Gökşin Sipahioğlu kimdir?

Hakkında hem övgülerin hem de eleştirilerin yapıldığı gazetecilerden biridir Gökşin Sipahioğlu

Gökşin Sipahioğlu kimdir?

Dünyanın önemli ajanslarından SİPA'yı 30 yıl yöneten, Fransızların Fransız olmayan az sayıda kişiye verdiği devlet nişanına sahip Sipahioğlu, aynı zamanda iyi bir gazeteci. 1960'ların meşhur Küba krizinde bu ülkeye girip çalışabilen, yine Demirperde ülkelerinden Arnavutluk'ta çarpıcı fotoğraflar çekebilen ilk Batılı gazeteciydi kendisi. Çin ve Çekoslovakya röportajları 50'ye yakın gazeteye manşet oldu. Ancak, onu ön plana çıkaran asıl şey, "6-7 Eylül Olayları" olarak bilinen hadiselerde adının geçmesi oldu. Gökşin Sipahioğlu, hakkındaki iddialar için "Bana haksızlık ediyorlar." diyor. İstanbul Ekspres gazetesinin yazı işleri müdürü iken Atatürk'ün doğduğu evin bombalanmasıyla ilgili haberi gazetecilik refleksiyle manşete çektiklerini, bugün de aynı davranışı sergileyeceğini belirten Sipahioğlu, haberin sebep olduğu olayları düşündükçe çok pişman olduğunu söyleyerek, "Keşke o haberi yazmasaydım." diyor. 200 binlik erken baskı iddialarının tamamen asılsız olduğunu vurgulayarak, "O dönemdeki baskı makineleriyle 200 bin gazete basmak imkânsız. En fazla 8–10 bin gazete basılabiliyor saatte. Biz akşam gazetesiyiz ve 20 bin baskı yaptık. O devirde o kadar kâğıdı nerden bulacak, onu taşıyacak kamyonları nereden temin edecektik? Üstelik bunu Cağaloğlu'nda gizlice nasıl yapacaktık? Haberi Anadolu Ajansı'ndan duyduk. Elçiliğe sorduk. Sonra baskıya geçtik. Biz baskıdayken olaylar başlamıştı zaten. Haber belki bazılarını galeyana getirmiştir, ama haberi, olayların sebebi olarak göstermek haksızlıktır." diyor. Erken baskı iddialarını çürüten başka bir delilin olaydan sonra Yunan hükümeti tarafından yapılan açıklamanın da haberde yer alması olduğunu iddia eden Sipahioğlu, 6-7 Eylül olaylarının kesinlikle örtülü ama başarısız bir operasyon olduğunu dile getiriyor. Ona göre, gazete bu olay sırasında kullanıldı: "Küçük çaplı olaylarla hükümetin elinin güçlenmesi isteniyordu. Fakat gerçekte öyle olmadı. Hatta sermaye düşmanı komünistler bile yağmacıların arasına katıldı. Türkiye tarihinin en acı olaylarından biri yaşandı. Hatırladıkça kendi kendime keşke o haberi yapmasaydım diyorum. Ama ben haberi yapmasam da o olaylar yaşanacaktı." Sipahioğlu, kendisinin MİT'e çalıştığı ve SİPA'nın da MİT'e kurdurulduğu iddialarının ise iftira olduğunu söylüyor. Zekeriya Sertel röportajı içimde yara’ Gökşin Sipahioğlu, kariyerinde önemli bir yer tutan Zekeriya Sertel röportajı için "İçimde yara olarak kaldı." diyor. Cumhuriyet dönemi Türk siyasi tarihinin en önemli figürlerinden Zekeriya Sertel'in bilinenin aksine komünist olmadığını, Sovyetler ve komünizm ile ilgili olumsuz düşünceler içeren anılarını yazacağını fakat buna fırsat verilmediğini belirterek, "Eğer o röportajlar yayımlansaydı sol yükselişe geçemez, belki de darbelere giden yol açılmazdı." diyor. Sipahioğlu, kızıyla Rusya'dan kaçtıktan sonra üzerinde tek bir ceketle Paris'e gelen Sertel'le röportajlar yaptığını anlatıyor: "O sırada Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay'ın Rusya gezisine ben de Hürriyet adına katılacaktım. Sertel bana Bakü'deki evinin anahtarını verdi; dolaplara sakladığı notları, filmleri, fotoğrafları ve paltosunu getirmemi istedi. Aralarında Nazım Hikmet'in hiç yayımlanmamış fotoğrafları da vardı. Dönüşte dediklerinin hepsini getirip İstanbul'da Erol Simavi'ye teslim ettim, paltosunu ise kendisine götürdüm. Çünkü Sertel, Hürriyet'e Rusya anılarını yazacaktı. O sırada MİT'ten bazı adamlar geldi, sonunda bu anılar yazdırılmadı. Belgeleri, filmleri ve Sertel'in anılarını Erol Simavi o zaman MİT'e verdi. Komünizmin gerçek yüzünü açıklayan bu anılar büyük olay yaratacaktı. Sertel, Türkiye'ye gitti, havaalanından çevirip geri gönderdiler. O zaman da Fransa'daki eski komünist arkadaşları çevresine toplanıp onunla alay etti. Sertel bana verdiği beyanatta, 'Ben komünist değilim.' demişti. Bence Sertel'i Türkiye'ye sokmayan kafa KGB kafasıydı. Bu olaydan sadece komünistler ve Rusya faydalandı. Türkiye'de aşırı solun yükselmesi o tarihten sonra başladı. Eğer 1969 Türkiye'sinin solcuları Zekeriya Sertel'in SSCB anılarını okuyabilselerdi, Türkiye'de sol yükselmeyecek, onu ezmek için darbelere ihtiyaç kalmayacaktı. Zavallı adamcağız burada gömülü kaldı."' CİHAN
<< Önceki Haber Gökşin Sipahioğlu kimdir? Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER