Melih Gökçek, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bundan önce mevcut federasyon zamanında da benzer durumların yaşandığını, ancak tüm bu olanlara ses çıkarılmadığını belirterek, şunları kaydetti:
''Aynı durum,
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı
Kadir Topbaş'ın
Fenerbahçe ile arasında olan ilişki için de aynı.
Hacettepe-
Gençlerbirliği ilişkisine neden ses çıkarılmadı? İsim değişikliğine izin verilmediği bir ortamda
Göztepe-
Aliağa Belediyesi olayına neden müsaade edildi? Altay'ın 9 oyuncusunu oynatmadığı maç sonrasında
Kayseri Erciyesspor ligde kalırken,
Sakaryaspor ligden düştü. Bu konuda neden
soruşturma açılmadı? Bursaspor'un formasında bir
gazoz firmasının reklamı var. Bu firma da Futbol
Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Levent
Kızıl'a ait. Yani Kızıl, bir takımın sponsorluğunu yapıyor. Bunlara neden sessiz kalınıyor.
Futbol Federasyonu'nun 2 dönem önceki seçiminin intikamı benden alınıyor.''
Alınan bu kararda asıl hedefin kendisi olduğunu savunan Gökçek, şöyle devam etti:
''
Melih Gökçek'in oğlu başkan oldu diye maç satılacakmış gibi gösteriliyor. Federasyonun, bana karşı anlamadığım bir düşmanlığı var. Benim anlamadığım noktalardan biri de Kulüpler Birliği'nin bu olaya sessiz kalmasıdır. Bu da enteresan. Biz,
FIFA'nın kurallarına aykırı hiçbir şey yapmadık. İşin çivisi çıktı. Ben yaptım oldu mantığıyla hareket ediyorlar. Federasyon, yapılanların hesabını hukuki boyutlarda ve FIFA nezdinde verecek. Hukuki açıdan ve FIFA nezdinde bunun hesabını verecekler ve pişman olacaklar. Ödeyecekleri tazminat cezaları federasyonun da sonu olacak. Onlarca davanın sonunda da federasyonun verdiği bu zarar Türk sporuna olur.
Ankaraspor, en fazla 1 yıl bekler ve sonra yeniden bu lige gelir. Federasyonun kendi atadığı PFDK'dan başka bir karar beklenemezdi.