Futbol Federasyonu'nun geniş
yetki ve imkanlarla donattığı
Hollandalı hoca, şu ana kadar saha içi sonuçlarıyla beklentileri karşılayamadığı gibi bir
sistem de oluşturamadı.
A Milli Takım'ın Trabzon'da oynanan
hazırlık maçında
Güney Kore ile 0-0 berabere kalması
teknik direktör
Guus Hiddink'e duyulan güveni iyice azalttı. Ay-Yıldızlı ekibimizi 2012
Avrupa Şampiyonası finallerine taşıması umuduyla göreve getirilen Hollandalı çalıştırıcı, şu ana kadar saha içi sonuçlarıyla beklentileri karşılayamadığı gibi ne yeni yüzler ortaya çıkarabildi ne de sistemi oturtabildi.
Euro 2008'de tarihi başarı elde etmesine rağmen 2010 Dünya Kupası'na katılamayan A Milli Takım'da Fatih Terim'in yerine Hiddink'le anlaşıldı. Süper Lig'de
sezon biter bitmez Millileri Amerika'da kampa alan tecrübeli hoca, henüz
Rusya'daki görevinden ayrılmadığı için hazırlık maçlarını tribünden izledi. Hiddink hakkında ilk eleştiriler ücreti konusunda yapıldı. Rusya'da zaten istenmeyen adam olduğu ve artık emeklilik günlerini yaşamak istediği belirtiliyordu.
Türkiye Futbol Federasyonu iddiaları ise önemsemedi ve yıllık 7-8 milyon Euro ücretle (resmi rakamlara göre 4) yeni hocasını açıkladı.
Hiddink'in alacağı dolgun ücretin yanı sıra 1990'lı yıllarda başarısızlıkla noktalanan
Fenerbahçe macerasını unutturmak amacıyla da teklifi kabul ettiği öne sürüldü. 65 yaşındaki teknik adamdan beklentiler fazlaydı. Herkes
ağız birliği etmişçesine ekol oluşturmasını,
Mesut Özil gibi yurtdışındaki yetenekli Türk gençlerini A Milli Takım'a kazandırmasını, sistemini yerleştirmesini, kadrodaki değişimi hızlandırmasını, Avrupa şampiyonası ve
dünya kupası finallerine sürekli katılan bir
takım kurmasını istiyordu.
Ay-Yıldzlı eşofmanı ilk kez
Romanya ile oynanan özel maçta giyen Hiddink, 2-0'lık galibiyetle umut verdi. Millilerin gün geçtikçe daha iyiye gideceğini ifade ederek parlak bir gelecekten bahsetti. 2012
Avrupa Şampiyonası finallerinde ilk
rakip ise Kazakistan'dı. Deplasmandaki maçı 3-0 kazanıp grupta liderliğe soyunduğumuzu kanıtlamıştık. Ardından İstanbul'da Belçika'yı 3-2'lik skorla devirdik. Artık
hedef Almanya idi. Berlin'de Panzer'i geçmemiz durumunda 2012 biletimiz cebimizde olacaktı. 3-0 kaybedilen bu mücadele de sadece
iş kazası olarak yorumlandı. Çünkü asıl darbeyi Azerbaycan'dan yiyecektik. Türkiye'nin 1970'lerdeki haline benzetilen Azerbaycan'a 1-0 mağlup olmamız gerçekle yüzleşmemizi sağladı.
Bu yenilgilerden hemen sonra Hiddink, Hollanda ile yapılan özel maçta
Ersan Gülüm,
Yekta Kurtuluş,
Yiğit İncedemir, Orhan Gülle,
Mehmet Ekici,
Engin Baytar, Batuhan
Karadeniz gibi isimleri kadroya çağırdı. Bu maçı 1-0 kaybetmemize karşın en azından oynanan
futbol beğenildi.
Güney Kore maçında kadro anlamında yine eskiye dönülmesi ise kafalarda soru işaretleri bıraktı. 29 Mart'ta
Avusturya ile yapılacak kritik maç öncesi kadronun netleşmemesi, oyuncuların düşük performansları, pozisyon üretilememesi de dikkat çekti. Ayrıca iki resmi, iki de özel olmak üzere son 4 maçta gol dahi atılamaması Hiddink'in kredisini düşürdü.
GÖRÜŞLER
Mehmet Demirkol (
Milliyet): Hiddink'le bu iş olmaz
Hiddink, İspanya'da Hollanda'da, hem Hollanda hem Avustralya'da. Hem Kore hem Hollanda'da, hem Rusya hem İngiltere'de hep zirveyi bulduktan sonra, bir finale karar verdi. Kariyerinde başaramadığı tek hedefle emekliliğine hak kazanmaya niyetlendi. Türkiye'yle başarılı olmak ve kariyerini böyle noktalamak üzere İstanbul'a döndü. Kabul edelim. Onun başladığı işi bitirme inadına kapılmayalım. Hid-dink'le olmaz. Yol yakınken vazgeçelim.
Okay Karacan (Zaman): Milliler, sıradanlığı aşamıyor
Hiddink'in kariyerine büyük saygı duymakla birlikte Türk futboluna katkısı noktasında meslekteki en verimsiz dönemini geçirdiğini iddia edersek
yandaş bulma konusunda sıkıntı yaşayacağımızı sanmıyorum. Kusura bakmasın,
Türk Milli Takımı sıradanlığı aşamıyor. Korkarım ülkede en hızlı
seyirci kaybeden takım olmaya doğru ilerliyor. Dünyanın en iyi takımları sıralamasında kendisine yer belirlemiş bir Milli Takım'ın tüm hazırlık maçlarında parça testi yapıyor olması çelişki değil mi?
Gürcan Bilgiç (
Sabah):
Mehter Takımı gibiyiz
Hiddink'in takımı için 'Formda oyuncuları aldı' desek, değil... 'Oynayanları
tercih etti' desek, yine değil. 'Birilerini keşfetmeye çalışıyor' diye fikir yürütsek, oynayanların bilinemeyen, ne gibi farklı özellikleri olabilir ki diye düşünüp dururuz. Bilinenler yerine Sezer
Öztürk, Hakan Özmert,
Ömer Şişmanoğlu, Murat Ceylan denenemez miydi?
Oğuz Çetin, Hiddink'i muhtemelen
Semih Şentürk,
Mehmet Topuz veya Hurşut için ikna etmeye çalışacaktır. Yoksa görüntüde kusursuz ama iş ses vermeye gelince "tık" demeyen oyuncularla, mehter temposuna devam ederiz.