Süper lige çıktığı günden beri oynadığı pozitif futbol ile ve son olarak da Galatasaray gibi bir devi mağlup ederek alkış alan Karabükspor'un başarılı teknik direktörü Yücel İLDİZ'e meak edilen tüm soruları sizler için sorduk. -Teknik direktörlüğe İskenderunspor'la başladınız.Yaklaşık 15-20 takım çalıştırdınız. Bunlar arasında şampiyon yaptıklarınız da var. Mesela daha önce Malatyaspor'u Süper Lig'e çıkarttınız. Şimdi Karabükspor'u Süper Lig'e taşıdınız. Geçmişinize baktığınızda yapmak istediklerinizin ne kadarını başardınız ve bundan sonrası için hedefleriniz nelerdir? Teknik direktörlüğe başlayalı 20 seneden fazla oluyor. Çalıştığım takımlarla uzun seneler çalışıyorum.Türkiye'de bu kolay değil. Kimsenin kara kaşına kara gözüne bakıp bir takımın başında hem de bizim ülkemizde tutmazlar. Çalıştırdığım takımlarla birçok defa sevindik ve üzüldük. Mesela Hatayspor'dayken finalde kaybettim. Orduspor'la play-off yarı finalde kaybettim ama hiçbir takımı kötü durumda bırakmadım. Anadolu'da yaşayan ve Anadolu takımlarını çalıştıran biri olarak kendimi kamuoyuna yeteri kadar anlatamadım. Benim akademik kariyerimi bile yeni tanıyan insanlar var. Bu konuda kimseye kabahat bulmuyorum, kabahati kendimde görüyorum. Bu kadar takım çalıştırıp, bu takımlara finaller oynatıp bu kadar az tanınmak bana özgü bir şey olsa gerek. Bildiğiniz gibi sayın Feridun Tankut'un bir lafıyla Karabük'e geldim. Geçen sezon göreve geldik, Karabük şehriyle bütünleştik bütün rekorları alt üst ederek şampiyon olduk. Sayın başkan bu sene de devam edeceğimizi söyledi. Bu sezon için amaçlarımızı ortaya koyduk ve bu amaçlar doğrultusunda çalışmaya devam ediyoruz.Şu ana kadar iyi gidiyor. -Yurt içinden veya yurt dışından çalıştırmak istediğiniz bir kulüp var mı? Ben mesleğimi seviyorum. Bu meslek meşakkatli bir meslek. Para için, şöhret için, gazetede, televizyonda iki demecinizin çıkması için yapılacak bir meslek değil. Özellikle bizim ülkemizde çok daha zorlu bir meslek. Hangi takımda, hangi kategoride olursa olsun hiç çekinmeden çalışırım. Türk antrenörleri de dünyanın her yerinde çalışabilir. Mesele diplomaysa benim hem Gazi Üniversitesi'nden hem Almanya'da bu işin eğitimini veren kurumlardan diplomalarım var. Türkiye'de katılmadığım seminer yok. Bu seminerlerden almam gerekenleri aldım. Ama bu diplomaların hepsi dolapta duruyor. Futbolda önemli olan pratik yapmaktır. Kendisini geliştiren her antrenör her yerde çalışabilir. Ben çalıştığım her yerde hedefe oynayan, başarıyı yakalayan bir antrenör olmak istiyorum. Çağdaş futbol oynatmak istiyorum. Bana güvenen insanları hayal kırıklığına uğratmak istemiyorum. Başkanın bize güvenmesi, halkın bize destek vermesi, bizim çalışma şevkimizi artırıyor. Bu da başarıyı getiriyor. Şu an çalıştığım Karabük'te baştan hedefimizi koyduk. Her çıkan takım “hedefimiz ligde kalıcı olmak” der. Biz de bunu istiyoruz ama biz hedef ilk 10 dedik. Ligin çetin cevizi olmak istiyoruz, çağdaş futbol oynamak istiyoruz dedik. Şu ana kadar futbol kamuoyuna bu mesajları verdiğimizi sanıyorum. Bu tempo içerisinde elimizden gelenin en iyisini yapacağız. - Galatasaray maçı için özel çalıştınız mı? Yoksa ligdeki herhangi bir takıma karşı oynayacak gibi mi hazırlandınız? Sezon başından beri uyguladığımız bir çalışma programımız var. Ligin herhangi bir periyodunda bu çalışma programımızda bir değişiklik olmayacak. Sonuçta Galatasaray gibi büyük bir camia ile maçınız var. Ama sahada camialar değil, takımlar oynuyor. Her takım her takımı yenebilir, bu gayet doğal. Galatasaray maçına psikolojik