Beşiktaş bu yönden biraz şanslı. Arjantinli
yıldız Matias
Delgado da
Allah vergisi yetenekleriyle Siyah-Beyazlı
taraftarların adeta gözbebeği... Artık olgunluk dönemine geçiş yaptığını kabul eden Delgado, bu
sezon Kartal'ın saha içindeki en büyük kozu olacak. Yönetimin
kaptanlık pazubendini vermesiyle kendisinde, "Artık bu
takımın en öndeki liderisin ve bu ekibi hedefe ulaştırmalısın." düşüncesi oluşmuş.
Avusturya'daki kampta yaşananlar takım arkadaşlarına olan inancını bir kat daha artırmış durumda. Beşiktaş'ın çiçeği burnunda kaptanı
Matias Delgado ile
UEFA'da oynanacak Siroki ve Süper Lig maçları öncesi Siyah-Beyazlı takımın hedeflerini,
hazırlık dönemini ve kaptanlığının kendisine yüklediği sorumluluğu konuştuk.
Beşiktaş, Avusturya'da nasıl bir çalışma dönemi geçirdi?
Aslına bakarsanız bizim için oldukça uzun bir çalışma dönemi oldu. İki ayrı çalışma programı uyguladık ve oldukça faydalıydı. İlk 15 gün kondisyon ve güç ağırlıklı çalışmalara ağırlık verdik. Sonraki dönemde ise daha çok taktiksel anlamda bir çalışma izledik. İyi bir yükleme dönemi geçirdik ve bunun bizi sezon sonuna kadar götüreceğine inanıyorum.
Eğlenceli antrenmanlardan sen nasibini aldın mı?
Antrenmanlarımız keyifliydi... Esas keyifli olan ise sonlarıydı. Oldukça sulu bir ortam vardı... Ben de bundan kaçamadım. Beni antrenmanda yakalayamadıkları için otelde kıstırdılar ve yumurta ile una boğdular. Yapılanlar takımın birbirine kenetlenmesini ve takım ruhunun oluşmasını sağladı. Herkes birbirinden keyif alır hale geldi.
Daha fazla sorumluluk mu almak zorunda kaldın?
Geçen yıllara baktığımda saha içinde oyun olarak sorumluluk almaya çalışıyordum. Şimdi biraz daha bunun arttığını görüyorum. Beni kaptanlığa getiren
teknik heyetin,
yönetimin bu kararı alırken çok düşündüklerini biliyorum. Kaptanlığı bana verirken değişmeyen karakter yapımı, her zaman aynı olmamı dikkate aldıklarını düşünüyorum. Şimdi sadece sorumluluğum arttı. Kişisel olarak, mental olarak bir değişiklik olmadı. Önceden olduğu gibi tüm arkadaşlarıma aynı şekilde davranıyorum. İlişkilerimi aynı şekilde yürütüyorum.
Beşiktaş'taki 3. yılın Basel'dekine benzer mi?
Umarım bu sezon Beşiktaş'ta da Basel'de olduğu gibi bir sezon geçiririm. Orada da 3. yılımda çok güzel başarılara
imza atmıştık. Benim de o başarıda az da olsa payımın olduğunu düşünüyorum. Şimdi Beşiktaş'ta da 3. yılım ve birçok şeyi daha iyi biliyorum. Takımı iyi tanıyorum. Sağlığım, fiziğim elverdiği sürece en iyisini yapmaya çalışacağım. Oradaki gibi bir sezon geçirirsem takım olarak çok güzel sevinçler yaşarız.
Sevinçlerin büyüklüğü ne kadar olur?
Eğer öyle bir sezon geçirirsek takım olarak bu sevinçlerin çok büyük olacağını düşünüyorum. Bir kaptan olarak
şampiyonluk ya da UEFA Kupası'nı kaldırmak isterim. Bir
oyuncu için gurur duyulacak başka bir tablo olmaz.
Kupayı kaldırma konusunda takıma güveniyor musun?
Şampiyonluk ve UEFA Kupası'nı kazanma konusunda en büyük güvencem takım arkadaşlarım. Onların beni bu yolda yalnız bırakmayacaklarını biliyorum. Bu oluşan
ekipten de böyle bir başarı bekliyorum.
