gibi böyle bir düşüncem var. Ben de kariyerime başladığım, futbola ilk adımlarımı attığım yerde bitirmek istiyorum. Özellikle kariyerimin son iki senesinde, iyi bir seviyede, bu kulüpte,
ailemin yakınında, kendi ülkem ve şehrimde, tabii ki Avrupa'daki hedeflerimi başarıp, tamamlayıp belli bir seviyeye geldikten sonra sonra, buraya dönüp kariyerimin son iki senesinde burada oynayıp, burada bitirmek istiyorum. Kesinlikle burada hayatıma burada devam ettirmek istiyorum. Şu anda kendime bir ev yaptırıyorum. Ailem burada. Ben burada doğdum büyüdüm. Aynı şekilde eşim ve ailesi de burada. Tüm ailem ve tanıdıklarım burada. Futboldan sonra ne yapacağımı bilmiyorum. Henüz onu planlamadım fakat yaşamak istediğim yer burası" diye konuştu.
Alex, başarısında ailesinin katkısı sorulduğunda ise, "Ailem benim her şeyim. Çünkü, her şey bittikten sonra geriye kalacak olan yine ailedir. Bir gün futbol bitecek. Bir gün ben gollerimi atmayı bitireceğim. Bir gün eleştiriler de bitecek. Geride kalan, sizin yanınızda sizi sevenler olacaktır. Eşimle birlikte yaşlanacağız. Ailem, çocuklarım benimle birlikte büyüyecek. Bir gün futbol ve onunla birlikte gelenler bitecek, fakat ailemiz ve bizi sevenler her zaman yanımızda kalacak" diye
yanıt verdi.
"ELİ SIKI BİRİYİM"
Alex, yatırımlarını nasıl değerlendirdiği, eli sıkı biri olup olmadığı yolundaki soruları ise, "Ben kesinlikle eli sıkı biriyim. Çünkü, geçmiş zamanlarıma baktığımda, elbetteki ailemle birlikte yaşadığım yıllarda benim hiçbir şeyim eksik olmuyordu. Fakat maddi yönden bakıldığında, pek de güçlü bir aile değildik. Bunlara ve şu anda yaşadığımız hayata bakarak, bizim bir şekilde ileriyi de düşünmemiz gerekiyor. Çünkü, hayat uzundur. Şu anda para kazanıyoruz ve bunu iyi bir şekilde değerlendirmeniz gerekiyor ailemizle birlikte. O yüzden geçmiş zamanları da dikkate alarak, şu anda yaşadığımız iyi düzeyli hayatı sürdürebilmek için iyi yerlere yatırım yapmanız gerekiyor. Bunu bir şekilde korunmalıyız. Çok fazla savuramayız. Ben de bunu yapıyorum" şeklinde konuştu.
"FENERBAHÇE ETKİSİ BREZİLYA SOKAKLARINDA"
Alex, Fenerbahçe'nin Brezilya'da tanınırlığının nasıl olduğu ve Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek finale yükselmesinin Fenerbahçe'nin Brezilya'daki tanınırlığına nasıl etki ettiği yolundaki soruları ise, "Şampiyonlar Ligi'nde Fenerbahçe'nin bu sene gösterdiği performans, Fenerbahçe'nin buradaki ününe ün kattı. Ben burada Curutiba'da ve Sao Paulo'da Fenerbahçe forması giyen insanlar gördükçe, tatmin ve açıkçası mutlu oldum. Çünkü Fenerbahçe'nin bu sene Şampiyonlar Ligi'nde göstermiş olduğu performans nedeniyle hem Türk futbolu, hem taraftarının takımına olan bağlılığı tanındı, hem de ne kadar iyi bir takım olduğu bilindi. Bunun olumlu etkisini Brezilya sokaklarında görmek, bu takımın bir parçası olarak beni de mutlu etti" diye cevapladı.
"ŞAMPİYON OLMALIYDIK"
Geçen sezonun değerlendirmesini de yapan Alex, "Fenerbahçe geçen sene Avrupa seviyesinde gayet iyi bir performans gösterdi diyebiliriz. Türkiye'de de seviyemizin altında kaldığımızı söyleyebiliriz. Çünkü, takımımızın seviyesine ve kalitesine baktığımız zaman bizim elbette ki şampiyon olmamız gerekiyordu. Fakat özellikle sezon başında ve bazı maçlarda kaybetmememiz gereken puanlar, sonlarda bizim onları aramamıza neden oldu. Fakat biz bu seneden dersler çıkarmalıyız. Avrupa'da iyi bir performans gösterdik. Türkiye Ligi'nde de benzer bir hikayeyi yeniden tekrarlamamak için işimize daha iyi sarılmalı ve dersler çıkarmalıyız" dedi.
"HEDEFİMİZ HER KULVARDA BAŞARI"
Alex gelecek sezonla ilgili planları konusunda ise, "Hedeflerimiz aynı şekilde yüksek olmaya devam edecek. Gerek Türkiye'de, gerekse Avrupa'da, hem çalışarak, hem de hedeflerimizi bilerek, bu hedeflerimize yürümemiz gerekiyor. Hedeflerimiz ise aynı. Yani her girdiğimiz kulvarda başarı" diye konuştu.
