Kim bu Fenerli 10 numara ?

TEKNİĞİ mükemmel, çalımları narin, oyun zekası süper. 1970 yılında bu pozu veren genç Fenerbahçeli’yi tanıdınız mı?

Kim bu Fenerli 10 numara ?

A. Lefter B. Ali Şen C. Aziz Yıldırım D. Alex’in babası E. Arthur Zico Oğuz Çetin’i andırırdı. İki ayağı raket gibiydi. Futbolu kibardı, çalımları narindi...” Sınıf arkadaşı... Okul takımında birlikte oynadığı Fethi Gürsoy bakın Aziz Yıldırım için ne dedi; '..Aziz'in okul macerasında yaramazlık yoktu..' Düzce Başkanı İhsan Çetin de Gürsoy'u tamamladı: '..Aziz gayet düzgün iyi çocuktu..' Evet; böyleymiş işte küçük Aziz... Bir de ciddiyetinin yanı sıra' futbolu da iyi bilmez derler' değil mi? Genç Aziz, küçüklüğünü bilenlere göre MARADONA gibiymiş... Nasıl olduğunu anlatmak için Oğuz Çetin'i örnek gösteriyor Düzcespor'un teknik direktörü Nejat Bakın. Dönelim o günlere; Lise takımındadır Aziz, takımında en başarılısıdır da üstelik. Öyle geçimsiz biri de değildir hem.. Küçüklerini sever, büyüklerini sayar. Öğretmenleriyle de iyidir arası. Takım arkadaşı Fethi Gürsoy, Aziz Yıldırım'ın sınıfının başkanıdır da aynı zamanda. Fethi Gürsoy bakın neler diyor; '..Türkiye'de Aziz Yıldırım ile ilgili çok şeyler anlatılıyor. Öncelikle sınıf arkadaşım. Lisede hep beraberdik. Okul takımında oynuyorduk. Aziz de futbol oynuyordu. Ben kaptandım. Aziz'le aynı sınıfta olmamızdan dolayı hep beraberdik. Sınıf başkanıydım aynı zamanda. Bilirsiniz başkanlar konuşanları tahtaya yazar. Ben Aziz'i hiç yazdığımı hatırlamam. Hatırladığım kadarıyla içimizde futbol oynayanların arasında dersleri en iyi olan Aziz'di. Ben ikmale kalırdım. Aziz'in hocalarla arası da iyiydi. Mazbut biriydi. Aziz'in okul macerasında öyle yaramazlık yoktu.' Gürsoy biraz durdu, sonra devam etti: '..Aziz de ben de orta saha oynuyorduk. Bizimle birlikte orta sahada Hasan vardı. Ben sekiz, Hasan altı, Aziz 10 numara giyerdi. Başkan olacağı belliydi. Liderlik ruhu taa o zamanlar vardı. Biz iyi bir takımdık. Saha içinde çok olumluydu. Topçular saha içinde birbirine bağırır, ama ben Aziz ile ilgili o tip bir şey hatırlamıyorum. Teknik olarak çok iyiydi. Topla çok iyiydi. Oğuz'a benzetirler ama ben daha çok onu Orduspor'da oynayan Japon Rıdvan vardı ona benzetirim. Daha top ayağına gelmeden ne yapacağını düşünen bir arkadaşımızdı. Oyun zekası vardı. Normalde zeki bir arkadaşımızdı. Pasördü, ayağında top tutmayı pek sevmezdi, o varyete yapmazdı. Düzce Lisesi'nin de renkleri sarı-lacivertti. Çubuklu forma giyerdik.' AZİZ'İN DEĞİŞTİĞİNE İNANMIYORUM Fethi Gürsoy'u en çok şaşırtan Aziz Yıldırım ile şu anda anlatılanlar. '...Olamaz, Aziz bu kadar değişemez' diyor. Yazılanların yanlış olduğunu ileri sürüyor. Ve devam ediyor; '..Ben şimdi 3-4 senemi birlikte geçirdiğim Aziz'e bakıyorum, diğer taraftan da yazılanlara, çizilenlere bakıyorum. Ben Aziz'le iftihar ediyorum. Medya'ya bakarsan çok değişti ama ben seneler sene de olsa bir farklılık görmüyorum.' Birlikte top oynadığı Caner Yücel anlatıyor: '..Düzcespor'un ilk genç takımı kurulduğu