Kanatları çalışmayan,
rakip kaleye gitmekte zorlanan, basit goller yiyen Sarı-Lacivertli
ekip, derlenip toparlanması gerekirken her maç daha kötüye gidiyor.
Açıkçası yeni transferlerinin takıma katkı sağlamadığı, eskilerin formsuzluktan kurtulamadığı,
teknik direktörünün takımı tam tanıyamadığı F.
Bahçe'yi sıkıntılı bir süreç bekliyor. İşte Şampiyonlar Ligi'nde hüsran yaşayan, Süper Lig'de deplasmanda kazanmayı unutan
F.Bahçe'nin çözüm bekleyen sorunları:
Kanatlar hiç işlemiyor: Uğur ve Kazım formsuz. Arkalarında oynayan Roberto
Carlos ile Gökhan da bu
futbolculardan farksız. Yaptıkları hatalarla defansif anlamda sınıfta kalan kanat
oyuncuları, ofansa da katkı sağlamıyor.
Ön liberolar yetersiz: Josico şu ana dek tam bir hayal kırıklığı. 2-1 kaybedilen
Hacettepe maçında sahada gezinen 33 yaşındaki
İspanyol futbolcunun, Porto önünde 7 dakika oynayabilmesi kafalarda soru işaretleri bıraktı. Keza geçen yıla göre daha iyi durumda olsa da Maldonado yetersiz,
Selçuk hep riskli hareketler yapıyor, Deniz'in ismi 31 kişilik
UEFA listesine dahi bildirilmedi.
Çok kolay gol yeniyor: Porto'dan 2 dakikada 2 gol yiyen F.Bahçe, bu sorunu çözemiyor. Edu'nun oynamaması defans hattının aksamasına yol açıyor. Maç içinde hatalar üst üste geliyor.
Güiza tek başına kalıyor: 14 milyon
Euro bonservis bedeliyle F.Bahçe'nin en pahalı transferi olan Güiza, orta sahadan iyi beslenmiyor.
Alex tek başına yeterli olamıyor. İleri uçta hep yalnız bırakılan İspanyol oyuncu, zaten yapısı gereği 2-3 kişiyi çalımlayarak gol arayacak bir futbolcu değil.
Deivid ve Vederson mumla aranıyor: Sakat
futbolcuların çokluğu takımın dengesini bozuyor. Özellikle Edu, Deivid ve Vederson'un yokluğu hissediliyor. Can veya Yasin, Edu'nun boşluğunu dolduramıyor. Geçen yıl Devler Ligi'nde 5 gole
imza atan Deivid büyük kayıp.
Roberto Carlos ve Uğur'un yerinde oynayabilen Vederson'un da kıymeti anlaşılıyor.
Luis Aragones'in kafası karışık: İspanyol hoca ilginç futbolcu tercihleri yapıyor. Porto maçında Emre'ye sağ kanatta görev verebiliyor.
Semih Şentürk'e yer bulmakta zorlanıyor. Daha önce stoper olarak müthiş maçlar çıkaran
Önder Turacı'dan nedense bu mevkide hiç yararlanmıyor.
Milli takımdan dönenler formsuz: Uğur,
Volkan Demirel ve Kazım gibi milli futbolcularda, Euro 2008'den sonra belirgin bir form düşüklüğü görülüyor. En formda isim olan Semih de
sakatlıklarla boğuşuyor.
Takımın havası kayboldu: Geçtiğimiz
sezonlardaki neşeli günler geride kaldı. Futbolcular suratları hep asık geziyor. Ayrıca şans da takımın yanında değil. Zico döneminde iyi oyunun yanı sıra şans faktörü de Sarı-Lacivertlilerle birlikteydi. Şimdi ise şanssızlıklar takımın peşini bırakmıyor.
