Yer
Ukrayna’nın
Donetsk kenti. Lüks bir otelin
kral dairesi. Ortada bir
masa, etrafında 4 kişi... Shakhtar’ın Başkanı ????,
teknik direktörü
Lucescu, tercüman ve Ibrahim Toraman... Masanın üstünde 3.5 milyon dolar. Toraman’a, “Işte yıllık alacağın para burada. Hepsi peşin. Al,
imzayı at” diyorlar. O da ne! Toraman kalemi Lucescu’ya uzatıp, “Kulübüm ile görüşün” diyor. Herkes şaşkın. Çünkü Toraman’ın
Beşiktaş ile olan sözleşmesi bitmiş. Yani boşta. Odadaki
ölüm sessizliğini Toraman bozuyor, “Buralara Beşiktaş sayesinde geldim. Sözleşmem bitti diye kulübümü zarara uğratmam. Karakterim bu. Çıkıp
bonservisim yok diyerek daha da fazla para da istemem.” Lucescu ve kulüp başkanı Toraman’ın elini sıkıp uğurluyorlar. Rumen hoca, “Üzgünüm, ama gel seni alnından öpeceğim” demekten geri duramıyor. Işte profesyonelliği Beşiktaş adına kenara atan Toraman’ın durumunu öğrenen başkan
Demirören’e, “Takım kaptanımız” dedirten olay bu.
Ve Toraman’ın, ikinci yarı öncesinde geçmişin öz eleştirisini yapıp, gelecekle ilgili sorularımıza verildiği cevaplar;
. Takım kaptanlarından biri olarak gelinen durumu nasıl değerlendiriyorsun?
- Büyük beklentiler vardı bizden. Iyi transferler yapıldı. Sayı çok olduğu için oturması zaman aldı ve istikrar yakalanamadı. Rakiplerin daha oturmuş kadrosu büyük avantaj tabii. Mesela
Fenerbahçe böyle bir yapıya sahip. 8 puan geriye düştük. Çok iyi ve kötü oynadığımız maçlar oldu. Önemli olan karamsarlığa kapılmayıp yürümek. Devreye iyi başlarsak olur. Örnekleri çok. Fenerbahçe 11 puan arkamızdan gelip
şampiyon oldu.
Galatasaray geçen yıl 8 puan geri düşmesine rağmen bunu başardı.
. Başarısızlığın ilk adresi gerçekten savunma mı?
- Tabii ki hatalarımız var. Şimdi ‘savunmaya takviye yapılacak’ diye söylüyorlar. Eğer, çok katkı sağlayacaksa alınsın
yabancı. Ben, Gökhan, Ibrahim Milli Takım’da oynuyoruz. Benim gerçek yerim stoper. Burada sağ bek gibi oynadım, sağ açıkta ve ön liberoda görev yaptım. Bu önemli değil, görev nerede verirlerse orada oynarım. Fakat buralara stoper olarak geldim. Ama bu bir
ekip işi. Sadece defansa bakarak sağlıklı yorum yapılamaz.
. Takım savunması 30 metreden başlıyor..
- Çok doğru bir tespit.
Anadolu takımı geldiğinde kapanıyor. Bir top kaptığında iki-üç pasla kaleye geliyor. Bir karşılarsın, ikincide golü yersin. Orta saha, hatta forvetin de savunmanın içinde olması lazım.
. Runje’nin performansı savunma güvenliğini nasıl etkiledi?
- Birbirini tanımak ve
diyalog önemli. Iletişim eksikliği oldu. Bir pozisyon oluyor mesela, çıkıp çıkmayacağını bilemiyorsun. Tereddütte kalınca da gol geliyor. Ya da pozisyon veriyorsun. Birebir baktığında çok iyi
oyuncular var. Ama bunların aynı anda ve sürekli birlikte oynaması lazım. Özellikle orta sahası güçlü olan takım her zaman avantajlıdır.