olarak farklı hazırlandık. Taktiksel olarak farklı hazırlanmadık. Bizim 2 senedir oturtmaya çalıştığımız bir sistem var. Kendi oyun karakterimizi sahaya yansıtmaya çalışırız. Bu bazen skora yansıyor, bazen yansımıyor. Çok iyi bir teknik ekiple çalışıyorum. Galatasaray'ı çok iyi analiz ettiğimizi düşünüyorum. Rakiplerimize karşı bu analizin sonucunu kullanarak önlemler alıyoruz. Ama bizim amacımız kendi oyun karakterimizi sahaya yansıtmak. Bu, yenildiğimiz Beşiktaş maçında da böyle oldu, yendiğimiz Galatasaray maçında da böyle oldu. Konyaspor maçının hemen başında yenik düşmemize rağmen yine kendi oyun karakterimizi sahaya yansıttık. Bizim eksiğimiz, öne geçtiğimiz maçlarda tercih hatası yapıyoruz. Pas atmamız gereken şut, şut atmamız gereken yerde pas atıyoruz. Bu tercihleri daha iyi yaparsak daha iyi sonuçlar alacağımızı düşünüyorum. Galatasaray maçını baştan sona hakettiğimizi düşünüyorum. Oyunun her bölümünde oyuna hakimdik. Çok da pozisyon kaçırdık. Düşünün; Galatasaray'la oynuyorsunuz, rakibinizin ilk atağı 61. dakikada, o da kontra ataktan. Maçın 75. dakikasında beklenmedik bir gol yiyince zorlandık. Maçın sonlarında Galatasaray bulduğu pozisyonları gole çevirse bize yazık olacaktı. Hak ederek kazandık açıkçası. -Maçın başındaki penaltı pozisyonuyla ilgili sizin düşünceniz nedir? Otoriteler gerekli yorumları yaptı. Ama ben şu ana kadar hakemler hakkında hiç konuşmadım. Sadece şunu söyleyeyim; Beşiktaş maçında da kırılma noktaları vardı. Ama benim maç sonu demeçlerim gayet açıktı. Yakaladığımız pozisyonları atsaydık dedim, maçın hakemiyle ilgili bir şey söylemedim. Ben şu ana kadar hep kendi takımlarımın olumlu yada olumsuz yanlarını tartıştım. Galatasaray maçı 2 - 2 bitseydi, ben yine atsaydık o golleri derdim. Çünkü açık skorla kazanmamız gereken bir maçtı. Bence Galatasaraylılar'ın da böyle düşünmesi gerekir. -Anadolu takımları büyük takımlarla oynarken doğal olarak motive oluyorlar. Siz bu konuda futbolculara ekstra motivasyon verdiniz mi? Açıkça söylemek gerekirse büyük takımlarla oynarken oyuncular kendi kendilerine motive oluyorlar. Ama bize bakacak olursanız, biz takım olarak sezon başından beri üstüne koyarak ilerliyoruz. Bu bakımdan Galatasaray maçındaki oyun beni şaşırtmadı. Çünkü daha önce maçlar ortada, buna 4-1 yenildiğimiz Beşiktaş maçı dahil. Oynadığımız oyunların çok bir farkı yok. Oyun karakterimizi sahaya yansıtmaya ve eksiklerimizi tamamlamaya çalışıyoruz. Şu ana kadar istediğimiz gibi gidiyor. Galatasaray maçı bu yönden bizim için normal maçlardan biriydi. Hatta ben daha iyisini yapabileceğimizi düşünüyorum. -Peki Galatasaray'ı bu kadar rahat yenebileceğinizi düşünmüş müydünüz? Yine söylüyorum; Galatasaray'a karşı 61. dakikada 2-0 öndeyiz, kontra yedik. Bizim bir oyun karakterimiz var ve her gün kendimize bir şeyler katarak ilerliyoruz. Biz hangi takımla oynarsak oynayalım, kendi takım karakterimizi kabul ettirerek kazanmanın yollarını arıyoruz. Futbolda yenilebilirsiniz de ama biz bizi izleyenlere güzel bir futbol izlettirmek istiyoruz. Rakip kim olursa olsun, oyunun hangi yerinde olursa olsun, seyirciler bizden futbolu çirkinleştirecek bir hareket görmeyecektir. -Geçen seneki iskelet kadroyu bozmadınız. Üstüne istediğiniz takviyeleri yaptınız. Şu anki başarınızı bir kulüpte uzun süre çalışmaya ve oyuncularınızın sizin sisteminizi tam olarak anlamasına mı bağlıyorsunuz? Birbirini tanıma anlamında uzun süre çalışmak hem kulüp hem teknik direktör için önemli. Geçen sene ilk 11 oynayan arkadaşların çoğunu takımda tuttuk. Bu takımın