Kafkas'la ufuk turu

Türk futbolunun yeni kuşak teknik direktörlerinden Tolunay Kafkas, her geçen yıl tecrübe kazandığını, gelişerek değiştiğini söyledi.

Kafkas'la ufuk turu

Türkiye'de takımın şehri değil, şehrin takımı çekmesi gerektiğini vurgulayan genç hoca, Bursaspor'un başarıyı bu sayede yakaladığını belirterek, G.Antep halkına da 'destek olun' mesajı yolladı. Önce Sivasspor'un beklenmedik çıkışı aynı zamanda Kayserispor'un yaptıkları ve son olarak Bursaspor'un şampiyonluğu... Nereden bakılırsa bakılsın kabuk değiştiren bir Türk futbolu tablosu var ortada. Bu değişimde yeni kuşak teknik direktörlerin payı büyük. Geçtiğimiz sezon liglerin bitmesine 6 hafta kala Kayserispor'dan ayrılacağını açıklayıp buna rağmen takımla sene sonunu getirerek pek de alışık olmadığımız bir örnek tavır sergileyen Tolunay Kafkas, kendisi, yeni takımı ve Türk futbolu ile ilgili sorulara samimi cevaplar verdi. Kayserispor'da birinci yılınızın sonunda "Ertuğrul Sağlam'a teşekkür ediyorum, bize çok iyi bir takım bıraktı." şeklinde bir açıklamanız olmuştu. Peki siz Şota'ya nasıl bir takım bıraktınız? Kesinlikle çok iyi bir takım bıraktığımı düşünüyorum. Çoğu genç milli takımlarda oynayan, dinamik bir takım... Onların da üstüne koyarak daha başarılı olacaklarına inanıyorum. Bir Ali Turan meselesi yaşanmasaydı, Kayserispor, sezon sonuna kadar zirve yarışında olurdu diye düşünüyor musunuz? Ali Turan, olayında o zaman da söyledim doğru olan profesyonel futbolcunun sezon sonunu getirmesidir. Ancak bazı şeyler elinizde olmuyor. Ha kalsaydı ne olurdu? Bunu şimdi konuşmak çok doğru değil. Sadece Ali değil, Bilal Aziz'in durumu ve orta sahaya aldığımız Mısırlı oyuncuyu da katmak mümkün ve evet zirveden kopmamızı maalesef etkiledi bunlar diyebilirim. Bakıldığında Kayseri ve Antep... Her iki şehrin sosyo-ekonomik yapıları, kulüplerin ligdeki konumları ve taraftar yapıları çok benziyor. Kayserispor'un ardından Gaziantep tercihi bilinçli mi yapıldı? Aynen öyle... Kayseri'de başladığım işleri burada devam ettirmeyi düşünüyorum. Bu bilinçli tercih, tek taraflı da değil. Başkanın da bu noktada benim gibi düşündüğünü gördüm. Hedeflerimi gerçekleştirebilmek adına çok müsait bir zemin olduğunu söyleyebilirim. Mutluyum burada olmaktan. Anadolu takımlarının zirveye yaklaştığı dönemlerde yeterli tribün desteği bulamadıkları bir gerçek, Kayseri ve Antep bu konuda çok da güzel iki örnek belki de. Bu anlamda Bursa'nın şampiyonluğunun bir şeyleri değiştirebileceğini düşünüyor musunuz? Ne yazık ki Türkiye'de şehir takımı değil, takım, şehri çekiyor. Ertuğrul Sağlam'ın başardığı şeyin henüz tam farkına varılmadı bence. Bursaspor'un şampiyonluğunun bir "devrim" olduğu fikrine siz de katılıyor musunuz? Tabii ki katılıyorum. Dediğim gibi zamanla anlaşılacak bu. Şimdiden bunun yönetimsel anlamda zihniyet değişikliğini getirmeye başladığını görmek mümkün zaten. Bu tribünlere yansır mı diğer şehirlerde, bunu zaman gösterecek. İnşallah yansır, yansımalı. Milli Takım çalıştırıcısı Guus Hiddink'in yardımcılığı için adınız