Giren çıkan futbolcular hep aynı: Zorunlu bir durum yoksa Luis Aragones hep aynı isimleri değiştiriyor. Uğur Boral'ın yerine Gürhan Gürsoy, Kazım'ın yerine
Burak ve Gökhan'ın yerine genelde Önder giriyor. Yani İspanyol hoca skoru kendi lehine çevirecek hamlelerden ziyade değişiklik yapmak için değişiklik yapıyor.
Taraftar takımı yalnız bıraktı: Geçen sezon
İnter deplasmanına 5 bin
taraftar giderken Porto'daki F.Bahçelilerin sayısı 500 bile yoktu. Yönetimle bir grup taraftar arasındaki gerginlik diğer taraftarı da takımdan soğutmuşa benziyor. Taraftarın takıma inancının eskisi kadar olmadığı iddia ediliyor.
Aurelio ve Serdar'ın değeri yeni anlaşıldı: Bu iki ismin sadece parasal nedenlerle ayrıldığı konusunda taraftar tam ikna olmadı. Başkan Aziz
Yıldırım, Aurelio ve Serdar için 'Yeri doldurulamaz değiller' dedi ama bu oyuncuların yokluğu büyük kayıp şeklinde değerlendiriliyor. Aurelio'nun önemi
tartışma konusu dahi yapılmazken Serdar'ın yokluğu,
kart cezalısı
Volkan Demirel'in oynamadığı maçlarda iyice açığa çıkacak.
Yeni transferler hiçbir katkı sağlamıyor: Emre, Burak ve Josico takıma yeni bir değer katamazken Güiza, elinden geleni yapmaya çalışsa da yeterli olmuyor. Bunun yanında kadro yetersiz, yedek kulübesi oldukça zayıf. Ali Bilgin, Önder,
İlhan Parlak, Serdar, Josico, Gürhan gibi yedek kulübesinde bekleyen futbolculardan hiçbirinin oyuna girdikten sonra skor tabelasını değiştirecek potansiyeli olmadığı düşünülüyor.
Deplasmanlar kâbusa döndü: Lig ve Avrupa'daki resmî maçlarda F.Bahçe, G.Antep, Hacettepe ve Porto deplasmanlarında mağlubiyete uğradı. Partizan'la berabere kalan Kanarya sadece MTK'yı yenebildi. Üstelik 30 Eylül'de Şampiyonlar Ligi'nde Dinamo Kiev'le oynanacak karşılaşmanın son provası
Sivasspor deplasmanında yapılacak.
Sistemin ne olduğu belirsiz: Bazı maçlarda tek ön libero, bazılarında çift oynanıyor. Forvet hattı tek mi çift mi belli değil. Aynı durum futbolcuların oynama pozisyonu için de geçerli. Takımda
disiplin sorunu da göze çarpıyor. Sert kurallarıyla bilinen Aragones'in takımında
forma yere atılıyor, oyundan çıkanlar el kol hareketi yapıyor. Ancak herhangi bir ceza verilmiyor.
Kanarya ligde moral arıyor
Süper Lig ve Şampiyonlar Ligi'nde üst üste kötü sonuçlar alan F.Bahçe, bugün oynayacağı G.Birliği maçına sıkıntılı çıkacak. Sarı-Lacivertli ekipte sakatlığı süren Deivid, Tümer, Vederson, Semih, Edu ve Josico'nun yanı sıra kart cezalısı Volkan Demirel forma giyemeyecek. İlk kez bir lig maçında kaleye geçecek olan Volkan Babacan'ın, maç eksiği nedeniyle performansı merakla beklenirken, F.Bahçe açısından çok kritik karşılaşmada yedek
kaleci ise bir diğer
genç isim Mert Günok. Bu arada
kaptan Alex, Süper Lig'in ilk 3 haftasında 6 puan kaybetmelerinin çok fazla olduğunu belirterek, "Biz
şampiyonluk için yarışan bir takımız.
Zorlu bir lig için bu kadar hata fazla." dedi.
Erhan
Güven