üzerine 12-13 tane oyuncu transfer ettik. Bunlar Süper Lig tecrübesi olan Türk oyuncular, Türkiye'yi tanıyan yabancı oyuncular ve bizim güvendiğimiz yabancı oyuncular. Oluşturduğumuz kadro birbirini tamamlayan oyunculardan kurulu bir kadro. Bizim geçen sene maçlar oynanırken oluşturduğumuz bir transfer kurulumuz vardı. Onlar birlikte belirlediğimiz oyuncuları takip ettiler. Kurumsal bir takım olmanın faydalarını gördük diyebilirim. Galiba bu işte en az yorulan ben oldum. Görev yapan bütün arkadaşlara teşekkür ediyorum. Biz de sahada en iyisini yapmaya çalışıyoruz. -Ben ligde Karabükspor'un iyi yerlere geleceğini düşünüyorum. Hatta devre arasına ilk 5'te gireceğini düşünüyorum. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? Geçen seneki amaçlarımıza ulaştık. Bu seneki amaçlarımızı da şu ana kadar başardık. İlk 10 içerisinde olmak istiyoruz. Bu ilk 10'un içerisinde her türlü derece vardır. Hem futbol hem derece açısından her şey istediğimiz gibi gidiyor. Kurumsal bir takım olmamız dolayısıyla amaçlarımızı çok net bir şekilde belirledik. Eksiklerimiz varsa bunları da görüp devre arasında bunları da gidereceğiz. Bize düşen görev, çok çalışmak. Karabük halkı bize inanıyor. Sezon sonu itibariyle ses getireceğimizi düşünüyorum. -Süper Lig'in kalitesini nasıl buluyorsunuz? Bu sene geçen sene gibi değil. Her takım her takıma içeride dışarıda çok büyük zorluklar çıkarabiliyor. Şu ana kadar alınan sonuçlardan bu bariz bir şekilde belli oluyor. Büyük paralara oyuncu getirenlerle bizim aramızda çok bir fark yok. Bunun sezon sonuna kadar böyle süreceğini düşünüyorum. Daha kaliteli bir lig olacak. -Devre arasında belli takviyeler yapabiliriz demiştiniz. Şu an izlediğiniz futbolculardan bir isim verebilir misiniz? Kulüplerde transfer hiç bitmez. Transfer kurulumuz çalışıyor. 2-3 oyuncu olabilir. -Takımımda şu oyuncuyu görmek isterdim dediğiniz bir oyuncu var mı? Ben şu an isim veremem. Ama biz takım oyunu oynuyoruz. Şu an forvet oyuncularımız öne çıkıyor ama takımdaki her oyuncu ekip oyunu oynuyor. Bizim için önemli olan birbirini tamamlayan oyuncular,karakterli oyuncular. Bizim için isimler çok önemli değil. Önemli olan, kendi anlayışımızı sahaya yansıtmak. Alacağımız oyuncu büyük bir isim de olabilir, herhangi bir oyuncu da olabilir ama yeter ki bizim işimizi görsün. -Maçtan sonra Adnan Polat da söyledi. Sahanın durumu ne olacak? Bu konuda ağır eleştiriler aldık ama bu bizim işimiz değil. Biz sahaya maçtan maça geliyoruz. Kendi tesislerimiz var. Biz geçen sene son maçımızı yaptığımızda saha gayet iyiydi. Ama yazın kurak geçmesi diğer sahalar gibi bizim sahamızı da etkiledi. Rehabilitasyon çalışmaları sürüyor. Aynı zamanda bizim tribünlerimiz de yapılıyor. O yüzden böyle bir görüntü ortaya çıkıyor. Halbuki durum o kadar kötü değil. Sahadaki futbolla bu işin hiç alakası yok. Bunu kimse bahane etmesin, çünkü biz de futbol oynamaya çalışıyoruz. Sahanın iyi olmasını biz de istiyoruz. Bu sahaya da hiç alışkın değiliz, sadece 15 günde bir maç oynamaya geliyoruz. -Şu ana kadar gözlemlediğinizle şampiyonluğa en yakın size göre hangi takım? Yine 4-5 takım arasında dönecek diye tahmin ediyorum. İnşallah diğer takımlar bunların arasına girer. Bu 4-5 takım da zaten belli. -Siz sürpriz olarak görmüyorum dediniz ama kamuoyunun sürpriz olarak gördüğü büyük takımlara karşı galibiyetler devam edecek mi? Ben amaçlarımızı açıklarken çok net bir şekilde söyledim. Bizim rakip kim olursa olsun alacağımız netice sürpriz olmaz. Kazanmak için her şeyi yaparız ama yine söylüyorum; temaşa zevkini