Teknik direktör istifa ediyor, ardından zorla "nereye gidiyorsun?" denilip tekrar yerine oturtuluyor. Anlayacağınız tam bir muammadır gidiyor. Fenerbahçe'nin içinde bulunduğu durum, taraftar açasından hiç de kolay hazmedilecek bir konu değil. Taraftar görevini eksiksiz yerine getirirken, her şeye rağmen takımına yönetimine, teknik direktörüne sahip çıkarken, anlamsız gelişmeler herkesin canını sıkıyor.
Fenerbahçe'de kan değişimi şart oldu. Ama teknik direktör, ama yönetim birilerinin feragat edip elini taşın altına sokma zamanı geldi de geçiyor bile.
Bunun en açık işaretini Sivasspor maçında gördük. Bazıları eski de olsa üç farklı oyuncu Sivasspor maçında sarı lacivertli formayı giydi. Tribünleri hınca hınç dolduran sarı lacivertli taraftarlar takımlarından farklı oyun ve farklı skor bekliyordu. Maça iyi de başlayan Fenerbahçe sonunu getiremedi. Yeni gelen oyuncular fena mı oynadı? diye sorarsanız cevabım hayır olur. Tam tersine ellerinden geleni yaptılar. Ama işte diyoruz ya, sahaya çıkan takımdaki kan değişimi işe yaramadı. Demek ki sorun daha üst kademelerde. Asıl kan değişiminin oralarda olması gerekiyor!
Maç sonunda bu güne kadar hiç yapmadığını yapıp istifa diye bağıran taraftar sabrının taştığını gösterdi. Bundan sonrasının Fenerbahçe için daha iyi olmasını dilesek de gidişatın hiç de öyle olmadığı çok açık.
Bazı taraftarlar Aziz Yıldırım'a transfer sözünü tutmadığı, Galatasaray'ın gerisinde kalındığı gerekçesiyle kızıyor olabilir. Bilsinler ki bu da çok yanlış. Fenerbahçe anlayışını değiştirmediği sürece dünyanın en büyük yıldızları bile sarı lacivertli formanın altında zorluk yaşar.
Bir kurumda başarıyı getiren en büyük etken herkesin birbirine duyduğu güvenden geçer. Fenerbahçe aslında bunu kaybetmiş durumda. Ağzından "istifa" kelimesi çıkan bir kişinin o aşamadan sonra koltuğunda rahat duramayacağını daha önce de defalarca söyledik. Taraftara rağmen görevde kalmanın mümkün olmadığını, her geçen gün işlerin daha da zorlaşacağını birilerinin anlama zamanı gelmeli...
Mehmet Şentürk
Samonyoluhaber.com
