OYNAMADAN KAZANDI
Öncelikle
Telegol ailesine ve Türk Spor basınına hayırlı olsun dileklerimi iletiyorum...
Aslında beklenildiği gibi bir karşılaşma oldu. Yorgun olacağı iddia edilen ve golü çok
erken bulan
Galatasaray'ın, bugüne kadar hiç olmadığı şekilde kontrollü bir oyunu
tercih etmesi,
derbiyi zevksiz bir hale getirdi. Zaman zaman Keita'nın ve
Mustafa Sarp'ın hırslı oyunları, Galatasaray adına en göze batan özelliklerdi. Ama bu kadrodan kimsenin beklemediği bir performans olduğu gerçeği de vardı...
Yorgun Arda'nın tekrar forvet arkası özelliğine savunması taktiksel bir güzellikti. En yorgun oyuncunun, defansif anlamda en az risk taşıyan bölgede oynaması, doğru bir tercih oldu. Daha farklı olarak, bu maçta hiçbir şekilde oynatılmaması düşünülemezdi. Oyunda kaldığı süre içerisinde çok etkili olamadı. İkinci yarıda
Rijkaard doğru bir hamleyle haftalardır üzerine çok yük binen ve bu hafta içinde milli maçlarda dahil olmak üzere üçüncü kez zorlu bir doksan dakikaya çıkan
genç oyuncuyu, oyundan alarak Elano'yu sahaya sürdü.Galatasaray'da Sabri ve zaman zaman Hakan Balta, ters kademeleri çok iyi uygulayarak olası gol pozislonlarının önüne geçmeyi başaran oyuncular olarak göze battı.
Beşiktaş'a gelince, Galatasaray'dan daha iyi oynamalarına rağmen üzerlerinde zirveden uzaklaşma stresinin olduğu, oyunun başında bariz bir şekilde hissediliyordu.
Kadro seçimi bir antrenör tercihidir. Belki çok fazla yan top olmasa da,
Mustafa Denizli, fizik olarak daha kısa boylu oyunculardan kurulu bir
takım sahaypa sürmüştü. Nihat'ın istenilen performansa olmayışı, bana göre Tabata ve
Fink diğişikliğinin de yanlış oluşu, Beşiktaş'ı kısmen etkiledi. Bu bitirici pasların önünü kesen bir hamle oldu. Bunun karşılığında da çok erken bir dakikada,
sezon başından beri bu tip toplarda bir kaç tane gol bulan Mustafa Sarp ve Yusuf eşleşmesi, Rüştü'nün de zamanlama hatasıyla birleşince golü getirdi. Bu dakikadan sonra, zaman zaman riske girip pozisyonlar bulan Beşiktaş, her iki yarıda da
Serdar Özkan'ın defans arkası koşularıyla girilen gollük fırsatları değerlendiremedi. Daha iyi oynamaya başladıkları anda da, yine
kaleci Rüştü'nün talihsizliği neticesinde Galatasaray'ın ikinci golü geldi. Bu golle Galatasaray iyice rahatladı. Belki de sezon başından beri en kötü ve en yorgun oyununu oynayan Galatasaray, hiç beklemedikleri anlarda,
rakip oyuncuların hatalarıyla buldukları gollerle sonuca gitmeyi başardı.
Tabiki bu mağlubiyet için Beşiktaş açısından baktığımızda, oynadığı oyunun karşılığı olmadığını söyleyebiliriz. Ancak zirve yolunda büyük bir yara aldığı gerçeğini de göz ardı edemeyiz. Şimdi dileğimiz, şampiyonlar liginde mücadele edecek olan Beşiktaş'ın, yaralarını bir an önce sarması ve sonuçlara fazla aldanmaması olacak. Ayrıca,
UEFA' da ülkemizi temsil edecek olan Galatasarayımıza ve Fenerbahçemize de yürekten başarılar dilerim...
BUGÜN