Mert,
Fenerbahçe Gazetesi'nde yer alan röportajında, Fenerbahçe'de oynamanın gururunun hiçbir şeyle kıyaslanamayacağını ifade ederek, şunları kaydetti:
''Türkiye'nin en büyük
spor kulübünün
formasını giymek büyük bir sorumluluğu da beraberinde getirir. Ben Fenerbahçe Spor Kulübü'nün altyapısından geldiğim için Fenerbahçe'yi iyi tanıyan biriyim. 10 yaşından beri Fenerbahçe'nin içindeyim. Bu sayede Fenerbahçe'nin ne tür
oyuncu istediğini biliyorum. Fenerbahçe'de görev yapan her oyuncunun ayrıcalığı vardır ve herkes Fenerbahçe formasının hakkını vermeye çalışır. Benim babam da
kalecilik yapmıştı, bu da bana ayrı bir katkı sağladı. Babam şu anda da kaleci antrenörlüğü yapıyor. Bunların hepsi kendimi geliştirmem için önemli etkenlerdir.''
Kaleciliği seçmesinde babası Mahir Günok'un etkisi olmadığını anlatan Mert, 10 yaşındayken Göztepe'de
halı sahada oynarken Fenerbahçe 2000 Derneği'nin başkanı Şevket Yılmaz'ın kendisini görüp beğendiğini ve Fenerbahçe'de futbola başlamasına neden olduğunu kaydetti.
Teknik direktör Zico döneminde (A)
takımla antrenmanlara çıkmaya başladığını, ancak forma şansı bulamadığını belirten Mert, Aykut
Kocaman'ın kendisine güvendiğini ve formayı verdiğini anlatarak, şunları söyledi:
''Ben de bu şansı en iyi şekilde kullanmaya çalıştım. İlk 11'de görev aldığım maçın
Trabzonspor maçı olması hem kötü hem de iyiydi. Önemli bir
derbi maçıydı, ben de kendime güveniyordum. İlk başta hafif bir heyecan vardı ama maç başlayınca bu heyecanı aştım. Maç içinde bir talihsizlik oldu, arka arkaya 2 gol yedim. Bu, bir kaleci için felaket bir durumdur. Ama ben edindiğim tecrübelerle maçtan kopmamayı öğrendim. Bu şekilde mücadele etmek için çaba harcadım. İkinci yarıda daha iyi bir performans sağladım. Kendimi gösterme açısından başarılı olduğumu düşünüyorum.''
KOCAMAN BÜYÜK BİR ŞANS
Mert, bu
sezon Aykut Kocaman'ın takımın başına getirilmesinin ardından altyapıdan 4 oyuncunun (A) takıma çıktıklarının hatırlatılması üzerine, ''Aykut Kocaman bu anlamda çok büyük bir şans. Bana ve diğer arkadaşlarıma da son derece önem veriyor. Altyapıdan (A) takıma çıkan oyuncular burada kendini göstermek için büyük çaba sarf ediyor. Çünkü Fenerbahçe bir dünya kulübü ve burada olmak tarifsiz bir duygu. Altyapıdan gelen tüm arkadaşlarım forma şansı bulmak için çalışıyor. Hocamız da bu anlamda bizlere yardımcı oluyor'' şeklinde konuştu.
Volkan Demirel ile aralarının çok iyi olduğunu da ifade eden Mert, ''Sürekli
diyalog halindeyiz. Antalyaspor maçının ikinci yarısı oyuna girerken kendisiyle konuştuk. Bana sürekli
destek oluyor. Ben Volkan ağabeyimin tecrübesine inanıyorum ve güveniyorum. Saha içinde tabii ki
rekabet söz konusu olabiliyor. O formayı giymeyi kim istemez ki'' dedi.
Mert, son olarak hedeflerine değinerek sözlerini şöyle tamamladı:
''Fenerbahçe, Türkiye'nin en büyük spor kulübü. Böylesine büyük bir kulüpte görev almak sizi her zaman daha iyi yerlere taşıyacaktır. Fenerbahçe gibi bir kulüpte oynuyorsanız Milli Takım'da da görev almayı hak ediyorsunuz demektir. Yaşadığım sakatlıktan dolayı
Ümit Milli Takım kampına gidemedim. İnanıyorum ki ilerleyen zaman içinde (A) Milli Takım'da da görev alacağım. Bu yönde de çalışmalarıma devam edeceğim. İleriki yıllar için tabii ki
Avrupa hedefi var. Ancak öncelik her zaman Fenerbahçe'den yana.''