İşte yazarların yorumları;
Hakan Ünsal (Star): Enteresan Futbol
Galatasaray bu
sezon enteresan
takım oldu. Rakipler iyi ve ciddiye alınacak takımsa sıkıntı yok. Kewell,
Arda, Ayhan çok iyi işler yapıp mücadele ediyor. Lincoln de bu üçlüye katılınca Galatasaray durdurulamaz bir takım haline geliyor.
Servet de asıl işi defans yapmayı düşünüp savaşınca, Galatasaray önde pozisyon ve goller bulan, arkada da pozisyonu az veren bir takım oluyor.
Oyuncularını şu oynadığı 3 maçtaki gibi işi sıkı tutan, oyun
disiplinine sadık, herkesin işini iyi yaptığı Galatasaraylı
oyuncular gibi hazırlaması lazım. Ama
Skibbe bunu nasıl yapsın? Zaten sezon başında kredisi biten, en son yardımcı hoca operasyonu ile karizması ve otoritesi ayaklar altına alınan bir hocanın oyuncularına disiplin ve ciddiyet aşılaması çok zor.
KARELER İÇİN TIKLAYIN
LEVENT TÜZEMEN: KLAS AMA YORGUN (SABAH)
Skibbe, Eskişehir'de iki forvet yerine, oynamayan Lincoln'ün yerine bir oyuncuyu takıma monte etseydi işleyen
sistem bozulmaz, G.Saray da etkisiz olmazdı. Lincoln geniş alanı seven, ters çalımlar atan ve hücum hattı ile AyhanMeira ikilisi arasındaki boşluğu dolduran, top saklayan bir oyuncu. Ayrıca "Koşmuyor" diyenlere ben katılmıyorum.
Gaziantep karşısında klas bir gole
imza atarken rakibi de kovaladı, pres de yaptı. İlk yarım saatte
Baros, Kewell ve Arda yakaladıkları pozisyonları atsa maç
erken kopacak, G.Saray Arda'nın golüne kadar çektiği sıkıntıyı çekmeyecekti.
G.Saray'ın bu 11'inin
teknik kapasitesi yüksek ama takım
savunması zayıf. Çünkü koşan oyuncuların sayısı çok az. Barış,
Topal,
Serkan Çalık gibi dinamizmi yüksek oyuncular bir an önce dönmeli.
Cüneyt Tanman (Takvim): Cimbom Kazançlı
Galatasaray'ın kadrosu ve oyun yapısı
Trabzonspor ve
Olympiakos maçlarında başarılı oldu. Ama dün
akşam, açıkçası kazandı ama bir kazaya da uğrayabilirdi. Aslında böyle bir Antep bulmak hele Ali Sami Yen'de Galatasaray için büyük bir şans7 günde iki Trabzonspor maçı oynamış ve Galatasaray maçına çıkıyorlar. Trabzon'u yenip gelmenin havalandırması, yorgunluğu ve hayati önem taşıyan oyuncularının eksik olması Galatasaray'ın kazanmasında önemli faktörler oldu.
Sarı-Kırmızılılar, Ali Sami Yen'de yüklenince bir takımı bunaltır. Defanstan Sabri'siyle, Hakan'ıyla ve ileride oynayan
yıldızlarıyla.. Ama defansı yapmaya çalışırken bu kadar iyi değiller. Bu Antep'in bile 7-8 net pozisyon bulması Galatasaray için çok kötü bir gösterge. Sarı-Kırmızılılar, hafata içinde
Benfica ile çok önemli bir karşılaşmaya çıkacak. Skibbe ve öğrencilerinin bu maçta savunmaya daha çok özen göstermesi gerekir.
Turgay Şeren (Akşam): İyi Oyun Şanslı Goller
Galatasaray sahaya çıkarabileceği en iyi kadroyu çıkardı. Hiç kimse aksini söyleyemez. Kenarda kalan bir Nonda bir de kulübeden oyuna giren
Ümit Karan var. Galatasaray defansı çok dikkatli oynadı.
Arda'nın defansa gelip yaptığı bir
penaltı var. Arda'ya önce sormak lazım: Senin orada ne işin vardı? İkinci soru da;
voleybol oynar gibi niye topa elle vurdun? Allah'tan Deumi'nin yaptığı çok büyük bir hata sonucu
kalecisiyle anlaşamaması Arda'nın 3. golü atmasına neden oldu. Bir anlamda Arda gereksiz yere penaltı yaparak rakibe
hediye ettiği golü telafi etti.