"FENERBAHÇE İSTEDİĞİ SÜRECE FENERBAHÇE'DEYİM"
Kendi ülkesi ve şehrinde gününü ailesi ve arkadaşlarıyla birlikte geçirdiğini söyleyen Alex, "Uzakta olduğumuz 11 ayı bu 1 aya sıkıştırmaya çalışıyoruz" dedi. Alex Türkiye'de ve Brezilya'dayken en çok neyi özlediği yolundaki soruya ise, "Brezilya'da olduğum zamanlarda Türkiye'deki günlük yaşantımı özlüyorum. Çünkü, hayatım ve düzenim şu anda Türkiye'de. Burada olduğum zamanlarda o düzeni özlüyorum açıkçası. Buraya
tatil için geliyoruz. Türkiye'de olduğum zaman ise, Brezilya'da da Türkiye'de olan imkanlarımı yaşatmak gerek diye içimde bir özlem kuruyorum" şeklinde yanıt veren Alex, ancak futbolu bıraktıktan sonra Türkiye'de yaşamını sürdürmek gibi bir düşüncesinin olmadığını, yaşantısına Curitiba'da devam edeceğini yineleyerek, "Türkiye'ye, Türk insanına, İstanbul'a, Fenerbahçe'ye bayılıyorum, hayranlık duyuyorum. Fakat bu kesinlikle kafamda karar aldığım bir konu ki, yaşantıma burada devam edeceğim. Futbol yaşantım boyunca ve Fenerbahçe bana dayanabildiği sürece de Fenerbahçe'de kalmak istiyorum. Bir gün gelir de Fenerbahçe 'Alex'le olmaz, artık devam etmez' dediği anda da buraya gelip, futbolu bıraktığımda da yaşantıma burada devam edeceğim" diye konuştu. Alex, çocuklarının geleceği konusundaki düşüncelerini anlatırken ise, "Çocuklarımın eğitimlerini Türkiye'de, İstanbul'da almaları, büyümeleri harika. Futbol oynadığım süre içerisinde, kalabildiğim en uzun süre Türkiye'de kalmak, kızlarım ve onların eğitimleri açısından da gayet olumlu diye düşünüyorum" diye konuştu. Alex; sahada kaptanın kendisi, ama evde kaptanın eşi olduğunu belirterek, "Evde emirleri veren sadece o. Evde ben emirleri ondan alıyorum" diye konuştu.
"BAŞKANIMIZA SABIR DİLİYORUM"
Alex Curitiba'dan Fenerbahçe taraftarlarına ve Başkan Aziz Yıldırım'a vermek istediği mesajlar sorulduğunda ise, "Taraftarımızın beklentisi olduğunu biliyoruz. Her zamanki gibi, sezona başladığımız zaman, Türkiye içinde ve Avrupa'da hedeflerimiz olacak. Bunlar taraftarların değişmez beklentileridir. Bizim de Türkiye liginde ne olursa olsun şampiyonluğa ulaşmamız gerekiyor. Buna ulaşacak gücümüzün de olduğunu biliyoruz. Sadece çalışmamız gerekiyor. Avrupa için de limitlerimizi zorlayacağız ve gidebileceğimiz en iye yere, en üst seviyeye kadar çıkmaya çalışacağız. Başkanımıza da Allah'tan
sabır diliyorum. Çünkü koskoca bir camianın sorumluluğunu üzerine yüklenmek, herkesin tatil yaptığı günlerde çalışmak ve takımın gelecek sezon için hazırlanmasını kolay değil. Şu anda takım için en iyisini yapmaya çalıştığını biliyoruz. Bir takımın sezon başında tüm güçleriyle hazır olması önemlidir. Biz de biliyoruz ki, Başkanımız bunun için elinden gelen tüm mesaisini harcıyor" şeklinde konuştu.
"GRUP SIKINTILI AMA TÜRKİYE'NİN GÜCÜ VAR"
Alex,
Avrupa Şampiyonası ve bu şampiyonada Türkiye'nin şansı konusunda ise, "Grubuna baktığınızda, Türkiye'nin biraz zorlu ve sıkıntılı bir grupta ve zorlu takımlarla eşleşti diye düşünüyorum. Ancak futbolcuları ele aldığınız zaman Türkiye'nin çok kaliteli bir ekibi var. Yapmak istediklerini yaptığı takdirde, Türkiye'nin gruptan çıkacağına inanıyorum. Bunun için de ilk adımın, özellikle Portekiz'e karşı oynanacak ilk maç olduğunu düşünüyorum. Oradan çıkarılacak olumlu bir sonucun, ileri zamanlarda
kupa içerisinde Türkiye'nin lehine olacağını ve iyi bir havaya sokacağını düşünüyorum. Sıkıntılı bir grup fakat Türkiye'nin bu sıkıntıyı aşacak gücü var" dedi.
"GÖSTERİLEN SEVGİ VE ŞEFKATE TEŞEKKÜR EDERİM"
Son olarakTürkçe'yi bir miktar anladığını fakat konuşmakta zorluklar çektiğini söyleyen Alex, "Fenerbahçe'de biraz daha kalırsam. Yani kalacağım süre uzarsa, o zaman dil konusuna önem vermeye, işleri kolaylaştırmak adına kendi kendime söz verdim" dedi. Alex, "Tüm Fenerbahçelilere ve Türkiye halkına, ben ve aile gösterdikleri sevgi ve şefkatten dolayı teşekkür etmek istiyorum" diyerek sözlerini tamamladı.
DHA