. Sürekli birilerinin başka mevkilerde oynatılması, takımın performansını nasıl etkiledi?
- Yabancı hocaların belli bir oyun taktikleri var. Şablonlarına göre oyuncuları yerleştiriyorlar.
. Şablonun oyunculara göre olması gerekmez mi?
- Bir oyuncu nerede iyi ise orada oynaması lazım. Tabii ki, illa başka yerde oynamayacak diye bir şey yok. Bu teknik ekibin tercihi oyuncunun müdahale şansı hiç yok.
. Bu durum Milli Takım’a da yansıdı mı?
- Milli Takımda oynayamıyorum mesela ben. Çünkü stoper bölgesinde değilim. Sağ bek oynadığım için kenarda bekliyorum. Bundan şikayetçi değilim, ama en başarılı olduğum yer orası. Bu da bir gerçek. Bu durum oyuncuyu da, takımı da etkiliyor.
. Şu ortalığı karıştıran para konusu var. Tigana’ya şikayette bulundunuz mu?
- Beşiktaş’ta kimsenin parası kalmadı. Doğal olarak ayın birinden birine para ödenmesi söz konusu olmuyor. Bu çok normal. Bazen kulüpte para olmuyor, başkan cebinden çıkarıp koyuyor. Diyelim ki, böyle bir şey var; çıkıp kamuoyu önünde değil,
aile içinde çözüme kavuşması gerekir. Takım kaptanları olarak böyle bir şikayetimiz olmadı. Zaten olsa bile bunu hoca ile değil, yöneticilerle konuşuruz. Murat ağabey (
Aksu) ile her zaman konuşur ve çözüm buluruz, ama böyle bir sıkıntımız yok.
. Başkanın başarısızlık karşısındaki yaklaşımı nasıl?
- Adamı gördüğümde yüzüne bakamıyorum, kafamı eğiyorum. Kimse çıkarıp oyuncular sorun yaşamasın diye cebinden 25 milyon dolar koymaz. Yani Bu çakıl taşı değil, milyon dolarlar. Başkana karşı apayrı bir sevgi, saygı duyuyoruz, inan karşılaştığımızda başarısız olduğumuz için yüzüne bakamıyoruz. Yüzümüz tutmuyor, üzmeye hakkımız yok.
. Şu kötü yaşantı meselesi ne? Burak ile ev tutup alem yaptığınız gibi birçok iddia var ortada...
- 3 yıldır Istanbul’dayım. Ne hikmetse bu sene konuşuluyor ilk defa. Burak var mesela. Geldiği günden beri söyleniyor. Ama ben görmedim açıkçası. Gece hayatı vardır, kadın-kız gibi, görmedim ve beni de çok üzüyor. O benim kardeşim gibi. Aramızda 5-6 yaş var. Ağabey-kardeş ilişkimiz var. Sonuçta insan kendi evladına sahip çıkamıyor. Beni ilgilendirmez, ama takım kaptanı olarak maddi-manevi sorunları ile ilgileniyorum. Kendisine, “Seninle dışarı bir yere kesinlikle gitmem” diyorum. Ben sanki Burak’tan sorumluyum, o aşamaya geldi iş. Böyle iş olur mu. Sonuçta ailesi ile birlikte yaşıyor. Benim de ailem genelde burada. Ismim başka yerlerde geçiyor, işim gücüm olmadığı insanlarla hem de, ama geçiyor, buna engel olamam. Önemli olan kendimi bilmem. Bunlar beni çok üzüyor, çok.
. Evlen kurtul sende...
- Ağabey bunun için de evlenilmez ki... Bunlar çıkmasın diye çıkıp evlenmek de olmaz ki. Sen espri yaptın, ama bazen aklımdan da geçmiyor değil. Ama benim yaşantım belli. Sahaya çıktığımda yüreğimi ortaya koyup savaşırım. Iyi-kötü orası ayrı. Halsiz, güçsüz dökülen bir maçımı gösteremez kimse. Takım kaptanlarından biriyim, bunun verdiği büyük bir sorumluluk var.
