Kocaman: Aç oyuncular istiyoruz

Yeni sezon hazırlıklarını Belçika'da sürdüren Fenerbahçe'de, sportif direktör ve teknik direktör Aykut kocaman basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Kocaman: Aç oyuncular istiyoruz

İstanbul'da ağır antrenmanlar yaptıklarını kaydeden Kocaman, "İzin kullandıktan sonra şimdiki kamp yerimize geldik. Buradaki amacımız maçlar oynamaktı. Young Boys karşılaşmasına hazırlanmak için 3 tane karşılaşma oynadık. Yarın da Galatasaray ile bir hazırlık karşılaşması daha oynayıp, hazırlıklarımızı bitirip, Young Boys karşılaşmasına yoğunlaşmaya çalışacağız. Çok önemli bir karşılaşma. Öncelikle onları eleyip yeni rakibimizi beklemek en büyük amacımız olacak" dedi. Transfer çalışmalarına değinen Kocaman şöyle konuştu: "Birincisi taraftarlar ve basın mensupları bu dönemi tamamen transferle özdeşleştiriyor. Bir tarafı tabi ki haklı ama tamamen transfer değil. Şu an Gökhan Gönül, Özer, Mehmet Topuz ve Emre'den hemen hemen hiç faydalanamadık. Lugano aramızda değil. Stoch geldi, 3-4 günlük antrenmandan sonra yeni toparlanıyor. Benim futbola ve takıma bakışım var olan futbolcularımızın performanslarının yükselmesi. Eğer hala yeterli görmüyorsak transferlerle takımı geliştirmeye çalışmak. Bu söylediğim oyunculardan eksik kalanlar da olmuş olabilir. Bir kere transferde endişeli bir ortam yaratılıyor. Şampiyonlar Ligi için oynadığımız için bunu anlıyorum da. Önce takımı bir araya getirebilsek bu takımın performansını yükselteceğimizden şüphemiz yok. Başkana ve yöneticilere söylediğim şu: Fenerbahçe son 10 yılda isim olarak çok önemli transferler yaptı. Bu hem marka değeri hem de dünya futbolundaki tanıtımı için anlaşılabilir bir durum. Ancak geçen seneden beri başlayan şu dönüşümü yapmak zorundayız. Artık miyadını doldurmuş oyunculara, Fenerbahçe'den almak değil, Fenerbahçe'ye vermek isteyen oyunculara ihtiyacımız var. Bunda ısrarlıyım. Eğer endişeler oluştuysa bu durumdan kaynaklandı. Markete gidip de bir şeyler almaya benzemiyor transfer yapmak. İnsanlarla muhatap oluyorsunuz çünkü. Eğer nitelikli bir oyuncuyla ilgileniyorsunuz bu daha da zor. İnsan alıyorsunuz çünkü. Bazen oyuncunun seçeneği olmuyorsunuz. İlgilendiğimiz oyuncular değerli oyuncular çünkü. Bazen de oyuncuyla anlaşıp kulüple anlaşamıyorsunuz. Eğer niyetimiz sadece transfer yapmak olsaydı Türkiye'deki takımlar arasından çok kolay transferler yapabilirdi. Bilinen isimler zor transferler. Bu hafta içinde transferlerden birinin ve hatta ikisinin sonuçlanma ihtimali çok fazla. Geçen sezon daha fazla transferlerle ilgilendim. Ancak bu sezon teknik sorumluluk da işin içine girince esas yoğunluğu buraya verdim. Taraftarlarımız merak etmesin. Olmasa bile biz mevcut kadromuzla geçen sezonlardan bir adım yukarda olacağız, olmak zorundayız. Fenerbahçe kulübünün kasasından çok Fenerbahçe'ye değer katabilecek oyuncuları düşünüyorum. Transfer adına yapılacak çok kolay işler olabilirdi. Fenerbahçe bunu yapabileceğini son 10 yılda gösterdi bana göre. Buraya geldiği zaman kulübe ait hissetmesi önemli futbolcunun. Buradan neler alacağını değil, neler verebileceği önemli. Tabiri caizse aç oyuncular istiyoruz." "HER OLAYI KÖTÜ TARAFINDAN ELE ALIYORUZ" Transferde öncelikle yaşı uygun oyuncuları kadroya katmak istediklerini kaydeden genç teknik adam, "Bakıldığı zaman Fenerbahçe çapındaki tüm kulüplerin ortak problemi bu. İmza töreninde de söylemiştim bunu. Ben ‘asla olmamalı' demiyorum. Hatta Hagi örneğini vermiştim. Buradaki en önemli kriter geldiği kulübe değer katabilmesi. Uyum sorununu nispeten kolay atlatacak olması. Yaşı burada çok önemli değil. Fenerbahçe'ye gelirken yaşı da uygun olursa, giderken de kazandıracak bir oyuncu olursa tabi ki daha iyi. Bizim kulüplerimizin yapısı değersizleştirmeye yönelik. Bunda medyanın da payı var. Biz de dahiliz buna tabi. Her olayı tamamen kötü tarafından alıyoruz ele. Genel olarak futbol dünyamız böyle. Oyuncuları bir anda tepeye çıkarıp bir anda aşağı indiriyoruz. Kulüp aidiyetinin dışına itiyoruz oyuncuları. Futbolcular da hem kulüpten hem de ülkeden gitmek için daha fazla uğraşıyorlar" şeklinde konuştu. GÜIZA KONUSU Takımın sorunlu futbocu Daniel Güiza'ya da değinen Aykut Kocaman, "Güiza konusunda ufak toleranslar oldu ama demin de dediğim gibi takımda antrenman yapmayı seven, kendini geliştirmeyi seven ve kulüp aidiyetine sahip oyuncularla sonuna kadar devam etme amacındayım. Bunun içinde Güiza ne kadar yer alıyor veya yer almıyor bu başka bir taraf. Bu sıcakta antrenman yapıyor insanlar, bu insanlara saygı göstermek lazım. Kulüp de yükümlülüklerini yerine getiriyor hem Güiza'ya karşı hem diğer oyunculara karşı. Bu oyunculara öncelikle antrenman yapmaları için para ödeniyor zaten. Esas markanın Fenerbahçe olduğunun altını çizen Fenerbahçe teknik direktörü sözlerini şöyle sürdürdü: "Taraftarın esas görevi Fenerbahçe markasına sadakat ve hizmettir. Kombinelerin yıldız transferiyle alakası olmamalı bence. Yıldızlar, Fenerbahçe'yi de parlatacak yıldızlar olmalı. Fenerbahçe taraftarının önce o stadyumda bulunan arma ve marka için oraya gelmeleri gerekiyor. Fenerbahçe'nin gücünü bir adım daha yukarıya çıkaracağız, ondan sonra taraftarın tepkisini ölçeceğiz. Bunlar olsa da, olmasa da taraftarımızın yapacağı şey orada olmak olmalı. Bu sadece forma için olmalı, demek istediğim bu." "BEKLEDİĞİMİN ÜZERİNDE DESTEK GELDİ" Takımın başına gelmesiyle camiadan büyük destek gördüğünü ifade eden Kocaman, "Son 10–15 günlük periyotta ne oldu, ne bitti hiç bilmiyorum. Gazete ve televizyonları takip edemedim. Ondan evvelki dönem için konuşursak eğer beklediğimin çok üzerinde, gurur verici, onur verici bir destek geldi bana. Bugüne kadar yapılanların heba olmadığını görmek adına önemliydi bu tabi ki" dedi. Kazım'ın geçen sezon kiralık olarak gönderilme kararını yönetimle beraber aldıklarını vurgulayan Aykut Kocaman, "Takımın bütünlüğünü korumak adına Roberto Carlos ve Kazım hamleleri yapıldı geçen sene. Biraz sıkıntılı bir dönemimiz vardı o zaman. Arka arkaya kötü sonuçlar alınmıştı. Biraz toparlanmamız gerekiyordu ve bu amaçla bir tasarrufta bulunuldu geçen sene. Kazım sözleşmeli oyuncularımızdan