Löw, ''Türkler şampiyona boyunca gösterdi ki, maçın skoru ne olursa olsun bu dikkate alınmamalı.
Türk Milli Takımı ne yapacağı kestirilemeyen bir
takım ve bu yüzden tehlikeliler. Önümüzdeki birkaç gün boyunca nasıl bir oyun sergileyeceğimiz hakkında görüşmemiz gereken konular var." diye konuştu. Fenerbahçe'de 1998-99 sezonunda
teknik direktörlük yapan ve Adanaspor'da da çok kısa süre görev alan Löw,
Türkiye'de düzenli olarak
iletişim içinde olduğu birkaç dostunun olduğunu da sözlerine ekledi.
Öte yandan Löw'ün asistanlarından Andreas Köpke, televizyondan izledikleri Türkiye-
Hırvatistan maçı sonrasında Türkiye yarı finale yükseldiğinde Löw'ün sakinliğini koruduğunu ve çok büyük bir tepki göstermediğini söyledi. Köpke, kişisel olarak yarı finalde rakiplerinin Hırvatistan olmasını
tercih ettiğini belirtti ve grup maçlarında Hırvatistan'a karşı aldıkları 2-1'lik yenilgiyi kastederek, "Çünkü onlarla görülmemiş bir hesabımız vardı." dedi.
Bu arada, Löw'ün Türkiye karşısında nasıl bir diziliş sergileyeceği henüz netlik kazanmadı. Genellikle 4-4-2'yi tercih eden Löw'ün,
Portekiz maçında orta alanı daha da kuvvetlendirerek hücumda Miroslav
Klose'yi tek golcü olarak bırakması akılları karıştırdı.
Bu arada
Almanya Milli Takımı'nın oyuncularından
Miroslav Klose, Türk Milli Takımı'nın muhteşem iradesini dün yine gösterdiğini ama kendilerinin bunun üstesinden geleceğini söyledi. Klose, Portekiz maçından önce
teknik direktör Joachim Löw'ün kendisine "Şampiyona henüz yeni başlıyor.'' dediğini söyledi. Klose, şöyle konuştu: "Türk Milli Takımı o muhteşem iradesini dün yine gösterdi ama biz bunun üstesinden geleceğiz. Türkiye karşısında çok sıkı bir oyun sergileyeceğiz. Kendimi çok iyi hissediyorum. Takım arkadaşlarımın da aynı şekilde morali çok yüksek. Bu maça hazırız."
Savunma oyuncusu Friedrich de, " Türkler her zaman oyuna dahil olmayı başarıyor. Türkiye'nin güçlü ve zayıf yönlerini çok iyi gördük. Bu noktalara çok iyi çalışıp bu maçı kazanacağız." dedi. Tenero, aa