. Sık sık hoca değişmesi handikap mı?
- Benim şanssızlığım bir
kaos ortamına geldim. Öyle de devam etti. Sonuçta bizim dışımızda gelişen olaylar, ama istikrardan yanayım. Bu takımı etkiler. Her hoca geliyor, kendine göre oyuncu alıyor, oyunu sistemini değiştiriyor. Birinin ‘
siyah’, dediğine öbürü ‘beyaz’ diyor. Sonuçta bir çok oyuncu alınıyor, bir o kadarı da gidiyor. Bu da takımı olumsuz etkiliyor. Inanıp güvendiğin oyuncu ve hocanın üstünde durulup istikrar yakalanması lazım belli noktaya kadar. Ama o gidiyor, bu geliyor, sonuçta Beşiktaş maddi olarak büyük zarar görüyor.
. Sakatlık döneminde bile Terim’in Milli Takım’a davet etmesi artı moral oldu mu?
- Olmaz mı hiç. Demek ki güven vermişiz hocamıza. Milli Takım’da 2002’den bu yana üç tane hoca değişti, hepsinin döneminde tüm kamplara katıldım. Fatih hocaya büyük saygımız var. Böyle dönemde bile moral veriyor, güvenini tazeliyor. Forma verdiğinde en fazla ben çalışacağım.
. Ya kırmızı kart?
-
Konya maçında depar attım,
rakip faul yaptı. Hakem sanki kandırmışım gibi ‘oyna’ deyince sinirlendim. Zira hayatımda kimseyi kandırmadım.
. Delgado oynasaydı, durumunuz değişir miydi?
- Genç ve çok iyi bir oyuncu. Sakatlık yaşadı. Diğer takımlara baktığımızda yabancılar sırtlıyor. Biz bu konuda şanssızlık ve eksiklikler yaşadık. Eğer Delgado oynasaydı kesinlikle katkısı olurdu. Özellikle içerdeki maçlarda enaz 3-4 puan daha fazladan alırdık.
. Ricardinho...
- Ilk başlarda oynamadı. Ancak çok klas bir
futbolcu. Bu teknik heyetin seçimi, ama kalitesi ortada.
. Milli Takım için yabancıların Türkleştirilmesi hata mı?
- Fatih hoca karar vermiştir. Mehmet iyi oynuyor. Bir tane olursa iyi, ama 4-5 tane olur mu derseniz, çok da iyi olacağını zannetmiyorum. Bunu Türk futbolu adına söylüyorum. Bir, en fazla iki tane neyse, ama daha fazlası futbolumuzunu önünü tıkar.
. Ilk yarı en çok etkilendiğin olaylar neydi?
- Brugge maçında çok iyi atmosfer vardı. Taraftarımızın şovu büyük haz verdi. Üzüntü olarak da Fenerbahçe maçı. Beraberliğe çok üzüldük. Bir de
Sivas’a yenildiğimiz maç var Inönü’de. Derbi maçlar çok önemli, ama bir
Erciyes,
Sakarya,
Antalya, Sivas’a puanlar verdik. Sonuçta dışarıdan baktığımızda herşey iyi gibi gözüküyor, ama bunu skora yansıtamadık.
. Ligde hedeften uzak kaldınız, ya kupa?
- Her şart altında
Ankaragücü maçını kazanacağız. Bunu istiyoruz. Taraftarın coşkusu çok etkili faktör, ama bunun bahanesi olamaz. Yurt dışına gidiyoruz; herkes stadın ve taraftarın atmosferinden bahsediyor.
. Beşiktaş’ın kurtuluşu nerede?
- Bize herkesin
destek vermesi lazım. Zor bir dönemden geçiyoruz, bunu atlatmak güç birliğinden geçer. O güç de bizde fazlasıyla var.
(Fanatik)