Senin dışında bu takımda kimin yıldızı parlar?
Şampiyon olmak istiyorsak ben de dahil birimizin öne çıkması gerekmiyor. Önemli olan şampiyon olmak istiyorsak herkesin yıldız olması gerekiyor. Herkes çok üst düzeyde çalışıyor. Varını yoğunu ortaya koyuyor. Kişisel olarak şunun yıldızı parlar demek zor. Herkes fedakarlık yaparak en iyisini vermeye çalışıyor. Takım olarak yıldız olmalıyız, takım olarak başarmalıyız. Birkaç oyuncunun iyi olmasıyla hedeflerimize ulaşmak kolay olmaz.
Fenerbahçe ve Galatasaray'ı nasıl buluyorsun?
Fenerbahçe ve Galatasaray'ı seyretme imkanım olmadı. Ama yaptıkları transferleri duyuyoruz. Kewell,
Güiza kaliteli oyuncular,
takımlarına faydalı olacaklardır. Ancak ben rakiplerimizle bizim takım arasında bir karşılaştırma yapmadım. Bizim takımı izliyorum, ne yaptığımıza bakıyorum. Sonuçta geçen yıldakinden çok daha iyi bir ekip olduğumuzu görüyorum.
Gençlikten olgunluk dönemine geçişin baskısı var mı?
Yıllar çabuk geçiyor. Ben de büyüyorum. Kabul ediyorum geldiğim ilk günle bugün arasında fark var. Kendimi daha olgun hissediyorum. Kaptan olmak, sorumluluk almak bende bir korku meydana getirmiyor. Hatta kendinize daha fazla güven duymanızı sağlıyor.
8 yabancı içinde dışarıda kalma endişesi var mı?
Açıkçası bütün oyuncular dışarıda kalmaktan rahatsızlık duyar. 8 yabancı var ve ikisi dışarıda kalacak. Ben de diğer arkadaşlar da bunun bilincindeyiz ve hepimiz dışarıda kalmamak için çaba göstereceğiz. Kim diyorsa ki ben dışarıda kalınca mutlu oluyorum yalan söylüyordur. Sahada olmamak eğer takımın yararına ise kimse de burada bir şey söyleyemez. Sonuçta bir ekip olarak mücadele ediyoruz. Eğer
sistem gereği yedek kalmak gerekiyorsa da bunu anlayışla karşılamalı.
Dışarıdan yabancılar takımı daha fazla sahipleniyormuş gibi gözüküyor?
Takımda herkes aynı ciddiyetle çalışıyor ve takımı sahipleniyor. Türk ya da yabancı olmak burada önemli değil. Önemli olan takımın başarısı. Bu takımın katalizörü yabancı oyuncuların olması kadar normal bir şey yok. Çünkü saha içi pozisyonlara bakıldığında Cisse, Nobre, Tello ya da ben kritik alanlarda oynuyoruz. Bu nedenle daha fazla ön planda oluyoruz ve sorumluluk alıyoruz. Takım içinde
yerli ya da yabancı oyuncuların takımı daha çok sahiplenme gibi bir sıkıntısı yok.
Kaptanların affı için devreye girdin mi?
Kaptanların affıyla ilgili ne yönetimle ne de teknik heyetle bir görüşme yapmadım. Kaptanların kavgasına benzer bir olayı başka bir yerde görmedim. Zaten onlar da bundan dolayı çok ciddi bir pişmanlık duyuyorlardır. O an düşünmeden bir hata yaptılar. Geri dönmek istiyorlar, bunu takım olarak biliyoruz. Zaten camiadan da özür dilediler. Eğer dönerlerse biz de onları eskisi gibi kabul ederiz. Onlardan önce de bu takım aynıydı şimdi de aynı.
Bir rüya görmek istesen bunun içinde ne olurdu?
Şampiyonluk kupasını kaldırmanın rüyasını görmek isterdim. Bunun sezon sonu gerçekleşmesini isterim.
Bu sezon, gol sayın artar mı?