bir tanesi. Ona bir şans verildi, ne kadar kullanacağına bakılacak. Bu Güiza için de, bütün oyuncular için de aynı. Durumu oyundan oyuna değerlendiriyoruz ama böyle yapmamak lazım. Dünkü Kazım gibi hareketli, koşan, istekli bir oyuncuya kapı her zaman açık. Göndermeyi düşündüğümüz oyuncu ihtimalleri var. Çok değişken bir durum bu. Mesela Köln maçındaki Kazım'la Genk maçındaki Kazım'ın arasındaki fark ne kadar fazla değil mi? Bu kararı bir günde vermemek gerek yani. Çok zor bir soru bu. Bir şey söylediğim an bağlayıcı bir açıklama yapmış olurum. Bunu yapmak istemiyorum. Bazı düşüncelerim var ama bırakın bu içimizde kalsın. Fenerbahçe'nin ve benim kriterlerime uymayan oyuncularla yollarımızı ayıracağız. Yabancı-yerli diye ayırmak yanlış olur. Benim için sadece futbolcu vardır" ifadelerini kullandı. Sarı lacivertli takımın eski teknik direktörü Daum'un yaptığı açıklamalarla ilgili bir soruya ise genç teknik adam, "Daum'un açıklamalarından dolayı hiçbir rahatsızlık duymuyorum. Gerçeğin bir gün ortaya çıkmak gibi kötü bir huyu var. Bir gün gerçek ortaya çıkıyor. Şu an için gerçekten ilgilenmiyorum. Bu tip bir polemiğe girmek istemiyorum. Ben 25 tane oyuncuyla beraberim, bunlara yabancı-yerli, tecrübeli-genç diye ayırmadan bakacağım. Semih de performans gösterdiği sürece takımda olacak. Tersini düşünmeyeceğim" yanıtını verdi. Aykut Kocaman, takımda çok uzun zamandan beri oturmuş bir tek forvet yapısı olduğunu belirterek, "Bunu bir anda değiştirmek doğru değil ama bu değişimi yapacağım. Bu biraz da gözlemlerime dayanarak olacak. Süreç içerisinde bu dönüşüm olacak. Futbolcular da bana alışacaklar zamanla. Ben burada olduğum sürece bana alışmak zorundalar zaten. Ben böyleyim ve değişemem. Etraftan gelen sözlerle, yanlış sözlerle bir yere kadar gidebilirsiniz. Ben düşüncelerimi aktarmayı seven bir insanım. Açık olduğunuz sürece baştan acıtıcı olabiliyor ama sonra daha rahat konuşabiliyorsunuz. Değişmeyi de doğru bulmuyorum. Açık olmayı her zaman daha doğru buluyorum ben" diye konuştu. Köln maçından sonra kendi düşüncelerini oyuncularına illettiğini ifade eden Fenerbahçe teknik direktörü, "Oyuncularımın düşüncelerine de önem veren bir insanım. Onların mesleklerine de değer veriyorum. O maçtan sonra kendi düşüncelerimi aktardım onlara. O an benim düşüncelerim daha önemliydi. Köln maçındaki durum normal ve kabul edilebilir bir durum değildi. İlk yarı özellikle. Fenerbahçe'nin dinamiklerini biliyorum. Ben sonuçlara karşı hazırlıklı bir insanım. Başarısız sonuçlara da hazırlıklıyım ben. Sporda böyle şeyler oluyor, önemli olan ne kadar çaba harcadığınız. Özellikle ilk yarıdaki oyun kabul edilebilir değildi. Bazen istediklerinizi yapamayabilirsiniz ama bu kadar aciz bir oyun bize yakışan görüntü değildi. Çok maç kazanıp, kaybedeceğiz ama o görüntü normal değildi. Takımla da bunu paylaştım" dedi. Emre Belözoğlu'nun öfkeli bir oyuncu olduğunun altını çizen Kocaman, "Zaman zaman öfke kontrolünü yitirebiliyor. Öfke önemli bir performans aracıdır kontrol edilebildiği sürece. Konsantrasyon ve adale gücünü