bozmadan bunu yaparız. Centilmenlik dışı hareketlerle değil. -Karabükspor taraftarına ne söyleyeceksiniz? Karabük halkı nasıl bir Karabükspor izleyecek? Mesela Bursaspor şampiyon oldu. Ülkemizi Şampiyonlar Ligi'nde temsil ediyor. Uzun süre sonra bir Anadolu takımı şampiyon oldu. Bununla birlikte Anadolu takımlarının çıtası yükseldi. Kulüplerin ve antrenörlerin buna göre davranması lazım. Ertuğrul Sağlam çıtayı yükseltmiştir. Kendini geliştiremeyenler kaybolacaktır. Hedef bellidir. Çeşitli takımlar ciddi yatırımlar yaptı. İlhan abi bonservis ödeyerek oyuncu aldı. Ankaragücü öyle. Anadolu kulüplerinin hepsinin sezon başı söylemlerine bakın hedef vardı. İçlerinde iyi başlamayanlar var ama ilerleyen haftalarda hepsi lige ağırlıklarını koyacaklardır. Ertuğrul Sağlam'ın açtığı bir yol var. Herkes buradan ileri gitmelidir. Bursaspor temposunu devam ettiriyor. Milli maç arasından sonra biz oynayacağız. Sonuç ne olur bilmiyorum ama çok güzel bir müsabaka olacağı kesin. Taraftarlara gelince; onlara çok teşekkür ediyorum. Bize çok inanıyorlar. Biz de onların inançlarını sahaya yansıtmaya çalışıyoruz. Başkan'dan tutun en alt kademedeki çalışanına kadar ciddi bir ekibimiz var. Elimizden geldiğince Karabük'ü memnun etmeye çalışıyoruz. -Bugünlerde Bucaspor ve Eskişehirspor arasında antrenör kaynaklı bir gerginlik var. Bu konu hakkında ne diyeceksiniz? Bizim ülkemizde antrenörlerin ayaklarını yere sağlam basmaları kolay olmuyor. Haklarımız konusunda ciddi gelişmeler oldu. Maalesef kulüpler antrenörleri çok çabuk değiştirebiliyorlar. Ama istikrarı tercih edenler başarılı olmuştur. Bu örneklerle sabittir. Bucaspor ve Eskişehirspor arsındaki olaya ise girmek istemiyorum. -Emenike'yi bize nasıl anlatırsınız? Emenike genç bir futbolcu. Geç yaşta futbolcu olmuş zaten. 1987 doğumlu geçen sene bizim ülkemize gelmiş, birkaç kulüp tarafından denenmiş ama bizim yöneticilerimiz böyle bir oyuncu var, biz bakalım dediler. Prensibimiz olmamasına rağmen aldık, kampa götürdük. 5-10 gün çalıştık. Bir hazırlık maçı yaptık ve alalım diye karar verdik. Sayın başkanıma alalım dedik. Aldık ve o günden beri gelişmeye devam ediyor Emenike. Hergün üzerine katarak giden bir oyuncu, önü açık bir oyuncu. Güçlü bir oyuncu. Karabükspor'a hizmet etmeye devam edecektir. Gerçekten benim için bu şekilde bir oyuncu şans ama Emenike için de Karabük bir şans. Bu konuda en güzel açıklamayı sayın başkanımız yaptı zaten. Kendisiyle üç yıllık bir mukavele yapıldı. Bizimle oynamaya devam edeçek. Önümüzdeki sezon ne olur bilmiyorum. -Emenike için yeni bir teklif olursa hoca olarak nasıl bakarsınız? Bu konuda gerekli açıklamayı sayın başkanımız yaptı. Emenike bu sezon kesinlikle bizde oynayacak zaten. Ondan sonraki sezonda ne olur gerçekten bilmiyorum. Kulüp menfaatleri ne olur veya şimdi basın medya yazıyor da gerçekten bizim kulüp menfaatlerine olacak şekilde teklifler olur mu olmaz mı, bizi aşan teklifler olur mu yoksa Emenike'nin alacağı parayı Kardemir Karabükspor her zaman verebilir yani o konuda sıkıntı yok. Son olarak eklemek istediğiniz birşey var mı? Milli takımın maçları var biliyorsunuz. Umarım finallere gideriz, onlara başarılar diliyorum, gönülden, yürekten başarılar diliyoruz. Çok zevkli bir Süper Lig başladı. İnşallah kazasız belasız bütün takımlarımız içi en iyi şekilde fair-play ruhu içerisinde centilmence bir lig olur. Zevkli hakikaten insanlara, insanların çoluğuyla çocuğuyla gelip izleyebileceği müsabakalar olur bütün lig boyunca. Herkese başarılar diliyorum. Doğukan Nafis YÜCEL / spordabugun.com