geçti. Böyle bir teklif aldınız mı? Hayır gelmedi. Teklif gelmiş olsa idi kabul eder miydiniz? Afaki konuşmaları çok sevmiyorum ben. Şimdi bir şey söylemek doğru değil bu konuda. Siz de, "A Mili Takım, Dünya Kupası'na katılabilseydi güzel iş yapardı" diyenlerden misiniz? Kesinlikle öyle... SÜPER LİG YENİ KUŞAK HOCALARIN ELİNDE Ertuğrul Sağlam, Tolunay Kafkas, Aykut Kocaman, Bülent Uygun, Rıza Çalımbay, Mehmet Özdilek, Şota... Hemen hemen aynı jenerasyonun futbolcuları Süper Lig'i parsellemiş durumda. Sizden öncekilerin erken tasfiye olduğunu düşünüyor musunuz? Türkiye'de maalesef durum böyle. Dün yaptığınızın hiçbir anlamı yok. Krediniz bugün yaptıklarınız sadece. Peki bu nesil daha uzun ömürlü olur mu sizce? Öyle de görünüyor, yapılanlar ortada... İnşallah bu başarıları devam ettireceğiz. Eğer sahip çıkılırsa çok şeyi değiştirebilecek bir kadro bu bence. Bir gün Avrupa'da üst düzey bir takım çalıştırmak gibi bir düşünceniz var mı? Çok istiyorum bunu... Bunun için hazırlıyor musunuz kendinizi? Mesela yabancı dil? Almancam var zaten, İngilizceyi de geliştirmek için gayret ediyorum. Kamuoyunda iki farklı Tolunay Kafkas algısı var sanki. Biri entelektüel, öğrenmeye ve gelişmeye açık "Kafka okuyan adam" diğeri ise yine tırnak içinde 'mahalle kabadayısı'... Tezat değil mi bu durum? Öncelikle iki Tolunay Kafkas algısı doğru. Ama mahalle kabadayısı abartı oldu biraz. Külhanbeyi diyelim. Böyle koyarsak adını her iki Tolunay Kafkas da var gerçekten. Eski kültürde külhanbeyi; haksızlığa gelemeyen, dik duruşlu, mahallenin namusunu koruyan adamdır ve bunlar bende var. Diğer yandan da sürekli okumaya, öğrenmeye çalışıyorum. Evet hırçın ve agresifim. Bu arada sizin aracılığınızla kamuoyuna duyurayım; bu sezon çok daha sakin bir Tolunay Kafkas olacak kulübede. Gaziantep'e geldiniz, nasıl bir takım buldunuz? Çok iyi bir takım, çok memnunum takımdan. Giderek daha iyi olacağız. Kayseri'deki transfer stratejiniz genellikle gurbetçi genç futbolculara yönelikti. Oysa burada Mehmet Yılmaz, Emre Güngör, Şenol, Yalçın gibi ligde tecrübesi olan isimlerle başladınız. Neden bu farklılık? Saydığınız isimler bana göre bu ligde hak ettiği yere gelememiş isimler. İhtiyaca göre belirledik. Transferde çok seçici davranan bir yapım var. Ayrıca yine genç oyuncular da aldık. Alper, Orhan gibi... Ben, aldığımdan fazlasını vermek isteyen bir adamım. Kayseri'de bunu yaptığımı düşünüyorum. Burada daha iyisini yapacağıma inanıyorum. Sezon sonunda Gaziantepspor nerede olursa Tolunay Kafkas kendisini başarılı bulur? Türkiye'de başarı ölçüsü öyle karmaşık ki... Ben Kayserispor'da başarılı olduğumu düşünüyorum. Kupa aldık, gol kralı çıkardık, ligin en az gol yiyen ekibi olduk. Üstelik çok da genç ve gelecek vaat eden bir ekip bıraktık. Ama bunu herkes göremeyebiliyor. Bakmak ve görmek farklı şeyler. O yüzden şurda olmak burda olmak değil de neler yaptık ona bakmak lazım. Tarafsız gözle bakıldığında bu görülecektir.
<< Önceki Haber Kafkas'la ufuk turu Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER