Ufuk,
Galatasaray Dergisi'nin mayıs ayı sayısındaki röportajında, her
futbolcu gibi kendisinin de oynamak istediğini ifade ederek, ''Ben burada hep yedek kalmayacağım. Her yerde bir bekleme dönemi vardır. İstediğim yerleri yakaladım. Hedefleri yakaladıktan sonra önüme yeni hedefler koyuyorum ve şimdi de onların peşindeyim.
Hayat beklediğim gibi gidiyor. Küçüklüğümden beri hep hayal ettiklerimi yakaladım'' diye konuştu.
Sorumluluk almayı sevdiğini anlatan
genç file bekçisi, ''Yan top için kararlı bir şekilde çıkarım. Tereddüt,
kaleci için en kötü şey zaten. Kendimi yetenekli görmesem burada olmam. Bana yapılan övgüler boşuna değil diye düşünüyorum. Şu tip bir kaleciyim demem çok doğru olmaz ama birçok kaleciyi takip ediyorum. Mondragon en çok beğendiğim ve örnek aldığım kalecidir. Kendimi o tarza daha yakın buluyorum. Fizik olarak da benzerlikler var'' diye konuştu.
Ufuk Ceylan, kalecilerin yaşadığı sıkıntılara da değinerek, şunları kaydetti:
''
Oyun içinde kaleci tek başınadır. Diğer oyunculara göre çok daha fazla muhasebe yaparlar. Kalecilik, aslında çok güzel. İyi olduğunuz zaman çok da keyifli. Fakat kötü olduğunuz zaman yalnız bir adamsınız. Gol yediğinizde
rakip adına binlerce kişi seviniyor. Siz tek başınızasınız. O anı unutmak gerekir ama uzun süre muhasebesini yapıyorsunuz. Bunun da dengesini iyi ayarlamak lazım. Eleştiriye de açık olmak lazım. Kafaya çok takmamak gerekiyor galiba. Çok stresli olursam negatif bir etkisi olabilir diye düşünürüm.''