Galatasaray için çok şanslı bir hafta oldu. Rakipler puan kaybetti Galatasaray gerçekten güçlü rakibini yenerek zirveye doğru tırmandı.
Gaziantepspor'un Tabata diye kısa boylu bir Brezilyalısı var. Nereden bulmuşlar, nasıl almışlar, kaç para ödemişler onu öğrenmek lazım. Sahada en çok koşan,
futbol oynamak isteyen ve oynayan, süratli, bir de üstelik fevkalade bir penaltı golü atan bu Tabata Gaziantepspor takımında çok güzel şeyler yapacak ve kendisini izleyenler mutlu olacak.
Hakem Özkahya Gaziantep'in kalecisine verdiği bir geri pası anlayamadı. Oysa bu bir geri pastı ve Gaziantep kale sahası içerisinden endirekt vuruş vermeliydi ama uyudu.
Ahmet Çakır (Zaman): Hem Kolay Hem Zor
Karşılaşma öncesinde TV kanallarına görüş açıklarken, "Benden önce konuşanlar bu maçın ne kadar zor olacağını ısrarla söylemişlerdir. Ben de farklı bir şey diyeyim; maçın Galatasaray için sanıldığından kolay olacağı kanısındayım." demiştim.
İkisi de oldu. Nitekim daha ne oluyor demeye kalmadan Gaziantepspor iki kez santra yapmak zorunda kalmıştı.
Galatasaray'ı çok zorlaması beklenen bu sezonun zorlu takımlarından Gaziantepspor neredeyse ilk 15 dakika içinde teslim alınmış gibiydi. Ama sadece "gibi"ydi...
Gol kaçınılmaz olarak Cim Bom'u tedirginleştirdi. Kewell'ın çabuk yorulup oyunun boşluklarına sığınmaya çalışması da bir başka sorundu. Aslında bu tür maçlarda 2-0 öne geçmenin tehlikeli bir yanı da vardır. 1-0 sizi diri tutar, 2'de gevşer, golü yiyince de ne yapacağınızı şaşırırsınız. Üstelik önünüzde Benfica ve
Fenerbahçe maçlarının olduğu düşünülünce büsbütün berbat bir tablo ortaya çıkar.
İSMET TONGO: USTA YABANCILAR (FOTOMAÇ)
G.Saray ilginç bir takım oldu. Bir bakıyorsunuz yıldız
futbolcular, topuk pasları, başka yere bakıp top atmalar, garip hareketler yapıyor, tribünler de mest oluyor.
Nitekim ikinci yarıda Galatasaray adeta oyundan daha kötü düştü. Pas hatası, top kaybı çoğaldı. Baros'un kaçırdığı goller rekora ulaştı. Gaziantep aynı oyun düzeniyle Galatasaray kalesinde boşuna gol aradı. Arda'nın üçüncü golü ise herkesi rahatlattı.
Nedendir bilinmez Arda hâlâ o iyi Arda değil. Bir bakıyorsunuz kötü oynuyor, bir bakıyorsunuz umulmadık kadar başarılı toplar veriyor. Son golde ben dahil herkes alkışladı. Arda artık toparlanmalı.
ŞÜKRÜ KANBER: BENFİCA NİYETİNE (FOTOMAÇ)
Skibbe takımına, "geriye çekilin, hep beraber topun arkasına geçin, topu kazanınca da
seri kontrataklar yapın" demiş olmalı. Öyle olmalı yoksa Ali Sami Yen'de Galatasaray'ın bu kadar geri çekilerek oynadığı, bu kadar toplu savunma anlayışıyla oynadığına çok az şahidim.
Şans melekleri Skibbe'nin omuzlarında fazla
mesai yaptılar. Skora rağmen uyarmak vazifemiz, Galatasaray kötü oynuyor. Bu futbolla ve şansla Benfica deplasmanından çıkılamaz.
Şükrü Saracoğlu Stadı'nda favori gibi görünmenin dezavantajı da cabası... Çok önemli iki virajı bu futbolla kayıpsız geçmek çok zor olacak.