arttırır. Oyunculardan en çok istediğim şeylerden biri budur. Oyunculara, “şunu yap, bunu yapö dersen yapamayabilirler ama önemli olan gayret göstermektir. Emre de bu gayreti gösteren bir oyuncu. Emre böyle olduğu sürece ben ona destek olacağım. Öfkesini kontrol etmesinde de yardımcı olacağım ona. Bu öfke hem kendisine hem de takıma zarar vermeye başlarsa o zaman farklı bir şekilde konuşabiliriz kendisiyle, farklı uygulamalara da gidebiliriz. Öncelikli olarak gayret göstermesi önemli Emre'nin. Emre'nin davranışı hoş değildi açıkçası. Bunu kendisi de biliyor. Emre'yle konuşmam da bunu gösteriyor. Emre'nin zaten başka bir tarzı olduğunu düşünürsem en başında söylediğim futbolcu biçimi konusuna dönerim. Benim yaşam tarzım bu değiştirmeyi de düşünmüyorum. Emre tarzındaki oyuncuların daha dikkatli olması lazım. Emre'nin tanılarının burada konulması için 4–5 günlük bir zaman gerekirdi. Batıda insanlar bir takım sıralamalara göre kontrolden geçiyorlar. Emre 2 haftadır bu sıkıntılarla yaşıyordu. Bu sıkıntılar büyümüştü son günlerde. Emre tedavisinin hızlanması için İstanbul'a gitti. Yazıldığı gibi bir durum yok. Tekrar söylüyorum gerçek bir gün ortaya çıkar. Tersi bir durum olursa ilerde bana söylersiniz doğrusunu" şeklinde konuştu. Volkan Demirel'in Türkiye'nin en iyi kalecisi olduğunun altını çizen Kocaman, "Bütünüyle en iyi kalecisi. Arkasındaki oyuncularda değiştirmemiz gereken isimler değil, zihniyetler. Onların kaleye yakın olduklarını hissettirmemiz lazım. Dün Mert bu konuda bir alternatif olmaya yaklaştığını gösterdi. Eğer olmayacağını düşünürsek kaleci transferi tasarrufu olabilir, planlarda da var. Ama Mert gibi kalede olduğunu gösteren bir oyuncu var. Bunu göstermesi çok önemli. Transferde yerli opsiyonlarımız da var yabancı opsiyonlarımız da var" ifadelerini kullandı. Kesin olarak bir yabancı daha alacaklarını söylediğini hatırlatan Aykut kocaman, "Şu anda forvetin merkezi için son derece yoğun çabalarımız sürüyor. 2-3 gün içinde sonlanma ihtimali var. Özellikle ofansif anlamda derinlik katacak isimler arıyoruz. Stoch önemli şeyler gösteriyor bu konuda bize. Topla beraber öne doğru koşmasını seven bir oyuncuya karşı talebimiz var. Fenerbahçe artık takım içi yıldızların olduğu bir takım haline gelmek zorunda. Önümüzdeki 10 yıl içinde benimle veya bensiz bu yola gidecek Fenerbahçe. Son 10 yılda bu tip transferler anlaşılabilirdi ama bundan sonra dönüşüm olması gerekiyor. Öteki türlü olduğu zaman 2 adım ileri gidip, 1 adım geri gidiyorsunuz. Artık 2 adım ileri gittikten sonra soluklanıp, yine ileri gitmemiz gerekiyor. Fenerbahçe'nin bu potansiyele sahip olduğunu düşünüyorum. Ben de umarım bu dönüşümün içinde olurum" dedi. "BASİT TOP KAYBI AZALMALI" Dünya futbolunda artık topu çok kolay kaybeden takımlara yer olmadığını belirten Fenerbahçe teknik direktörü Kocaman şu ifadeleri kulland: "En önemli kriter bu. Basit top kaybının azalması gerekiyor. Oyuncuların kullandıkları alanın biraz daha genişlemesi gerekiyor. Ana hatlarıyla söylüyorum ben tabi ki. Artık oyuncular sahanın bütün metrekarelerini kullanmalı. Bununla beraber süratin artması lazım. Fizik kalite çok arttı çünkü artık. Hızlı karar vermek ve hızlı hareket etmek çok önemli. Bunlar olmadığı zaman 2 ileri 1 geri hale gidiyorsunuz… Bu geçiş başka türlü olmaz. Biz hem Avrupa'da hem de Türkiye'de son ana kadar başarılı olmak için yarışacağız ve aynı anda bu dönüşümü yapacağız. Hem yarışacağız hem de dönüşüm yapacağız. Bu sözlerden zaman istediğim falan anlaşılmasın sakın." "KRASIC GELMEK İSTEMİYORSA VAZGEÇİLİR" Son dönemlerde basında transfer için yer alan isimlerin doğruya yakın olduğunu kaydeden Aykut kocaman, " Bazı detaylar var. Ne oyuncular ne de futbolcularla ilgili sorunlar yok. İşin mali yönleri konuşuluyor şu an. Krasic'in, “Türkiye'ye gelmek istemiyorumö sözü kesinlikle deminki tarifimin içinde kalıyor. Fenerbahçe 10-15 yıl sonra dünyada 1. sınıf kulüplerden olma yolunda gidiyor. İlk 10 kulüp arasına gidiyor. Bazı oyuncuların buraya gelme durumlarını yaratmamız gerekiyor. İsmi geçen oyuncu gelmek istemiyorsa, birkaç kez daha söylenir, hala istemiyorsa da vazgeçilir. Çünkü o şekilde getirilen bir oyuncuya karşı sonrasında tavizkar olmak gerekiyor. Öyle olunca da oyuncular çok kolay kararlar veriyor. Oyuncular bu kadar yüksek paralar alıyorken bu kadar kolay kararlar verilmemeli. Güiza için de bu durum geçerli, Krasic için de. Güiza konusunu hem sayın başkan hem de yönetim kurulu değerlendirecektir" şeklinde konuştu. Şu an kulüpteki görevlerinden teknik direktörlük görevine daha fazla yoğunlaştığını vurgulayan genç çalıştırıcı, "Şu an idari taraftan uzaklaşarak teknik tarafa yoğunlaşmak zorundayım. Öteki tarafa biraz daha rahatlayınca gideceğim yine. Ancak başarı veya başarısızlık futbol takımının durumuna göre yapılıyor. O yüzden önce burayı toparlamam gerekiyor. Ondan sonra idari kısımla da daha çok ilgileneceğim" ifadelerini kullandı. "LUGANO'NUN BAŞKA TAKIMA GİTME GİBİ BİR İSTEĞİ YOK" Şampiyonlar Ligi 3. ön elemedeki rakipleri Young Boys'un kağıt üzerindeki halinden daha dişli olduğunun altını çizen Kocaman, "Diri ve disiplinli bir takım olarak görünüyorlar. Eleyeceğimiz konusunda şüphelenmiyorum tabi ki ama kolay olmayacak. Şu an var olan oyuncularımız bizim için en değerli oyuncularımız. Lugano ilk maç yok ama rövanşa yetişecek. Oynar, oynamaz ayrı konu ama rövanşa yetişecek. Lugano'nun başka takıma gitme gibi bir isteği yok. Sözleşmesini biliyorsunuz ama tekrar söylemeye gerek yok. Yarın bu sözleşmeyi kullanmaya karar verirse ayrı konu. Ama bugün için böyle bir durum asla yok" dedi. Aykut Kocaman son olarak ise Galatasara ile oynayacakları hazırlık maçıyla ilgili olarak ise "Galatasaray maçı her iki takım için de riskli bir maç açıkçası. Böyle bir maç iki takım için de önemli. Yurt dışındaki vatandaşlarımız için önemli bir fırsat bu takımları izlemek için. Hem Galatasaray hem de bizim için önemli bir prova olacak Avrupa kupası maçlarından önce. En büyük dileğim maçın dostluk havası içinde geçmesi" şeklinde konuştu.
<< Önceki Haber Kocaman: Aç oyuncular istiyoruz Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER