Ne zaman bir
futbol bahsi açılsa dünya gözü ile gördüğü bazı Fenerli futbolculardan bahsedecekti. Hatta
Urfa'da oturup Fenerbahçe'nin ezeli
rakiplerini tutanlar dahi o müsabakayı seyretmeye gidecekti. Futbolu sevdirmenin yolu biraz da bundan geçmiyor mu? Ulaşmak; fildişi kulelerden aşağı inmek...
Şimdi gelelim
Yeşil-Sarılı Urfaspor'a. Takım 2. Lig 5. Klasman Grubu'nda mücadele ediyor. Pek çok şehirde rastlanan ve "ne gereği var?" diye düşünülen şehir
takımının yanında bir de belediye takımının bulunması durumu Urfa için de geçerli. Aynı grupta
Şanlıurfa Belediyespor da bulunuyor. İlk ikiye giremedikleri için klasman grubundan devam edecekler maceralarına. Zaten Urfaspor'un asıl sükse yaptığı kulvar lig değil,
kupa oldu.
Kupanın ilk maçında
Malatyaspor'u 6-0 yendiler. İlk devre yedek ağırlıklı kadroyla çıkan Malatya 3-0'dan sonra aslarını da sürdü sahaya; ama tarihî farkı engelleyemedi. Buna bir mazeret bulunabilirdi, lakin Urfa'nın yeni kurbanı bu kez bir Süper Lig takımı olan
Konyaspor oldu. Üstelik Konyaspor maça tam kadro çıktı, ama 2-1 kaybetmekten kurtulamadı. Bu iki maçını Siverek'te oynadı
Şanlıurfaspor. Gruptaki maçları ise Ş.Urfa 11
Nisan Stadı'nda oynuyorlar. Nitekim ilk maçlarında Alanyaspor'u 3-0 yenmeyi başardılar. 5 Ocak'ta
Gaziantep deplasmanından 1-1 ile döndüler ve dikkatleri iyice üzerlerine çektiler. Dört gün sonraki rakip ise yine Süper Lig'in bir başka takımı olan
Kayserispor'du. Urfa'daki o maç da 1-1 bitti. Hakikaten kolay şeyler değildi Şanlıurfa'nın yaptıkları. Çok zayıf bir ihtimal, ama Fener'i yenerlerse kesin olarak çıkacaklar gruptan; beraberlikte dahi belli bir şansları var.
Gol atınca kuş gibi seviniyorlar
Yetmişli yıllarda Şanlıurfasporlular kendilerine 'Güneydoğu'nun Fenerbahçe'si' derlermiş. Bu durumda
Türkiye Kupası'nda asılla sureti karşı karşıya gelecek demektir. Sarı-yeşil renklerini
buğday filizi ve buğday başağından almışlar ve sürekli alt liglerde mücadele ettiler. Takımı
Haluk Seçkin çalıştırıyor. Sene başında Birol Aksancak ve Erhan Namlı gibi Süper Lig patentli oyuncular almışlardı, ama onlarla yolları ayırıp daha mütevazı bir kadroyla devam ediyorlar. Gol sevinçlerinde bütün futbolcuların bir kuş misali kollarıyla kanatlanma hareketi yaptıklarına şahit olduk. Maçlarını 6.000 kişilik 1
1 Nisan Stadı'nda oynuyorlar.
Stadyum,
kale arkaları olmayan tipik bir alt liglerde kalmış
Anadolu takımı stadı görünümünde.
Şanlıurfa'da GAP Stadı ismiyle bir stadın temeli atıldığında takvimler 1992 yılını gösteriyordu. Bürokrasisiz Kayseri Stadı'nın en geç iki yıl içinde biteceğini göz önünde tutalım önce ve sonra da üzerinden 16 sene geçmiş olan bürokratik GAP Stadı'na dönelim. Büyük bölümü biten stadın 16 Ocak 2008'de açılacağı söyleniyordu en son; ancak yine ileri bir tarihe atıldı açılış.
Son olarak bu maçın bir başka güzel yanı da şu; yanlış değilsem bu, Şanlıurfaspor'un tarihi boyunca ulusal bir kanalda yayınlanacak ilk maçı.
Televizyon karşısında sıra gecesi olur mu demeyin; belki de olur!..
MEHMET YILMAZ