Maça kadar
Fenerbahçe'de beklenen en önemli nokta hava koşullarıydı.
Alex'in oynayacak olması göz önüne alınarak "Hava ve zeminin iyi olması" dileniyordu. Bu gerçekleşince Fenerbahçe istediğini belki de herkesin beklediğinden daha kolay elde etti. "Fenerbahçe Alex'le farklı" demek artık çok klasik. O takımdayken herkes daha rahat oynuyor. Dün de bu oldu. Bir de formaya
ısınma dönemini son günlerde gideren Kemal de beklenen patlamayı memleketinde yapınca ortaya daha ilk yarıdan çok farklı bir skor çıktı. Bunda
Gaziantep'in sahada ne yaptığını bilmez bir
ekip olmasının da faktörü çoktu. 7'de Carlos'un dışarı giden serbest vuruşu ve Gaziantep adına Özgür'ün auta giden şutu ilk pozisyonlardı. 12'de Mehmet Polat'ın Semih'i düşürmesi sarı-lacivertlilerde yine '
penaltı isyanı'nın habercisi olacakken imdada goller yetişti. 24'de Kemal şık vurdu, 32'de Carlos'un pasında Alex farkı ikiye çıkardı, 36'da Kemal'in ortasını Metin kendi kalesine gönderdi. Skor 3- 0 olmuş, Fenerbahçe rahatlamıştı. Teknik kapasitenin yüksekliğiyle de göze hoş gelen, rahat bir
futbol ortaya çıktı. 55'deki gol bunun sonucuydu. Alex Uğur'a sundu, o da Deivid'e, 4-0 oldu. Sonrasında Fenerbahçe, zorlamadan baskısını sürdürdü. Deivid 69'da sert vurdu, fark 5'e çıktı. Öyle de bitti. Gaziantep 87'de Erdal'ın direkten dönen topuyla tek ciddi pozisyonla maçı bitirdi.
GÖKHAN EN BÜYÜK KAZANÇ OLUR
Dün gösterdi ki Fenerbahçe çok ciddi kadro sıkıntısı ve iklim zorluğu yaşamazsa Türkiye'de kazanmakta zorlanmaz. Bir etken de Zico. Dünkü
sistem Alex endeksliydi. Ama Alex yokken varmışcasına oynatmanın zorluğu son maçlarda yaşanmıştı. Son söz Gökhan'a. Aurelio'nun kopyası oldu. Her maç aynı istikrar ve başarı. Belki çok
erken ama sözleşmesi şimdiden uzatılsa Fenerbahçe'nin en büyük kazancı olur. Gelecekte çok isteyeni olacaktır.
sabah