İşte
spor yazarlarının Benfice karşısına çıkan
Galatasaray için yorumları:
BÜLENT KORKMAZ: MÜTHİŞ LİNCOLN (FOTOMAÇ)
Ben Lincoln'ün bu kadar koştuğunu görmemiştim. G.Saray maçı hak etti Takım olarak süperdiler. Bu
zaferle
Avrupa'da özgüven de kazandılar.
G.Saray, gruptan çıkmayı büyük oranda garantiledi. Bu
takım UEFA'da
final hedefine ulaşabilir mi?
Final için basamakları
teker teker aşmak lazım. Galatasaray gruptan çıkmayı hemen hemen garantileyerek basamakları tırmanmaya başladı. Bu galibiyet takımın Avrupa'da özgüvenini yeniden sağlaması açısından çok çok önemli. Rakipleri de artık Galatasaray'ın isminden geçmişte olduğu gibi daha fazla korkacaklardır.
Hakan Ünsal (Star): Kolay Galibiyet
Galatasaray, maçı bitirecek iki pozisyonu daha oyunun ilk beş dakikasında buldu.
Benfica'ya bakınca, Galatasaray bu iki pozisyondan birisini atsa maçı çok daha rahat götürürdü.
Takımda vasat diyebileceğimiz
oyuncu yoktu.
Galatasaray zor geçmesi beklenen maçı bana göre çok kolay geçti ve gruptan çıkmayı garantiledi. Benfica galibiyeti, hafta sonundaki
derbiye de moral ve güven olarak yansıyacaktır.
Maçın
İngiliz hakemi
Martin Atkinson, iki taraf adına adil bir
yönetim gösterdi, iyi maç yönetti.
Levent Tüzemen (Sabah): Avrupa Ruhu
Deplasmanlarda iyi oynayamamak ve kazanamamak G.Saray'ın bu
sezon en büyük sorunuydu. Ligde
Kocaeli,
kupada Bellinzona maçı hariç G.Saray'ın deplasman başarısı yoktu. Suazo,
Reyes, Di
Maria, Nuno Gomes ve Aimar gibi yıldızlara sahip, hücuma hızlı ve çabuk çıkan Benfica önünde maç öncesi G.Saray'ın işinin zor olacağını düşünüyordum ama yanıldım. Lizbon'da Avrupa ruhunu yakalayan bir G.Saray vardı.
İlk 5 dakikada Lincoln ve Karan golleri atsaydı maç
erken kopacaktı. G.Saray maç boyu şemsiye gibi açılıp kapandı, rakibin hızlı oyuncularına geniş alan bırakmadı, orta alanını savunmasına yakın tutu. Top G.Saraylı oyunculara geçtiğinde kimse panik yapmadı.
G.Saray, Benfica'da grup liderliği adına büyük bir zafer kazanırken takım halinde mücadele etti. Futbolcuların oyun disiplinleri ve
yardımlaşmaları üst düzeydeydi.
Turgay Şeren (Akşam): Avrupalı Galatasaray
Dün
akşam Benfica karşısında UEFA şampiyonu olan Galatasaray'ı izledim. Gerçekten gözlerime de inanamadım. Ankaraspor'a karşı oynadıkları kupa maçındaki çok kötü oyun ve zoraki beraberlik, ardından
Gaziantep müsabakası. Açık söyleyeyim Benfica karşısında Galatasaray'ın çok hem de çok zorlanacağını düşündüm ama yanıldım. Galatasaray Lizbon'da Benfica'yı perişan etti. Daha farklı bir skorla da kazanabilirdi. Kaleciyle karşı karşıya kaldıkları çok pozisyon var. Hele hele ilk 10 dakikada Lincoln'ün ve
Ümit Karan'ın gol atabilecekleri çok rahat pozisyonlarda, kaçırdıkları da var.
Oyunun başında Galatasaray "Ben bugün bu maçı kazanırım" diye çok
mesaj verdi ve kazandı.
Galatasaray'da ilk on birde ve kim oynadıysa, sonradan oyuna giren kim varsa, hepsi bu galibiyetin mimarları oldular. "Avrupalı Galatasaray" sözünü de analarının ak sütü gibi hak ettiler.
Ahmet Çakır (Zaman): Hoş Geldin Avrupa Fatihi
Geldiği günden bu yana M.
Skibbe, eleştiriyi de aşan saldırıların hedefi olmaktan kurtulamadı. Bunun haklı nedenleri de az değildi. Ancak onun dün akşam yaptığı kadro
düzenlemesi için hiçbir olumsuz söz söylenemezdi.
Eldeki en iyi oyuncuları, mümkün olabilecek en akıllıca düzenleme içinde sahaya sürmüştü. Ayrıca,
futbolu sadece korku ve cesaret arasındaki bir tahterevalli sananlar için de
ders niteliğindeydi bu düzenleme. Neredeyse bütün oyuncularını cesaret tarafına oturtmuş gibiydi.
Oyunun egemeni Cim Bom'du. Luz Stadı'nın ışığı ev sahibini değil Galatasaray'ı aydınlatıyordu.
İspanyol hoca o kadar telaşlandı ki üçüncü değişikliği de yapıp gereksiz risk aldı.
Ne yapsa yararsızdı çünkü G.Saray geçmişe dönme, Avrupa Fatihi günlerini yeniden yaşama konusunda kararlıydı.
