Kanoute mi, Eto’o mu?

Dünya futbolunun gündeminin Afrika Kupası nedeniyle Gana’da attığı bu günlerde, biz de size kıtanın en önemli iki golcüsünün karşılıklı duellosu gibi olan görüntülerini sunarak sizleri Afrika futboluyla ısıtmayı istedik...

Kanoute mi, Eto’o mu?

Bir zamanların fakir ama gururlu genci.. Kıymet bilmeyip de sonradan diz dövmek sadece bizim kulüplerimize mahsus olmasa gerek. Bunun en güzel örneği Samuel Eto’o. Kamerunlu futbolcunun profesyonel futbol kariyeri Real Madrid’de başladı. Eflatun beyazlılar, o günlerde sahip oldukları ‘Galacticos’ kadrosunda genç golcüye yer açamadı. Bunun üzerine Eto’o da pılını pırtını toplayıp kendini Madrid dışına attı. İspanya’nın gözde tatil yerlerinden birisi olan Mallorca’da geçirdiği 2000 – 2004 yıllarındaki etkileyici oyunu, onu bir anda eski kulübü Real’in ezeli rakibi Barcelona’ya taşıdı. O günden bu yana Barca formasıyla attığı her golle bir nevi Real Madrid’e Türk filmlerinde geçebilecek, “Ben Samuel Eto’o, bir zamanlar takıma almaya tenezzül etmediğiniz fakir ama gururlu genç,” mesajını gönderen Eto'o, Katalan takımıyla beraber La Liga’da fırtına gibi esiyor. Eto’o, attığı şık golleri, rakibini felç edebilen ani çalımları, Afrikalı olduğunun en büyük ispatı olan süratli koşuları ve ırkçı tezahüratlara saha içinde verdiği haklı tepkileriyle futbolseverlerin zihinlerinde önemli bir yere sahip bulunuyor. Lyon’un ilk mahsüllerinden... Şimdilerde fırtınalar estiren Olympique Lyon alt yapısının belki de ilk mahsüllerinden birisi Malili golcü Frederic Kanoute’dir. 1997 – 2000 yıllarını geçirdiği Fransız kulübünde Avrupa’ya damga vuramasa da 1997 yılında Fransa U-21 Milli Takımı formasını giydi. Genç futbolcuları yetiştirme ve avlama konusunda ünlü olan İngiliz kulüplerinden West Ham United genç futbolcuyu keşfetmekte geçikmedi. 2000 yılında Kanoute henüz 23 yaşındayken Malili futbolcu, burada attığı goller ve büyüleyici futboluyla Tottenham Hotspur yetkililerinin dikkatini çekti. 2002 – 2003 sezonunun ardından Tottenham’a transfer olan golcü futbolcu buradaki ilk sezonunda oldukça kritik bir yol ayrımına geldi. 2004 Afrika Kupası için Mali milli takımına çağırılmıştı. Milli takım olarak kendisini Mali’yi mi yoksa Fransa’yı mı seçeceğine karar vermeliydi. O da doğduğu toprakları tercih ederek 2004 Afrika Kupası’nda boy gösterdi. Ülkesi adına çıktığı ilk resmi turnuvada 4 gol atan Kanoute, takımını yarı finale taşıdı. Tottenham’da 2004 – 2005 sezonu sonuna kadar kalabilen golcü futbolcu, hem istediği kadar fırsat bulamadığı hem de bekleneni veremediği için Londra kulübüyle yollarını ayırdı. Bu ayrılık onun için 5 sene yaşadığı Ada’ya da veda anlamına geliyordu, çünkü sıradaki durak Sevilla oldu. 2005’ten bu yana Sevilla forması giyen Kanoute, İspanyol ekibinin yakaladığı büyük çıkışta ve son iki sezondur üst üste kazanılan UEFA Kupası zaferinde büyük pay sahibi oldu. Önümüzdeki günlerde Şampiyonlar Ligi maçı için Kadıköy Şükrü Saraçoğlu çimlerine ayak basacak olan Frederic Kanoute’yi Türk futbolseverler de yakından görebilecekler... Bu kadar yazıdan sonra biraz da görüntü. Kaderleri hep az şans buldukları için dolaşmak ve sonunda da eski kulüplerine diz dövdürmek şeklinde birleşen iki Afrikalı golcünün karşılıklı düellosuyla günümüze futbol ziyafeti katalım... goal
<< Önceki Haber Kanoute mi, Eto’o mu? Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER