ERSEN Martin, 1.96lık boyu ve 95 kiloluk ağırlığına rağmen, yüksek tekniği ve fizik gücünü kullanmadaki becerisiyle dikkat çeken ideal bir "pivot santrfor." Nadir bulunan
futbolcu tiplerinden biri olmasına rağmen uzun yıllar
Denizlispor,
Göztepe,
Siirt Jetpa ve
Ankaraspor gibi orta kademe
takımlarda boy gösteren Erseni 4 büyüklerden ilk keşfeden kulüp
Trabzonspor oldu. Geçtiğimiz yıl bordo mavili takıma
transfer olan 27 yaşındaki golcünün yeni durağı ise Recreativo Huelva.
İspanyol ekibiyle olaylı bir transfer anlaşması yapan
Ersen Martinle, kendisini daha yakından tanımak amacıyla bir
röportaj yaptık...
Almanyadan Türkiyede ilk geldiğin kulüp G.Saraydı. Seni denediler ama geri gönderdiler. Ardından Beşiktaşa gittin, orada da 1 sene kalabildin. Bu senden mi, yoksa kulüplerden mi kaynaklandı?
Galatasarayda Fatih
Terim beni beğendi, fakat o dönem benim menajerim bir Almancı idi.
Fatih Terim, "Seni isterim ama o menajerini istemiyorum" dedi. Ben de bunun üzerine Galatasaraydan ayrılmak zorunda kaldım. Sonra Beşiktaşta 1 yıl oynadım. 4-5 maçta
ilk 11e çıktım, toplam 20-22 maç oynadım. Beşiktaştan gitmeyi ben istemedim, onlar yolladı. Çünkü o zaman 18-19 yaşındaydım. Gezip tozma sevdasına düşünce futbola kendimi veremedim. Böyle olunca da beni gönderdiler. Sonra 2-3 ay takım bulamadım, transferin son günü Siirte gittim. Siirtte aklım başıma geldi. Orada sosyal aktivite anlamında yapacağınız hiçbir şey yok, mecburen sadece futbolu düşünüyorsunuz. Böylelikle futbolumu geliştirdim. Ondan sonra Beşiktaş, beni sattığı paradan çok daha fazlasına geri alamadı. Bu benim için çok gurur verici bir olay. Bu arada gelişimimde
Rıza Çalımbay,
Giray Bulak ve Ersun Yanal hocalarımın büyük katkılarının olduğunu söylemeliyim.
Yanala sabredemediler şimdi yeniden başlayacaklar
Her dönem Hakan Şüküre alternatif gösterildin ama Milli Takımda onun kadar şans bulamadın. Hakan Şükür senin için ne ifade ediyor?
Ersun Yanal döneminde 1-2 maçta milli formayı giydim. Milli Takım Ersun Hoca ile kabuk değiştirecekti, ama ona sabredemediler. Şimdi bu kabuk değiştirme olayı yeniden başlayacak sanırım. Hakan Şükür, sevdiğim ve örnek aldığım bir
futbolcu. Ancak onun adı benim için hep problem oldu. Beşiktaşa geldim onunla kıyaslandım, Milli Takıma yükseldim yine onunla kıyaslandım. Hakan Şükürün yaptıklarını tarih tabii ki yazacaktır ama futbol haftalık oyundur. Futbolda geçmişle yaşanmaz. Eğer öyle olsaydı benim futbolu bırakmam gerekirdi. Çünkü, ben geçmişte çok ağır eleştirildim. Özellikle Beşiktaşta iken, "Kim aldı bunu" diye beni yerden yere vurdular. Milli Takımda daha çok oynama şansı bulsaydım, şimdi daha büyük bir kulübe gidebilirdim.
Trabzon kentinin ve Trabzonsporun bir futbolcu için zor olduğu söyleniyor. Sen buna katılıyor musun?
Trabzonu ve Trabzonsporu çok kötü gösteriyorlar. Açıkçası ben de
teklif geldiğinde çekinmiştim,
taraftarından özellikle de. Fakat, orada 7 maç üst üste kaybettiğimiz dönemler bile oldu, en ufak bir problem yaşamadım. Ama kentte sosyal yaşamın hareketli olmadığı bir gerçek. Ersun Yanal Hocanın mutlaka orada başarılı olacağına inanıyorum.
Huelva, Trabzonspordan daha çok para verecek
Recreativo Huelvaya transfer olmak nereden çıktı? Bu kulübü sen mi buldun, yoksa Trabzonspor mu bulup seni sattı?
Recreativoyu ben bulmadım. Osasuna ile bir
UEFA Kupası maçı oynamıştık, o maçı izleyen bir menajer beni arayıp, "Seni
İspanyaya götürmek istiyorum" dedi. Ben de "Olabilir" dedim. Transferin son günü Recreativodan teklif aldım ve kabul ettim.
