Fenerbahçe, 2010-11 sezonundaki şampiyonluğunda şike ve teşvik iddialarına maruz kalmıştı. Bu yüzden ertesi yıl Şampiyonlar Ligi’ne katılamadı.
Lige, Trabzon alındı. 2012-13 sezonunda ise ‘geçici olarak’ Avrupa Ligi’ne katıldı ve büyük bir başarı sergileyerek finalin kapısından döndü. Ardından Fenerbahçe’nin cezası açıklandı. UEFA, 2+1 yıl men verdi. Tahkim’de +1’lik erteleme bölümü iptal edildi. Kanarya geçen sezon Şampiyonlar Ligi ön elemesini geçemeyip Avrupa Ligi’ne kalmıştı ki, cezasının infazı o anda başladı.
Bu sezon şampiyonluğu neredeyse garantileyen Fenerbahçe, normal şartlarda cezasının son bölümünü seneye çekecekti. Fakat önce yönetici Mahmut Uslu, ardından Başkan Aziz Yıldırım taraftara umut verici açıklamalar yaptı. “Şampiyonlar Ligi’ne gidebiliriz” diye konuştu.
Aydınlar sert çıkmıştı
Kulübün tezi “Biz zaten ilk cezamızı 2011-12 sezonunda çektik. Bu sene de ikincisi bitti” üzerine kurulu. Peki bunun dayandığı nokta ne? İşte, kulübe yakın hukukçulara göre bunun cevabı: Fenerbahçe, UEFA’nın 2 yıllık cezasının onayan CAS’ın gerekçeli kararı çıktıktan sonra harekete geçecek ve Türkiye Futbol Federasyonu’na 23 Ağustos 2011’de gelen yazıyı kullanacak. İsviçre Federal Mahkemesi’ne taşınması beklenen davada, bu belgeye göre Fenerbahçe’yi Şampiyonlar Ligi’nden UEFA’nın menettiği yorumu çıkabiliyor.
UEFA bunu reddedip “Biz öneride bulunduk” dese de, dönemin TFF Başkanı Mehmet Ali Aydınlar da buna tepki göstermişti. Aydınlar, “Ben artık UEFA’ya nasıl güveneceğim? Bize yazı yollayıp ‘48 saat içinde Fenerbahçe’yi, Şampiyonlar Ligi’ne gitmekten menetmezseniz ülke olarak size ceza vereceğiz’ diyorlar. Ardından CAS’a gönderdikleri savunmada Fenerbahçe’yi biz değil, TFF göndermedi diyorlar. Böyle bir oyun olur mu? Ben bu oyunun içinde olamam artık” demişti.
AYM kararı da önemli
Aydınlar’ın bahsettiği yazının en önemli 2 paragrafını, belge niteliğindeki orijinal faks metninin altında tercüme edilmiş haliyle sayfamızda görebilirsiniz. Bu bölüme göre, UEFA ‘bizce’ ifadesini özellikle kullanıp talimatları hatırlatıyor. Katılma uygunluğu olmadığını açıkça vurguluyor. İşte bu noktalar, Kanarya için atıfta bulunulacak önemli bölümler olarak gösteriliyor. Bu arada, başvuruda bulunulan Anayasa Mahkemesi’nden (AYM) çıkacak karar da Fenerbahçe’nin elini rahatlatabilir. Eğer yargı yolu tekrar açılırsa, bunun da kulüp tarafından kullanılacağı ifade ediliyor.
9 sezon sonra Kadıköy’de tur şansı
Beşiktaş beraberliğiyle şampiyonluğu Rize maçına bırakan Fenerbahçe, Kadıköy’de 9 yıl sonra ‘mutlu son’ yaşama fırsatı buldu. Şükrü Saracoğlu Stadı’nda en son 2004-05 sezonunun 33. haftasında Galatasaray karşısında aldığı 1-0’lık galibiyetle, şampiyon olan Sarı-Lacivetliler, sonraki 2 şampiyonluğu dış sahalarda elde etmişti. 2006-07 sezonunda cezası nedeniyle Trabzon ile İzmir’de yaptığı maçta şampiyon olan Kanarya, 2010-11 sezonunda ise Sivas’ta zaferini ilan etmişti.
İŞTE UEFA’DAN GELEN O YAZI
Bildiğiniz üzere, UEFA Şampiyonlar Ligi Talimatı (2011/2012 versiyonu) uyarınca, Nisan 2007’den itibaren ulusal veya uluslararası düzeydeki bir müsabakanın sonucunu etkilemeye yönelik herhangi bir faaliyete doğrudan ve/veya dolaylı olarak karışmış olan herhangi bir kulüp bu turnuvaya katılım uygunluğunu kaybeder. Uygunsuzluk süresi bir yıl boyunca geçerlidir. Sonuç olarak, şu anda var olan deliller ışığında, bizce Fenerbahçe’nin bu sezon UEFA Şampiyonlar Ligi’ne katılma uygunluğu olmadığı görülmektedir. Ayrıca, bu şartlar altında Fenerbahçe için uygun davranış şeklinin bu sezon için UEFA Şampiyonlar Ligi’ne katılmaktan vazgeçmek olacağı ortadadır. Alternatif olarak, Kulüp, TFF tarafından şampiyonadan çekilebilir.
(NOT: Yazı uzun bir metinden oluşuyor. Diğer bölümlerinde de UEFA, TFF’yi ‘Takımı Şampiyonlar Ligi’ne yollarsanız, ülke olarak ceza alabilirsiniz’ şeklinde açıkça uyarıyor.)
Uzman görüşü: ‘Hukuki bir pencere açılabilir’
CAS’ın gerekçeli kararı çok önemli. Acaba CAS, Fenerbahçe’ye dönemin TFF yönetimi ve UEFA işbirliğiyle verilen 2011-12 sezonu Şampiyonlar Ligi müsabakalarından men cezasını bu kararda nereye oturtacak?
Eğer CAS bu ilk cezanın nasıl ortaya çıktığını ele almaz ya da bu cezanın verilmesinde UEFA ve o dönemin TFF yönetiminin ortak tutumunu değerlendirmemişse, o takdirde eksik ve hukuken noksan bir karar vermiş sayılmalıdır. Şimdi UEFA’nın ve CAS’ın çıkıp bu hiç yokmuş gibi bir yaklaşım sergilemesi ve bu hususlara değinmemeleri yerinde sayılmaz. Şimdilerde, CAS kararının Fenerbahçe’ye tebliğ edilmesinden itibaren 30 gün içerisinde kulübün İsviçre Federal Mahkemesi’ne başvuruda bulunması imkânı söz konusu. (Bugün)