Geçen yıl 8 gol attım, bir orta saha oyuncusu için bunun az olmadığını söyleyebilirim. Geçen yıl gol kralı olan
Semih 16 tane attı. Bizim takımda en fazla gol atan oyunculardan biriyim. Kaleye 50 metre uzak olup bu kadar gol atmak önemli. Bu sezon belki daha fazlasını atabilirim.
Yönetimin sözleşmeni uzatması nasıl oldu?
Beşiktaş'ta
şampiyonluk yaşamak gibi hayallerim vardı. Diğer tarafta
İspanya'da
forma giymeyi çocukluğumdan beri istiyordum. Ailemle ciddi bir şekilde bu konuyu görüştüm ve kalmaya karar verdim. Şimdi doğru bir karar verdiğim ortaya çıkıyor. Şampiyonluk kupasını kaldırma arzusu İspanya hayallerimin önüne geçti. Yönetimle konuşarak yeni sözleşme imzaladım.
Siroki maçının hakemleri belli oldu
Beşiktaş'ın UEFA Kupası 2. ön
eleme turunda
Bosna-Hersek'in Siroki Brijeg ekibi ile 14 ve 28
Ağustos tarihlerinde oynayacağı maçların hakemleri belli oldu. UEFA'dan yapılan açıklamaya göre 14 Ağustos'ta Siroki deplasmanında yapılacak ilk karşılaşmada
İspanyol Cesar Muniz Fernandez,
Jose Manuel Fernandez Miranda ve Javier
Hugo Novoa Robles hakem üçlüsü görev yapacak. 28 Ağustos'ta
İnönü Stadı'ndaki rövanş mücadelesini ise İsviçre'den Rene Rogalla, Jean-Paul Remy ve Thomas Habegger hakem üçlüsü yönetecek.
Serdar Kurtuluş: Hedeflere ulaşacağız
Beşiktaş'ın başarılı
futbolcusu
Serdar Kurtuluş, Avusturya kampında çok güzel bir arkadaşlık ortamı olduğunu, yeni sezonda koydukları hedeflere ulaşacaklarına inandıklarını söyledi.
İbrahim Üzülmez ve
İbrahim Toraman konusunda ise Serdar, "Bu, yönetim ile teknik heyetin vereceği bir karar. Sonuçta onlar da bizim ağabeylerimiz, bu işten ekmek parası kazanıyorlar. Tabii ki biz de onların affedilmesini isteriz." açıklamasında bulundu. Serdar, UEFA Kupası'nda da başarılı olacaklarını sözlerine ekledi.
İbrahim Toraman ve Üzülmez buluşuyor
Beşiktaş'ta kadro dışı bırakılan kaptanlar İbrahim Üzülmez ile İbrahim Toraman, bugün bir araya geliyor. İkili, saat 11.00'de
Ümraniye Nevzat Demir Tesisleri'nde
basın toplantısı düzenleyecek. Konuyla ilgili açıklama yapan Genel Sekreter Kenan Öner ise, "Salı günü yönetim kurulu son kararını verecek. Haklarında hayırlısı neyse o olur. Seric olayında ise Beşiktaş'la olan sözleşmesi devam ediyor. O çözülecek. İdmanlara katılıyor. Son derece istekli. Çok kısa bir zamanda çözülüp takımına katkısını sağlayacak." dedi.
Sağlam: Futbol laubaliliği kaldırmaz
Beşiktaş Teknik Direktörü
Ertuğrul Sağlam, UEFA Kupası 2.
ön eleme turunda karşılaşacakları Bosna-Hersek'in Siroki Brijeg takımını hafife almadıklarını söyledi. Sağlam, "Futbol hiçbir zaman laubaliliği, ciddiye almamayı kabul etmiyor. Bizler de yaşadık, başka takımlar da yaşadı. Rakibimizi ciddiye alıp, bu maçta sıkıntı yaşamak istemiyoruz." dedi. En büyük kazançlarının ekip ruhunu yakalamak olduğunu belirten Sağlam, yeni sezonun da iyi geçeceğini ifade etti.
MATİAS DELGADO, YENİ SEZONU DEĞERLENDİRDİ: BİZ SAHADA, TARAFTAR TRİBÜNDE ÜZERİNE DÜŞENİ YAPMALI (YARIN ZAMAN'DA)
RÖPORTAJ - TEMEL YİRMİBEŞOĞLU