Başkan Adnan
Polat'ın
imza töreninden önce yaptığı basın toplantısında, "Bu
transferde
aslan payı
Haldun Üstünel'in." açıklamasıyla
spor kamuoyu
genç yöneticiyi daha fazla merak etmeye başladı. Aslen Gaziantepli olan Haldun Üstünel, 1967 yılında
İstanbul'da dünyaya geldi.
Ortaokulu Saint Benoit, liseyi Suadiye'de okurken, yükseköğrenim için ABD'ye gitti.
San Francisco Dominican College Üniversitesi'nde uluslurarası iş idaresi bölümünü bitiren genç yönetici, 1992 yılında
aile şirketleri İstanbul Tela
Sanayi Tic. AŞ'de
yönetim kurulu üyesi olarak iş hayatına atıldı.
Haldun Üstünel'in
Galatasaray sevgisi tribünlerden geliyor. Yıllarca Sarı-Kırmızılı taraftarlarla birlikte maç izleyen, galibiyetlerde coşan, yenilgilerde üzülen Üstünel, Başkan
Özhan Canaydın döneminde Adnan Polat'ın isteğiyle yönetim kuruluna girdi. Başkan Canaydın'ın onu yönetim kuruluna almasına çok sevinen taraftarlar, "İçimizden biri Üstünel" pankartlarıyla genç yöneticiye sevgi ve desteklerini gösterdi.
Başkanlık koltuğuna Adnan Polat'ın oturmasından sonra genç yöneticinin yönetim kurulundaki görevleri de arttı. Futbol AŞ Genel Müdürü Adnan Sezgin'le birlikte
futbolun patronu oldu. Özellikle yaptığı başarılı
yabancı transferleriyle adından söz ettirdi. Sezon başında
teknik adam ve yabancı transferlerinde birlikte çalıştığı Adnan Sezgin'le
tartışma yaşadı. Teknik Direktör
Skibbe ve Meira'nın transferini veto eden Üstünel; Kewell,
Baros ve De Sanctis gibi çok önemli yabancı oyuncuları büyük bir
gizlilik içinde Galatasaray'a kazandırdı. Sarı-Kırmızılı takımdaki her detayı takip eden gazeteciler, bu iki oyuncunun transferinden ancak imzayı attıklarında haberdar oldu. Üstünel, teknik adam olarak da Skibbe'nin yerine Hollandalı Van Gaal'i getirmek istiyordu. Hatta Van Gaal'i İstanbul'a getirip
Florya Tesisleri'ni gezdirdi. Ancak bu ünlü teknik adamın geliş-gidişinden hiçbir gazetecinin haberi olmadı. Özellikle Skibbe ve Meira'nın başarısız olmasının ardından Başkan Polat, yabancı transferinde tek yetkiyi Haldun Üstünel'e verdi.
Barcelona'da 5 yıl çalışan
Rijkaard'ı Galatasaray'ın başına getirmek büyük bir transfer zaferiydi. Son bir ayda 4 kez farklı ülkelere giderek Hollandalı teknik adamla görüşen Üstünel, sonunda bu kariyerli teknik adamı ikna etmeyi başardı. Baros, Kewell ve Rijkaard gibi isimleri nasıl ikna ettiği şeklindeki soruya ise, "Sadece kendim gibi davranıyorum ve Galatasaray'ı anlatıyorum. Galatasaray'ın büyüklüğü her teknik adam ve oyuncuya ikna etmeye yetiyor." diyor.
ÜSTÜNEL, EĞİTİMCİ BİR AİLEDEN GELİYOR
Haldun Üstünel, pek alışık olmadığımız yönetici profili çiziyor. Yaşı genç ve belki de saçı uzun ilk ve tek spor yöneticisi. Onu fazla tanımayanlar havalı bir yönetici zannediyor. Halbuki Üstünel eğitimci bir aileden geliyor. Annesinin babası Mahir İz, Türkiye'deki ilahiyat fakültelerinin kurucuları arasında yer alıyor. Mahir İz, aynı zamanda imam hatip lisesinde
öğretmenlik döneminde
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da hocalığını yaptı. Üstünel'in amcası Besim Üstünel ise eski maliye bakanlarımızdan. 1975 ara seçimlerinde İstanbul'dan
senato üyeliğine seçilirken, 1977 hükümetinde maliye bakanı ve 1980-1981 yılları arasında da
Avrupa Konseyi Türk delegasyonu başkanı olarak görev yaptı. Bütün Galatasaraylılar, yabancı transferini en iyi yapan Haldun Üstünel'in şimdi Rijkaard'dan sonra hangi ünlü oyuncuları bir sabah ansızın Galatasaray'a getireceğini merak ediyor.
Türkiye'ye gelmek büyük bir meydan
okuma
fGalatasaray'ın, Teknik Direktör Bülent Korkmaz'la yollarını ayırdıktan sonra takımın başına getirdiği
Frank Rijkaard, "Buraya gelmek benim için büyük bir meydan okuma, çok önemli bir sorumluluk ve risk alma." dedi. Dün ülkesi Hollanda'ya giderken Cihan Haber Ajansı'na özel açıklamalarda bulunan tecrübeli çalıştırıcı, transferlerin çok kısa sürede gerçekleşeceğini, 2-3 hafta önce
teklif aldığında fazla düşünmeden karar verdiğini ve hemen Türkiye'ye gelerek imza attığını kaydetti. Hedeflerinin
şampiyonluk ve kupalar kazanmak olduğunu vurgulayan Frank Rijkaard, "En büyük amacımız, iyi ve göze hoş gelen bir futbol oynamak. Benim için bu başarıdan önce gelir." ifadesini kullandı. Türkiye'ye transferinin çok ani geliştiğini hatırlatan deneyimli hoca, şöyle devam etti: "Türkiye'yi ve İstanbul'u bilmeyenler olumsuz düşünebilir. Ancak İstanbul çok güzel bir şehir. İnsanlar burada çok samimi ve sıcakkanlı. Burada başarı gelecek."
ABDÜLHAMİT BİLİCİ İSTANBUL CİHAN ZAMAN
HACI HASDEMİR