target="_blank" href="http://fotogaleri.samanyoluhaber.com/galeri/1688">
ASLAN SON NEFESTE - KARELER
TURGAY ŞEREN: EVLERE ŞENLİK DEFANS (AKŞAM):
Galatasaray'ın
rakip sahada dört gol atması hele son dakikada Lincoln'ün, Diarra'nın ayağına çarptırarak galibiyet golünü atması güzel bir şey.
İsviçre takımını herkes bir mahalle takımı gibi anlattı. Tabii bizler de Bellinzona'yı tanımadığımız için Galatasaray bu takımı ezer geçer diye düşündük. Sarı-kırmızılı takımın defansı ve kalecisi De Sanctis öylesine berbat bir oyun oynadı ki anlatmakla bitmez. Bir üçüncü gol var ki evlere
şenlik.
Ceza sahası içerisinde rakip takım öylesine güzel ver-kaçlar, çalımlar attı ki, bizim defans özellikle Meira ve
Servet nasıl gol olacak diye seyretti.
Diyeceksiniz ki Galatasaray gol
kaçırmadı mı? Evet kaçırdı.. İki gol atan
Baros, Kewell, Lincoln, kaleciyle karşı karşıya kaldığı pozisyonda Nonda...
İsviçre takımı Galatasaray ile kafa kafaya maç oynadı. Son yirmi dakikada on kişilerdi. Buna rağmen gol attılar, Galatasaray kalesinde gol aradılar. Bu maç bitti.
Skibbe, benim gördüğüm Galatasaray defansındaki zavallılığı gördü mü? Önemli olan o...
CÜNEYT TANMAN: SKOR İYİ AMA !(TAKVİM)
Tur için 4-3 yeterli bir sonuç. Ama dün
akşam Sarı-Kırmızılılar daha iyi bir
Avrupa takımıyla oynasaydı?
Dün akşamki görüntüyle sonuç hüsran olurdu. Galatasaray'da önemli eksiklikler var. Bu nedenle Skibbe,
sistem değişikliğine gitmiş.
Mehmet Topal'ın ne suç işlediğini anlayamıyorum. Orta sahada bu kadar sıkıntı varken, sağ tarafta adam yokluğunda haftalardır Mehmet'i kenarda tutmak Skibbe'nin inadı diyebiliyorum.
Bellinzona iyi bir amatör takım görüntüsünde. Fazla gol yememek için sahaya çıkmışlar. Ama Galatasaray karşısında 3 gol bulmaları piyango bulmaları gibi birşey... Ve Galatasaray gibi, 'Büyüğüm' diyen bir takım için ise büyük bir ayıp... Özellikle 10 kişi kaldıktan sonra bu takımdan gol yemek ayıbı daha da büyütüyor.
Sonuçta G.Saray'ın turu geçememesi gibi bir şüphemiz hiç yok... 2. maç için de olmayacak ama bu kadar karm
aşık, bu kadar dağınık, bu kadar yavaş futbolla
UEFA Kupası'nda
final hedeflemek hayal gibi bir şey...
AHMET ÇAKIR: İSVİÇRE'DE UTANÇ GECESİ (ZAMAN)
Gelgelelim Bellinzona gibi
Bank Asya 1. Ligi'nde ancak orta sıraları oynayabilecek bir takım karşısında darmadağın olmak ve utandırıcı goller yemek hiçbir şekilde açıklanamaz. Özellikle rakibin 10 kişi oynadığı bölümde yenen üçüncü gol yüz kızartıcıydı.
Teknik direktörü olmayan bir emekliler takımının
halı saha futboluna tanıklık ediyoruz. Örneğin 20 pas yapılıyor, top 10 cm ileri gitmiyor. Orta alanda
kaptan Ayhan'ın çabasını arkadaşları elleri belinde seyrediyorlar. Utanmasalar birer de
sandalye isteyip oturacaklar.
