Milli Takım
futbolcularının
prim pazarlığı tartışmaları gündemden hiç düşmedi Türkiye'de. Başarıda abartılı övgü, hep nakit olarak yansıdı
banka hesaplarına. Kamuoyu ikiye bölündü:
TFF'nin eski yöneticileri; “Futbolcular bu primin yarısını 2012
Avrupa Şampiyonası Finalleri'ne katılma hakkı elde ederlerse alacaklardı. Futbolcularla prim pazarlığı yapmadık.”
Milli
futbolcular; “Kesinlikle bir pazarlık yapmadık. Sadece primin eşit bölünmesi konusunda
teknik detayları konuştuk. Oynayan da aynı primi alsın, oynamayan da, bunu istedik.”
“Bu paralar analarının ak sütü gibi
helal onlara” diyenler de oldu, “Almanya'ya bakın, onlarda bile böyle para yok” diyenler de...
20 milyona anlaştılar
Hırvatistan maçıyla birlikte bir iddia daha gündeme düştü;
- Mili Takım kaptanları
Emre Belözoğlu,
Arda Turan,
Sabri Sarıoğlu ve Yardımcı Antrenör
Oğuz Çetin, eski başkan
Mahmut Özgener ile pazarlık yaptıkları iddia edildi. Kaptanlar, play-off'a kalınması halinde 8 milyon, play-off'u geçip finallere gidilmesi halinde de 8 milyon lira daha prim dağıtılmasını istedi. Pazarlık sonucu toplam prim 16 milyon lira olarak belirlendi (4 milyon lira vergiyle birlikte 20 milyon TL).
Futbolcular para canlısı olarak yansıtıldı
Hürriyet bu iddianın taraflarına ulaştı. Futbolculara ve
Futbol Federasyonu eski yöneticilerine.
Önce sözü yöneticilere verelim;
- Prim sistemini belirlemesi için
Hiddink'i çağırdık. Bize en uygun sistemi hazırlamasını istedik. Birkaç gün sonra hazırlanan prim sistemi önümüze geldi. Maç başına belirli bir prim verilecekti. Ama futbolcular bu primin yarısını 2012
Avrupa Şampiyonası Finalleri'ne katılma hakkı elde ederlerse alacaklardı. Biz Hiddink'in belirlediği bazı rakamları yüksek bulduk. O düzenlemeleri yaptık. Ve maçlar başlamadan önce prim sistemi futbolculara anlatıldı.
- Futbolcular sizinle prim pazarlığı yaptı mı?
- Hiçbir şekilde ama hiç bir şekilde böyle bir pazarlık olmadı. Hiddink ile üzerinde anlaştığımız bu prim sistemi daha sonra
yönetim kurulu toplantısına getirildi. Medeni bir şekilde tartışıldı ve o toplantıda kabul edildi. Biz o çocuklar için üzülüyoruz. Hiçbirinin böyle bir teşebbüsü olmadı ama para canlısı olarak yansıtıldılar. Yazık.
Oğuz Hocamıza ilettik
Yöneticiler bunları söylüyor, ya futbolcular...
- Prim sisteminin nasıl olacağı bize anlatıldı. Kesinlikle primin miktarı konusunda bir pazarlık yapmadık. Sadece primin eşit bölünmesi konusunda teknik detayları konuştuk. Oynayan da aynı primi alsın, oynamayan da, bunu istedik. Ve bunu da
Oğuz Çetin hocamıza ilettik. Oğuz Hoca da yönetim ile konuştu ve
anlaşma sağlandı.
Futbolcuların bu ifadesini yöneticiler de doğruluyor.
- Oğuz Çetin geldi, “Futbolcular primin bu şekilde dağıtılmasını istiyorlar. Bir sakıncası var mı?” diye sordu. Biz de, dağıtımın teknik kadronun işi olduğunu söyledik. Bir prim belirlemiştik ve bu priminden kimin ne kadar alacağı bizi değil teknik kadroyu ilgilendirirdi. Onlar da öyle yaptılar. Bunun dışında tek konuşmamız Emre ile oldu. Arkadaşları adına teşekkür etti bize. İşte yaşanan prim tartışmasının öyküsü bu.