Ligin 3. haftasını geride bıraktık. 3 Büyükler haftayı kayıpsız atlatırken hafta içindeki
Avrupa sınavları öncesi yazarlarımız
takımların durumlarını Serbest Kürsü'de masaya yatırdı.
Editör: Roberto
Carlos ve Lincoln'ün mükemmel gollerini izlediğimiz bir haftada Türk
futbolu açısından toplam kalite anlamında olmasa da bireysel kalite olarak belli bir yükselme olduğunu kabul edebilir miyiz?
Gürcan Bilgiç: Geçen sezona göre daha kaliteli bir lig yaşıyoruz. Takımlar sıradanlaşmaktan uzaklaşıyorlar. Keyif veren
futbolcu sayısında artış var. Büyüklerin futbol kalitesi iyileşiyor. Küçükler mücadele etmeyi öğrendi, kolay pes etmiyorlar. Sonunda maça gidenler seyredecek güzel şeyler bulmaya başladılar.
KALITESIZ TAKIM ÇOK FAZLA
Levent Tüzemen: Ligin keyif verdiğine inanmıyorum. Ne demek istediğimi anlamak için
Premier Lig'i izleyin. 'Takımlar hazır değil' diye bir şey olamaz. Türkiye'de futbol keyfini
Brezilyalılar'ın keyfi yerindeyse yaşayabiliyoruz. Bize
Alex, Lincoln, Carlos gibi oyuncular zevk veriyor ama haftaiçi Milli Takım, Romanya'da tel tel dökülüyor. Ligde çok kalitesiz takım var. Bir tek Bursa'yı ve Türk
yıldız Yusuf'u izlerken keyif alıyoruz. Ligimizde kalite yükseliyor demek bence hayalcilik olur.
Kazım Kanat: Seyirci; tribünlerden ve ekranlardan kaçtı. Kimse maç bile izlemiyor. Çünkü Türkiye'de futbol diye bir oyun yok.
Fenerbahçe'de
Roberto Carlos,
Galatasaray'da Lincoln,
Beşiktaş'ta ise biraz
Bobo. Üçü de Brezilyalı. Tüzemen'in dediği doğru. Ingiliz ve
Alman ekolünden sonra Türkiye'nin kendi ekolüne uymayan Brezilya futboluna dönüşünün hezimetini Romanya'da yaşadık.
Ahmet Çakar: Kazım Abi ve Levent'in görüşlerine hiç katılmıyorum. Milli Takım olarak grubumuzun en büyük favorisiyiz. Iki takımımız Şampiyonlar Ligi'nin eşiğinde. Galatasaray, UEFA'da ilerleyecek. Dört Büyük'ü uzun zamandır ilk kez bu kadar yakın görüyorum. 4 takımın birbirinden fazla uzaklaşacağını düşünmüyorum. Ama Dört Büyük ile geri kalan 14 takım arasında
uçurum olacaktır.
EN UYUMLU TAKIM G.SARAY
Yıldızlarla takım uyumu yakalayan tek
ekip Galatasaray. Fenerbahçe yıldızları ile, Beşiktaş takım oyunu ile Galatasaray ise her iki yönüyle oynuyor.
Trabzon geçen yıllardan biraz daha parlamış gibi. Kaliteden ne anladığınız farklı bir şey. Dünyanın sayılı liglerinden birine sahip Italya'da da çok sıkıcı maçlar çıkar.
Editör: Sayın Tüzemen, Ahmet Çakar uyumu en iyi Galatasaray'ın sağladığını söyledi. Galatasaray'ın Alex kadar defansif katkısı olan Lincoln; Edu ve Lugano'dan çok farklı olmayan
Servet gibi oyuncular var. Aradaki fark Feldkamp mı?
L.T: Evet. Alex'i idare edecek oyuncular Fenerbahçe'de yokken Galatasaray'da var. Galatasaray 4 sene
şampiyon olduğunda çok koşan bir takımdı ve
Hagi bunun rahatlığıyla hareket ediyordu. Lincoln'ü Fenerbahçe'ye verseniz Alex'ten daha çok eleştirilir ve daha kötü duruma düşer.
Editör: Galatasaray; Hakan, Ümit, Lincoln ve
Arda gibi 4
savunma yapmayan oyuncusu ile oynayabiliyor. Buna rağmen Tüzemen diğer dinamoların takımı taşıdığını söyledi. Fenerbahçe ise iki ön libero ve tek forvetle Alex'i taşıyamıyor. Kazım Abi, bunu nasıl açıklayacaksınız?
K.K: Ayhan hayatının en iyi performansını gösteriyor. Arda bile inanılmaz koştu, Sabri deseniz öyle. Lincoln bu yüzden rahatladı. Alex niye koşmuyor çok merak ediyorum. Bu kadar adam koşarken sen niye koşmuyorsun?
Tuncay bir maçta 19 km koşuyordu. Alex'in önünü arkasını her yerini topluyordu.
Editör: Sayın Tüzemen; Lincoln, Fenerbahçe'de başarısız olur dediniz. O halde Alex, Galatasaray'da başarılı olur mu?
* L.T: Olur.
YILDIRIM TAKIMLA ILGILENMELI
Editör: Demek ki olay sistemde.
* L.T: Evet. Ben Fenerbahçe'nin izlemeye doyum olmayan bir takım olabileceğini düşünüyorum. Ama Zico bunu maalesef göremiyor. Feldkamp'ı Fenerbahçe'nin başına geçir; bu kadro ile onları uçurur.
A.Ç: Aynı fikirde değilim. Bugün futbolda hücum pres yapmayan, topu kovalamayan oyuncuların yoksa başarılı olamazsınız. Galatasaray'ın avantajları var. Diğer
takımların yapmadıklarını yapıyorlar.
* Editör: Gürcan Bilgiç, bundan sonra Fenerbahçe' de neler olur?
* G.B: Zico takımdaki rotasyonu yapmak zorunda. Eğer yapmazsa Fenerbahçe'nin deplasmanda maç kazanması çok zor olur. Bugünün futbolunda yıldızlar kadar koşan adamlara da ihtiyaç var. Fenerbahçe'yi herkesin beklediği noktaya getirecek takımda Tümer, Alex ve Deivid bir arada olamaz. Eğer bu takımın yakasına yapışan Brezilya kapitülasyonlarına son verilmezse bundan sonra
fatura yönetime çıkmaya başlar. Aziz
Yıldırım da bunun farkında. Hala "Yönetim bu takım senin eserin" diyenleri susturmak için uğraşıyor. Fenerbahçe Başkanı tribünlerden önce sahadaki takımı iyi hale getirmeli.
sabah