Ebru Kılıçoğlu (Sabah): Kadıköy'e Selam Yola Devam
Doktor Jekyll mı, Mr Hyde mı? Hangi G.Saray olacak sahada? UEFA Kupası'nda Olmak ya da olmamak' mevzusundaki bütün mesele bu. Türk spor kamuoyu, 'G.Saray, formda Benfica'ya yenilir. Aksi mucizedir' diyor. G.Saray ise öyle bir ilk 5 dakika gösteriyor ki, bunu diyenlere, daha 2'de Lincoln'ün kalecide kalan şutu, üzerine 3'te Arda'nın ara pasıyla kalecinin karşısında kalan Karan'ın yetişemediği vuruşla, bu konudaki düşünceler, yazılmadan kalemlerde patlıyor. Hızlı 5 dakika sonrasında Benfica da 'kolay lokma' olmadığını hatırlatıyor konuğuna.
Herkes, görevini fazlasıyla yerine getiriyor. 51'de önce Lincoln'ün mükemmel ara pasıyla kalecinin karşıs ı n a dikilen Baros'un kaçırmasıyla başlayan 'ayak sesleri', 52'de Servet'in kornerden gelen topu Emre'ye onun gole çevirmesiyle statta yankılanmaya başlıyor. Devamındaki atakların hepsi, alkışlanacak cinsten. Bu görüntü, 70'te Karan'ın ağlara 'kavuşturduğu' zirve yapıyor. Rahatlayan G.Saray, 'taşlar artık oturdu' düşüncesini teyit ederken, yine iki şıklı bir muamma bırakıyor arkasında: Benfica maçı mı, F.Bahçe karşılaşması mı? Üst düzey iki maç ve yorgunluktan Dr Jekyill mı Mr Hyde mı?
Cüneyt Tanman (Takvim): Müthiş Cimbom
Kağıt üzerinde grubun favorisi Benfica'ydı... Ancak dün akşam Galatasaray, gerçeğin bu olmadığını liderin kendisinin olduğunu müthiş bir futbol ve harika bir skorla gösterdi.
Bu sezonun en şahsiyetli ve en iyi deplasman maçıydı. Galatasaray, özellikle ikinci yarıda Benfica'yı kendi evinde tamamıyla sahadan sildi. Galatasaray'ın kadrosu ne kadar eksik olsa da özellikle hücumda çok kaliteli isimleri var. Bunların istemeleri yüreklerini sahaya koymaları ve özellikle dünkü gibi disiplinli oynamaları, her takımı yenmeleri için yeterli oluyor. Özellikle Avrupa vitrininde G.Saray'ın yıldızlarını ayrıca motive etmeye gerek yok, disiplinli oynamaları yeterli. İşte dünkü iyi futbolun en önemli sebebi bu.
Yalçın Dümer (Fanatik): Kanında Var
Benfica'nın kartalı, Galatasaray'ın aslanı. Hangisi üstünlük sağlar?.. Zor gece zor. Üstelik kafaların nerede olduğunu söylememe gerek yok. Hepiniz tahmin ediyor sunuzdur sanırım. Meşin yuvarlağın rengi sarı-kırmızı. Bu işte bir hayır var. Beklenenin tersine, oyuna sağlam ve akıllı başlayan biziz. Evet, pozisyon veriyoruz ama, pozisyon da buluyoruz. Paslar adrese, yanlış yok. Asla kabuğuna çekilip, zavallı bir görüntü çizmiyor nam-ı diğer Avrupa Fatih'i... Eee... Ne de olsa kanında var.
Skibbe, Baros'un yanına Ümit'i koymuş, cesurca. Ama Milan merkeze yakın. Golcü kimliğini askıya almış. Yardım amaçlı, doğru bir tercih olarak. Ayhan, metrekare hesabı, sahada basmadığı yer yok. Arda bildiğiniz gibi. Sabri, sağ kulvarı arşınlıyor, üstelik tek başına. Servet mi?.. Alnından öpüyorum. Kaç kişilik oynadı, ben hesap edemedim. Lincoln bir değil. Öldürücü asistleri Baros kullansa, bir dakika sonra sevineceğiz. Olsun. İstikrar abidesi Emre, öyle bir vurdu ki, Allah'ına kurban. Azdı deli gönül durur mu hiç. Nefis bir kombinasyon... Bu kez Ümit Karan. Ne oluyor yahu, Kopenhag'ta mıyız? Abarttık sanmayın. Edirne dışında bu duyguları öyle bir özlemişiz ki, Galatasaray futboluyla, bütün özlemlerimizi giderdi dün gece. De Sanctis ve Hakan Balta olmak üzere görevini yapmayan hiçbir krampon yoktu.
Skibbe senden özür dilemiyorum ama, Kalli'yi de ekleyerek sana teşekkür ediyorum. Bizi ve ülkemizi sevindirdiğin için.
YAŞAR YALÇIN: FENER'İ DE YENER (FOTOMAÇ)
Akıllar Fenerbahçe maçında olunca Benfica karşılaşmasının Galatasaray açısından zor geçeceğini düşünüyordu herkes. UEFA Kupası grup maçlarında oynayacakları için bu maçın telafisi vardı ama bir Fenerbahçe derbisinin pek çok açıdan önemi büyüktü. Doğrusunu isterseniz ben de böyle düşünüyorum. Pazar günü Fenerbahçe karşısında alınacak bir galibiyet hem ezeli rakiplerini ligde bitirir hem de şampiyonluk için çok önemli bir engel geçilmiş olur. Her ne kadar bunlar düşünülse de sonuçta Galatasaray bir Avrupa takımıydı...
...Sonuçta bu bir puan maçı. Yarım sıfır da kazan, yine kazan. Bu galibiyetle Galatasaray büyük bir ihtimalle gruptan çıkmayı garantiledi. Ancak birinci çıkması da önemli. Bundan sonra çekilecek kuralar, gruptaki sıralamaya göre olacak. Sanıyorum pazar günkü derbi de çok zevkli geçecek. Sarı-kırmızılılar buradaki futbolunu Fenerbahçe maçında da tekrarlarsa oradan da galibiyetle döner.