Savunmada da rakibin bir amatör futbolcusu üç kişinin arasından rahatlıkla sızıp gol atabiliyor. İkinci yarıda da aynı işi rakibin Türk
oyuncusu Gürkan Sermeter beceriyor. Tabii oynadığı sürece dizlerinin titrediği tribünden bile görünen Serkan Kurtuluş'un bu golde ağabeylerinin perişanlığına katılmasının üzerinde durulacak bir yanı yok.
Geçmiş yıllarda Sarı-Kırmızılı takım böyle rakiplerle eşleştiğinde içeride de dışarıda da farklı kazanıyordu. Şimdi ise sanki
Real Madrid'le oynarmış gibi azap çekiyor.
Cim Bom'la ilgili en büyük sıkıntının
teknik direktörden kaynaklandığını kabul etmek zorundayız. Çünkü takım bir hocası varmış gibi oynamıyor. Tam tersine herkes canının istediğini yapıyor, daha doğrusu yapmıyor!
LEVENT TÜZEMEN: EN BÜYÜK SORUN UYUM (SABAH)
Geniş kadroların boyu, sakatlıktan veya cezalardan dolayı kısaldığında teknik adamların kafaları kadro oluşturma konusunda daha iyi çalışır! Galatasaray'dan bir anda 12 oyuncu eksilince
Michael Skibbe ideale yakın bir kadroyu sahaya sürdü.
Maça gelince... Galatasaray kalite olarak Bellinzona'dan kat kat üstündü. İlk yarıda kadronun birbirini tanımamasının sıkıntılarını yaşadı. Pas alışverişinde isabet yakalanamadı. Hücuma hızlı çıkamadı. Ancak Skibbe'nin 3-5-2 sistemine geçmesi, savunmayı zorladı. Meira-Servet-Emre Aşık çabuk oyuncular değil. Bu ağırlık Bellinzona hücum adamlarının De Sanctis ile karşı karşıya kalmalarına neden oldu. Yine de Lincoln'ün muhteşem iki pasında Baros ve Nonda vuruş beceriksizliği yaşamasaydı maç ilk yarı kopardı.
Skibbe, atılanlara değil, yenen gollere kafa yormalı. Uyum sorunu, oyuncuların birbirini tamamlamaması, göze çarpan en büyük sorun. ServetMeira'yı suçlayamayız. Çünkü Serkan, beşinci sağ bek olarak görev yaptı; sırıtmadı ve soğukkanlıydı. Servet'e bir sözüm var: Gelişigüzel ileri çıkma.
HAKAN ÜNSAL: HER ZAMAN BÖYLE RAKİP BULUNUR MU ?(STAR)
Skibbe'nin ilk defa 3'lü defans ile çıkması bizi en fazla ilgilendiren taraftı. Skibbe'nin bu defans anlayışını
tercih etmesi belki eksiklerden dolayı veya rakibin zayıflığından diye düşünülebilir. Ama bana göre son haftalarda defans oyuncularının yaptığı bariz hatalara bir önlem almaktı. Çünkü Servet ile Meira arkalarına veya araya atılan toplara müdahelede geç kalıp zamanlama hatası yapıyor ve pozisyon veriyorlardı. Fakat ne enteresandır ki bir 3'lü defansın yapmayacağı hatayı yaparak gol yediler.
Aslan'ın sıkıntısı başından beri Skibbe. Fakat onun kadar forvetlerin form durumu da problem oluşturuyor.
Galatasaray'ın karşısına bu kadar eksiğin olduğu bir dönemde iyi ki Bellinzona gibi bir takım çıktı. Yoksa bu kadar defans hatası ve gol kaçırma ile galibiyete rağmen bu tur bile zor olurdu.
Eksiklerini tamamlayan G.Saray turu geçer. Ama asıl soru Sarı-Kırmızılılar her zaman karşısında bu kadar kolay takım bulabilir mi?
GOL DÜELLOSU ASLAN'IN