“
Fenerbahçe’ye
transferimde hocam Luis Aragones’in etkisi hiç yok. Çünkü ben daha önce anlaşmıştım. O gelmese bile ben
İstanbul’da olacaktım. Verdiğim söz nedeniyle
Barcelona’dan gelen
teklifi geri çevirdim"
Daniel
Güiza, F.
Bahçe’ye EURO 2008 şampiyonu ve La
Liga Gol Kralı (penaltısız 27 gol) olarak geldi. Ancak şu ana kadar ligde 4 gol atarak hayal kırıklığı yaratıp kendi oklarının hedefi haline geldi. Bonservisine verilen 15.3 milyon euroluk
ücret sürekli eleştirildi. Golleri kaçırdı, ağlamaklı yüzü için ‘Acıların çocuğu Küçük Emrah’ gibi benzetmeler bile yapıldı. Özel hayatında hareketli günler yaşadı,
Avrupa basınında
F.Bahçe'de mutlu olmadığı ve ayrılacağı iddia edildi. Ve Kral, kötü performansını, gelecekle ilgili planlarını ve merak edilenleri
Habertürk gazetesine anlattı:
'ÇOK MUTLUYUM'
“Artık geçmişin değerlendirmesini yapmadan, önümüze bakmamız lazım. Bizim çıkışa geçmemiz gerekiyor. Bunu başarabilecek güce ve kaliteye sahibiz. Şu an tüm
takım olarak ‘bu sonuçları nasıl olumluya çeviririzi’ düşünüyoruz.
Burada çok mutluyum. Daha önce belirttiğim gibi 4 yıllık kontrat yaptım. Basındaki haberler beni ilgilendirmiyor. Ama ilk düşüncem burada 4 yıl kalıp ardından F.Bahçe ile bir kere daha anlaşmak. Şu an başka bir yere gitme düşüncem yok. Fenerbahçe ile anlaşmadan önce teklifler olduğu doğruydu. Açıkça söylemek gerekirse Fenerbahçe beni buraya getirmek için en fazla çabalayan kulüptü. İstanbul’a geldiğimden dolayı çok mutluyum.
Onur duyuyorum. Barcelona’dan teklif aldığım zaman Fenerbahçe’ye ‘
evet’ demiştim ve
imza atacağımı söylemiştim. Söz verirseniz, hangi kulüp teklifte bulunursa bulunsun
cevap zaten ‘hayır’ olur. Benim F.Bahçe’ye gelmemde Aragones’in etkisi yok. Çünkü ben Aragones imzalamadan önce transfer oldum. O gelmeseydi de Daniel Güiza burada olacaktı.
Bu uzun maratonlu yarışta çok şeyin değişeceğine inanıyorum. İki kulvarda da iddiamızı kaybetmedik. Önemli olan lig ve
Türkiye Kupası’nı almak. Tabii ki gol atmak isterim, çünkü gol attığım sürece takıma katkıda bulunabilirim. Maalesef forvet
oyuncusunun kaderidir bu... Ben de memnun değilim 4 golle oynamaktan.”
‘Saha şartları çok kötü’
Yurt dışından gelen yeni bir oyuncu olarak Türkiye’deki saha şartlarına alışmakta zorlanıyorsunuz. Avrupa’da daha iyi şartlarda oynuyorsunuz.
İspanya’ya baktığınız zaman bütün sahalar üst düzeyde. Çimler kaliteli.
İlk başlarda bunun sıkıntısını çektim. Özellikle deplasmandaki maçlara gittiğimiz zaman kuru ve yıpranmış sahalarda oynuyoruz. Sentetik çimde bile oynadık. Bunlar bir
futbolcu için zor anlar. Ama yavaş yavaş alışıyorum.
'Sistem beni fazla zorluyor'
Mallorca’da kontratağa yönelik oynuyorduk. Ancak Fenerbahçe büyük takım olduğu için bunun tam tersi
sistem var. Kolay değil. İlk geldiğimde tek forvet oynamak bana biraz zor geldi. Tabii ki kendimi sisteme adapte etmem gerek. Geçen sezona göre şimdi topu ayağa oynayan ve topun Fenerbahçe’de kalması gereken bir sistem var. Bu, bana biraz zor geldi. İleride
baskı yapmam gerektiği için çoğu zaman defansa da dönüp
yardım etmem gerekiyor. Bu durum Mallorca’daki sisteme göre beni daha fazla yoruyor. Fakat ben olmasam başka biri de aynı şeyi yapacak. Bu yüzden bunu eleştirmek anlamsız. Bir forvet için çift santrfor oynamak her zaman avantajdır. Ama bu antrenörün vereceği bir karar ile ilgili bir şey. Benim için yanımda bir forvetin daha bulunması daha iyi olurdu.
'Tepkiler
sürpriz olmadı'
“Beni eleştirebilirler. Bunlar sürpriz olmadı. Ama eleştiriyle beraber bana sahip çıkıldığını da düşünüyorum. Taraftarlardan
destek görüyorum. Ayrıca takım arkadaşlarım da bana her konuda yardımcı oluyor. Bana göre dünyanın en iyi taraftarına sahibiz. Bunu bütün samimiyetle söylüyorum.
Şükrü Saracoğlu Stadı’nın atmosferi mükemmel”.
'Başarısız olmaktan korkum yok'
Anelka,
Kezman ve Ortega gibi oyuncularla karşılaştırılmak beni ürkütmüyor. Çünkü başarısızlıkla ilgili hiç korku duymam. Ben çalıştığımı bildiğim sürece başarının geleceğine eminim. Bu yüzden kesinlikle başarılı olacağım.
'Emre komple bir yıldız'
Türkiye’de en beğendiğim oyuncu
Emre Belözoğlu. Bana göre komple bir yıldız. Sahada pres yapmasını, top tutmasını, pas atmasını bilen dört dörtlük bir futbolcu.GAZETE HABERTÜRK