sene Aziz Başkan ile beraber oynardık. Gençliğimiz birlikte geçti. Amatör takımdık ama şu anda 3.Lig'de bile kafaya oynayacak bir takımdık. O zaman para yoktu, hırs vardı. Şimdi para var hırs yok. Aziz Yıldırım Fenerbahçe'nin başkanı ama yaşı müsait olsaydı şu anda Fenerbahçe'de kaptan olarak oynardı.' Caner Yücel, bir de anısını anlattı bize: '..Bizi Aziz'le Bolu karmasına seçtiler... Cumartesi günü Bolu'da olacaktık. Pazar günü de nüfus sayımı vardı, sokağa çıkmak yasaktı. Aziz ben gitmeyeceğim dedi. Hava da soğuk ben de gitmemeye karar verdim. Sonra Aziz futbol sevgisine yenik düşmüş ve o gece kamyonla seçmelere gitmişti. Onun futbol sevgisini anlatmak için anlattım bunu. Biz şu dönemki şartlara sahip olsaydık eğer çok farklı yerlere gelirdik...Biz ayakkabılarımızın altına kösele çaktırırdık çivi batmasın diye. Şimdi Puma var, Nike var, Adidas var..' YAPTIĞI KADROYLA 2. LİGE ÇIKTIK Düzce'de teknik direktörlük yapan Nejat Bakın ise Aziz Yıldırım'ı şöyle tarif etti; '..Onun futbol stili Oğuz Çetin gibiydi. İki ayağı raket gibiydi. Kırmızı kart gördüğünü hatırlamıyorum. Çıt çıkarmazdı. Futbolu kibardı. Çalımları narindi. Ani paslar atabilen bir stile sahipti. Aziz kardeşimin paslarını hiç unutamam. Şimdiki gençler şanslı. O zaman kramponlar pazardan toplanırdı. Ayakkabıcıya pazar gününden verilirdi. Kramponun yırtığı eksiği varsa yapılır, salı günü de bize gelirdi. Biz de o kramponla idmana başlardık.' Aziz Yıldırım, Düzce'den sonra İstanbul'a yerleşmiştir ama Düzce'yi de unutmamıştır hiç. Düzcespor Başkanı İhsan Çetin, önce genç Aziz'i, sonra da şimdiki Aziz Yıldırım'a anlatırken, bunu da vurguluyor. '..Aziz iyi bir orta saha oyuncusuydu. İyi de top oynardı. Aziz Bey gayet düzgün, ahlak olarak çok çok iyi biriydi. Aziz o kadar koşan biri değildi. Kardeşi Ali iyi koşardı. 93-94'te Düzcespor'a çok emek verdi. 3.Lig'den 2.Lig'e çıkması için çok uğraştı. İlk sene İnegöl şampiyon oldu ama ikinci senede Aziz Bey'in yaptığı kadroyla Düzce 2.Lig'e çıktı. Ve onun yaptığı kadro uzun süre çok iyi işler yaptı. 97 senesinde deprem Düzcespor'u yıktı. Depremden sonra da oluşan tablo belli. Kendisine emekleri için teşekkür ederim..' İşte Aziz Yıldırım'ın bilinmeyen yönleri... O da çocukmuş bir zamanlar, o da gençliğinde koşmuş top peşinde... Gözlerinde şimşekler çakar zaman zaman; pek de gülmekten hoşlanmayan 40 yaşını aşmış çoğu Türk vatandaşı gibi; Aziz Yıldırım da güler oynarmış gençliğinde demek ki... Bir de öyle futbolcuymuş ki, Fenerbahçe Başkanı olarak takımının maçlarını izlerken şeref tribününden ayağıyla vole vurur gibi yapması ve tikinin tutması boşuna değilmiş; bu da öğrenildi... Dersleri de futbolu da iyiydi Düzce Lisesi ve Düzcespor'da forma giyen Aziz Yıldırım, arkadaşlarına göre sadece futboluyla değil, her yönüyle örnek bir insandı. Okul macerasında yaramazlık yoktu. Futbol oynayanlar arasında dersleri en iyi olan öğrenciydi. Akşam
<< Önceki Haber Kim bu Fenerli 10 numara ? Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER