Samanyoluhaber.com yazarı Behram Kılıç, son yazısında Galatasaray'ın yeni teknik direktörü Hamza Hamzaoğlu ile ilgili bir yazı kaleme aldı.
Behram Kılıç; Hamzaoğlu'nun trajik bir futbol hayatı olduğu, G.Saray serüveninde hak etmediği davranışlara maruz kaldığını ancak antrenörlük kariyerinde gittiği her takımda farkını hissettirdiğini yazdı. Kılıç, Hamzaoğlu'nun şimdi daha büyük riskle karşı karşıya olduğunu söyledi.
İŞTE O BEHRAM KILIÇ'IN O YAZISI
Başarı ya da başarısızlık karşısında ince bir çizgisi var. Ne başarıyı çok kutsuyor ne de başarısızlıkta karalar bağlıyor. Aşırı sevinirken göremezsiniz onu. Aşırı üzülürken de... Sürekli bir temkinli olma durumu söz konusu. Kazandığı maçtan sonra da futbolun bir oyun olduğunu düşünüyor, kaybettiği maçtan sonra da… Bilenler bilir, çok başarılı (5 şampiyonluk yaşadı) ama trajik bir futbol hayatı oldu. Özellikle G.Saray serüveninde hak etmediği davranışlara maruz kaldı. Antrenörlük hayatı ise hep çileli geçti. Ama bize göre çileli. Çalıştırdığı takımların neredeyse hepsi son sıralardaydı. Ya da eldeki oyuncu kalitesi rakiplerin çok çok gerisindeydi. Ama her gittiği yerde farkını hissettirdi. 4 sezon önce bir ilçe takımını (Akhisar) Süper Lig’e çıkarttı. Ayağını yorganına göre uzatıp ligin en düşük maliyetli takımıyla şapka çıkartılacak bir mücadeleye imza attı, takımı ligde tuttu. 3. sezonunda işi abarttı. Yine 4 büyüklerin çerez niyetine harcadığı paralara denk gelecek maliyetlere kadro oluşturdu. Bu kadroyla Akhisar’ı ligin zirvesindeki ekipler arasına sokmayı başardı. Sonrasında bildiğiniz gibi İstanbul’a dönme adına Milli Takım’da Fatih Terim’in yardımcılığını kabul etti.
Bugüne kadar yaptıklarını mütevazı davrandığı için ön plana çıkmayan Hamza Hamzaoğlu, şimdi büyük bir fırsat ve aynı zamanda riskle karşı karşıya. 5 aylığına G.Saray ile anlaştı. 4. yıldızı takmak isteyen ama cadı kazanına dönmüş G.Saray’la. Kimileri onun, günü idare etmek için getirildiğini düşünüyor. Böyle düşünenler Abdurrahim Albayrak ve Ali Dürüst’ün 5 ay sonra bayrağı göz ağrıları Fatih Terim’e vereceğini iddia ediyor. Bu iddiaların gölgesinde görevine başlayacak Hamza Hoca’nın işi hiç de kolay değil. Artık yaptıkları didik didik edilecek. Kadroya aldığı, almadığı oyuncu sebebiyle eleştirilecek. Sabırsız bir camianın; moralsiz bir takımın hocası o. Yerli ve mütevazi olduğu, işini iyi yaptığı, birilerinin kuyusunu kazmaya çalışmadığı, birilerini sırtına basarak bir yerlere gelme uğraşı vermediği için sezon başı G.Saray ona emanet edilmedi. Böylesi onun için daha iyi olurdu ama bir düşünür “Fırsat, nazlı ve cilveli bir kadın gibidir. Bir kez kapıyı kapalı bulursa, bir daha gelmez.” diyor. Hamza Hoca da bunun bilincinde olacak ki zor şartların ayağına getirdiği, kariyeri için riskli olduğu kadar büyük fırsatlar içeren bu teklifi kabul etti.
Daha önceki açıklamalarından öğrendiğimiz kadarıyla hoca, sahada 4-2-3-1 sistemini tercih ediyor. Bu sistemin sahayı ekonomik kullanmak adına, daha iyi olduğunu düşünüyor. Ona göre, diğer sistemlerin hepsinde bir yerlerde boşluk kalıyor ve oyunculara eşit yüklenilmiyor. Bakalım bu sistemini G.Saray’da uygulayabilecek mi?