Gelinen noktanın sorumlusu konusunda tartışmalar bundan sonra da devam edecek. İlk olarak Futbol Federasyonu sanki başka teknik direktör kalmamış gibi fitili ateşledi. Galatasaray yönetimi Demirören'in Fatih Terim'le görüşme teklifini kabul ederek ikinci bir hataya imza attı. Son olarak da Fatih Terim başına gelecekleri düşünmeden paçaları sıvayıp dereye girdi.

Ancak "asıl suç kimde?" diye sorulursa bence ihale Fatih Terim'in üzerine kalır. Çünkü ilk iki kurum kendilerini bir şekilde aklayıp "biz kararı sonuçta hocaya bıraktık" diyebilseler de Fatih Terim'in bunu demeye pek hakkı da şansı da kalmıyor.

Sonuçta Galatasaray, Real Madrid, Barcelona veya Bayern Münih gibi Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu başarısını defalarca tatmış bir ekip değil. O takımların rahatlığı içinde olma şansı da hiç yok. Hele hele Türkiye şartlarında transfere çok büyük paralar harcamışsanız, başınızdaki teknik direktörün çok fazla geriği de yokken iki işe birden soyunmasını hiç istemezsiniz. Hem milli takımın gruptan çıkma şansının da az olduğunu düşünürsek böyle bir hamleye hiç gerek de yoktu.

Galatasaray için çok şey ifade eden Fatih Terim'in gelinen süreçte yaptığı en büyük hata ise şeffaf davranmaması oldu. Futbol Federasyonu ile arasındaki anlaşma konusunda kimseyi tatmin edecek bir açıklama yapmadı. Kendisinin istifasıyla bugün çok üzülen Galatasaray taraftarı zaten iki aydır strese girmişti. Sarı kırmızılı camia içerisinde Fatih Terim'in takımda kalıp kalmayacağı ile ilgili bir sürü spekülasyon yapılıyordu.

Neyse olan oldu. Kurumlar kalıcı kişiler geçicidir sözünden yola çıkarsak Galatasaray taraftarı şimdilik takımlarının arkasında olmaya mecburdur. Bundan sonra alınabilecek başarısız sonuçların faturasını da zaten yönetim ödeyecektir. Taraftar unutmasın ki, Fatih Terim bundan önce olduğu gibi şartlar oluşursa tekrar Galatasaray'da görev yapabilir ancak tartışmaları büyütmek, huzuru bozmak kulüplerini geriye götürmekten başka işe yaramayacaktır.

Mehmet Şentürk

Samanyoluhaber.com