Avrupaya gitmeyi ben de çok istiyordum. Trabzonspor Yönetimi de sözleşmemin bitmesine 1 yıl kaldığı için,
sezon sonunda bedavaya gideceğine biz şimdi satıp para kazanalım diye düşündü. Fakat sonra taraftar tepki gösterince vazgeçtiler. Ama karşı taraf her şeyi doğru yaptığı için beni vermek zorunda kaldılar.
Recreativo ile Trabzonspor arasındaki anlaşmazlık sırasında UEFAya iki tane mektup yazdığın iddia ediliyor. Birincisinde Trabzonsporda oynamak istediğini, ikincisinde ise tarafsız kaldığın belirtiliyor. Bunlar doğru mu?
İlk mektubu yazmaya mecbur kaldım. Çünkü sakatlanmıştım, sözleşmem de sezon sonunda bitecekti, o yüzden Trabzonsporda kalmak istedim. Fakat, daha sonra bana iki kulüple de anlaşmam olduğu için
seçim yapma hakkım olmadığı söylendi. Ben de bunun üzerine UEFAya bir mektup daha yazıp, sizin belirleyeceğiniz kulüpte oynarım dedim.
Recreativodan alacağın para Trabzonspordan aldığından fazla mı, az mı?
Daha çok alacağım. İlk önce aynı parayı teklif ettiler, ben "Aynı parayı verecekseniz niye geleyim?" dedim. Ben öyle deyince tekliflerini bayağı artırdılar. Recreativonun başkanı ve
teknik direktörü beni çok istiyordu. Sakatlığım yüzünden sezonun ilk yarısında oynamayacağımı bile bile aldılar. Havalimanında beni kulübün başkanı ve 200-250 taraftar karşıladı.
Recreativo Huelva Kulübü senin için bir atlama taşı olabilir mi?
Recreativo çok büyük bir kulüp değil. Ama gittiğim yer dünyanın en iyi ligi. Orada
Barcelonaya,
Real Madride karşı oynayacağım. Ben kendime güveniyorum. Daha büyük takımlardan teklif alırsam diye
bonservis bedelimi de sözleşmeme yazdırdım; 2 milyon dolar. İspanyada kendimi gösterip Almanyada
Bayern,
Schalke, Werder gibi kulüplerde oynamak istiyorum.
Tuncay gibi olmam
* Transfer teklifi gelince Recreativo hakkında araştırma yaptın mı? Çünkü herkes senin Middlesbrougha giden Tuncay Şanlının durumuna düşmenden endişe ediyor?
Araştırma yaptım. Tuncayın durumuna düşeceğimi sanmıyorum, çünkü ikimizin ortamı farklı. İspanya ile Türkiye birbirine çok benziyor. Beş gün Huelvada kaldım; havası, insanları, yaşayış biçimleri Türkiye ile tıpa tıp aynıydı neredeyse. Tuncayın bulunduğu Middlesbrough ise tam bir
fabrika şehri, çok kötü bir yermiş.
Avrupaya gitmeye korkuyorlar
Avrupadaki Türk futbolcu sayısı niye az?
Türkiyede Avrupaya gitmekten korkan
futbolcular var. Bazıları, "Türkiyede mutluyum, iyi para kazanıyorum, bu saatten sonra niye kendimi ispatlamakla uğraşayım ki" diye düşünüyor. Mesela Sergen ağabey. İstediği her takımda oynar, ama gitmiyor. Bu
arkadaşlar sanıyor ki, Türk futbolu Avrupada izlenmiyor. Recreativonun başkanı bana bir çırpıda Trabzonspordan 5-6 futbolcunun ismini saydı. Recreativoya transfer olduktan sonra Almanyadan,
Fransadan bile gazeteciler geldi benimle röportaj yapmak için. Avrupaya mutlaka gitmesi gereken bir başka futbolcu Gökdeniz. Kesinlikle Türkiyeye fazla bir futbolcu.
Johnsonla maçta küfürleştik uçakta yan yana oturduk
Türkiyede oyun stilinden nefret ettiğin, karşı karşıya oynamak istemediğin bir defans oyuncusu var mıydı?
Karşı karşıya oynamak istemediğim tek futbolcu Emre Aşıktı. Çünkü onunla ne zaman karşılaşsak
kavga ediyorduk. Birbirimize küfür ettiğimiz bile oluyordu. Bu küfürle ilgili enteresan bir anım vardır. Trabzonsporda iken
Kayserisporla oynadığımız bir maçta Samuel Johnsonla küfürleştik. Birbirimize ana avrat dümdüz gittik. Hatta beni, "Maçtan sonra sana göstereceğim" diye tehdit etti. Maçtan sonra tesadüf eseri
İstanbula giderken uçakta yan yana koltuklara düştük. İçinde bulunduğumuz durumu düşünebiliyor musunuz! Sonra Johnsonla çok iyi arkadaş olduk.
hürriyet