Frederic Oumar Kanoute, Fransız bir anne ve Malili bir babanın çocuğu olarak 2 Eylül 1977'de Lyon'da doğdu.Babasının telkinleriyle küçük yaşından itibaren geldiği ülkenin kültürüyle büyüdü. Ele avuca sığmayan bir çocuk olan Kanoute, okul çağlarında yaptığı yaramazlıklardan dolayı sık sık öğretmenlerinin şikâyetiyle anne-babasının başını ağrıttı. Futbola ilgi duymasını sağlayan. Abedi Pele ve Weah gibi Fransa futboluna o yıllarda damgasını vuran Afrika kökenli yıldızlar oldu. Futbola çok sevdiği bir hobi olarak başladı. Asla futbolu bir kariyer ve meslek olarak düşünmüyordu. Ta ki 19 yaşına kadar. forma giymiştir. Uzun boyuna rağmen çok iyi top tekniği vardı. Attığı öldürücü çalımlarla sahada fark etmemek imkansızdı. Kanoute, 2000 yılında İngiltere'ye West Ham United takımına transfer olur. Bu doğu Londra takımında Kanoute oynadığı 84 maçta 29 gol kaydeder. Sürati ve üstün sezgi gücüyle Tottenham Hotspur takımının ilgisini çeker ve 2002-03 sezonunun sonunda bu takıma transfer olur. 2003 yılında İngiliz vatandaşlığına geçmesi için teklif gelmesine rağmen Mali Milli Takımı'ndan ve Mali vatandaşı olmaktan mutlu olduğunu belirterek ülkesine ve takımına saygı ve sevgisini belli etmiştir. Daha önce Fransa Milli Takımı'nı reddeden Kanoute, İngiliz Milli Takımı'nda oynama teklifini de geri çevirerek ülkesine olan sevgisini ortaya koyar. 2004 Afrika Kupası'nda 4 maçta 4 gol atarak gol kralı olur, ülkesini yarı finale taşır. Kanoute, 17 Ağustos 2005 tarihinde 6,5 milyon Euro karşılığında İspanya'nın Sevilla takımına transfer olur. 2005-06 sezonunda Sevilla takımında oynadığı toplam 47 maçta 14 gol kaydeder. Fakat kariyerinin zirvesine 2006-07 sezonunda ulaşır ve oynadığı 48 maçta 30 gol atarak takımın vazgeçilmez oyuncuları arasına girer. Futboluyla adını yıldızlar arasına yazdıran Kanoute'nin bir başka özelliği ise yardımseverliği ve mütevaziliğidir. Bu insani yönü futbolunu geride bırakmıştır. 20 yaşında kimsenin etkisi olmadan İslam'ı seçer. Bu kararda ailesinin verdiği ahlaki değerler önemli rol oynar. Müslümanların ibadet ettiği bir camiyi 510 bin Euro'ya satın alarak, hem yıkılmaktan kurtarır hem de Müslümanların ibadet yerinden mahrum kalmasını engeller. Bu davranışının reklamının yapılmasını asla istemez. Dünyanın 3. fakir ülkesi olan Mali'deki yoksul ve yetim çocukları unutmaz. Kurduğu 'Kanoute Derneği' ile yetimlere yardım eder. Mali'de 'Çocuk Köyü' kurarak yetim çocukların okutulmasını sağlamak için çalışmalara başlayan Kanoute, dünyada 130 milyon çocuğun okula gitmemesini 'utanılacak bir durum' olarak görüp, herkesi bu konuda duyarlı olmaya çağırır. İslam'la tanışan Kanoute, Sevilla formasında bulunan bahis şirketinin reklamını giymeyi reddince, birkaç maça üzeri bantlı olarak çıktı. Kulüp yönetiminin fakir çocuklara yardım kararı alması ve İslam alimlerinden aldığı fetva sonrası bahis reklamlı formayı giymeye başladı. Kanoute'den seçmeler: "İslam, hayatın her yönünde kişiye katkı sağlar, futbol da hayatın yönlerinden biridir. Örneğin, Ramazan ayı kişiye sabırlı ve azimli olmayı öğretiyor. Çok fazla yemekten alıkoyuyor kişiyi ve daha disiplinli olmayı sağlıyor." "Müslüman olarak benim örnek alığım, her Müslüman gibi Hz. Muhammed (sas)'dir. Ardından Nelson Mandela, Muhammed Ali gibi kişileri takdir ediyorum. Sıfırdan başlayıp büyük başarılara imza atan herkesi takdir ederim." 20 yaşında İslam'ı seçti Fenerbahçe'nin Şampiyonlar Ligi'ndeki rakibi Sevilla'nın yıldız futbolcusu Kanoute, 20 yaşında kimsenin etkisi olmadan İslam dinini seçti. Fransız bir anne ve Malili bir babanın çocuğu olan golcü oyuncu, geçtiğimiz günlerde Sevilla'da Müslümanların ibadet ettiği bir camiyi 510 bin Euro'ya satın alarak İslam dünyasının gönlünü feth etti. ZAMAN