Artık duramazdım. Camiaya sesleniyorum. Galatasaray'a yakışır şekilde davransınlar. Çünkü benim kardeşim hâlâo tribünlere gidiyor. Galatasaray'dan ani kopuşu birçok kişiyi hayal kırıklığına uğratmıştı... Melo'nun yıllık 3.5 milyon Euro kazanmasından tutun da, Terim ile sıkıntılar yaşadığına kadar bir çok şey yazılıp, çizildi. Rahat rahat konuşabilirim Uzun süren sakatlık dönemimde inanın çok zor günler geçirdim. Bir tarafta takımın gidişatı, bir tarafta taraftarın baskısı bir taraftan da çalışıp iyileşmeye çalışıyordum. O dönemlerde de fazla konuşmamaya çalıştım çünkü konuştuğumda Galatasaray'a zarar vereceğimi düşünüyordum. Şimdi öyle değil. Rahat rahat hissettiklerimi anlatabilirim. Çünkü burada kendimi çok iyi hissediyorum. Mesela Nou Camp'a çıkıyorsunuz ve değişik duygular içindesiniz. Size soruyorum; şimdiye dek kaç Türk futbolcu Nou Camp'a çıktı. Zaten koridorlarda Nihat abinin resmini görünce duygulandım. Gurur duydum ve daha sonra kendime “İşte biz insana bu kadar değer verebiliyoruz” dedim... Kimseyi satmadım, satmam Burada çok mutluyum. Atletico benim yeni yuvam. Ama hep Galatasaraylı kalacağım. Transferin nasıl geliştiğini açıkça bir kez daha anlatmak istiyorum. Ben kimseyi satmadım, satmam da. Olayla ilgili ne söyleniyor, ne konuşuluyor beni ilgilendirmez. Saygı ve sevgi çerçevesinde ayrıldım Galatasaray'dan. Bana transfer için izin verdiler... Şartlar bu şekilde oluştu, o yüzden yapacak fazla bir şey yok. Bana az para ödendiği için ayrıldı diyorlar. Bakınız şu an takımda en çok kazanan Melo'nun alınmasını bizzat ben istedim. Fatih hocayla konuştuk. ‘Maddi olarak mümkünse bu oyuncuyu mutlaka takıma kazandıralım' dedim. Eee, bunu diyen adam neden para için sorun çıkartsın. Ancak açık yüreklilikle şunu da belirtmeliyim. Galatasaray'da en çok parayı öz evlatları almalı. Bu benim düşüncem. Herkes de benim düşünceme saygı duysun... Suçum; Galatasaraylı olmak Birçok maça sakat sakat çıktım. Henüz iyileşmeden takımıma katkı sağlamak için özveride bulundum. İğneyle ağrılarımı dindirmeye çalıştım. Çünkü ben Galatasaray'ı çok seviyorum. Suçum belki Galatasaraylı olmam. Ama dedim ya takımdan ayrılmak zorundaydım. Antalya'da 15 yaşındaki bir çocuk bana ana avrat küfredince ipler koptu. Orada artık duramazdım. Kendimi ve ailemi düşünmek zorundayım. O yüzden camiaya sesleniyorum. Galatasaray'a yakışır biçimde davransınlar. Çünkü o tribünlere benim kardeşim hâlâ gidiyor. Futbolun bir oyun olduğunu unutmasınlar. Burada o yüzden çok mutluyum. Herkesin herkese saygısı var. Kimse kimseyi incitmiyor. Çok çalışıp kulübüme faydalı olacağım. İlerisi ne getirir bilmem ancak önce Atletico ile büyük başarılara imza atmak istiyorum... FANATİK