2009-2010
sezonunun başında
Beşiktaş'a
transfer olduğunda Siyah Beyazlı camia ve taraftarlar sanki
yabancı bir
yıldız futbolcu Türkiye'ye gelecekmiş gibi heyecanlanmıştı. Beşiktaş'ın Bağcılar'daki futbol okulundan yetişip,
İstanbul Amatör Küme
takımlarndan Esenler'de pişmeye başladığı 90'lı yılların son dönemlerini kimse hatırlamıyordu artık... O, 1997 yılında Fulya'ya adımını atmış ve dönemin
teknik direktörü John
Benjamin Toshack tarafından yeteneği fark edilip, A takıma çıktığında henüz 18 yaşındaydı.
Nihat Kahveci geliyordu... Beşiktaş alt yapısı yeni bir yıldız için çıkış noktası olmuş ve Galli teknik adam Toshack'ın elinde işlenmeye başlamıştı.
2002 yılında İspanya'nın yolunu tuttuğunda Türkiye'de hiç kimse, hatta Nihat'ın kendisi bile 7 yıl o topraklarda futbol oynayacağını düşünmemişti. Ancak o başardı. Dünya'nın en iyi ligleri arasında gösterilen La Liga'da
Real Sociedad ve
Villarreal formaları giydi. Oynadığı 7 yılda attığı goller ve takımına yaptığı katkılar ile hep ortanın üstü sınıfında değerlendirilen bir
futbolcu oldu. Nihat, İspanya'da attıkça Türkiye'den yankılanıyordu golleri. 2008 yılında kapısına kadar giden
Fenerbahçe yönetiminin teklifini kabul etmeyerek İspanya'da noktalamayı düşünüyordu futbol hayatını. Beşiktaş yönetiminin de her transfer döneminde aklında olan bir isim olarak adı, yetiştiği kulüp ile de anılmaya devam ediyordu. 2009 yılının haziran ayında Beşiktaş Kulübü Başkanı
Yıldırım Demirören kararlı bir şekilde Çeşme'de Nihat ile yaptığı görüşme sonrası "El Turco" yeniden yetiştiği topraklara dönüyordu. Ancak Nihat, eski Nihat değildi. 22 yaşında ayrıldığı İstanbul'a 29 yaşında yeniden geldiğinde İspanya'da attığı goller ve dizinden geçirdiği 2 büyük
ameliyat ile dönüyordu. 2009-2010 sezonu öncesi takımı ile birlikte
kamp yapamayışı, kısa bir süre için de olsa askere gidişi, geçirdiği sakatlığın etkilerini tam olarak atlatamaması Nihat'ın Beşiktaş'a geri dönüşündeki ilk yılını etkisiz geçirmesine neden oldu. Herkes, hatta Nihat dahil "Eski Nihat'ı" arıyordu. Yeni sezon başladı. Artık sakatlığı tamamen bitmiş, takımı ile kamp yapmış ve en önemlisi de burada olmadığı 7 yılda çok değişen Türk futboluna alışmıştı. Sezon başı attığı goller ve
hazırlık kampındaki performansı ile umut vermişti Nihat. Ama Süper Lig'de dün oynanan Fenerbahçe derbisi, son bir aydaki performansı Nihat'ta değişen çok fazla bir şey olmadığını gösteriyordu. "Beşiktaş'ın çocuğu Nihat Kahveci", ailesi tarafından da yüksek sesle eleştirilmeye başlandı. Çünkü artık bahane yoktu ve Nihat'ın gol atması gerekiyordu.
Kariyeri başarılarla dolu bir futbolcunun en olgun olacağı dönemde neden istenileni verememesinin sebebini en yakınındaki isimler cevapladı.
Kaptan
İbrahim Üzülmez, Nihat'ın neler yapabileceğini ve nasıl bir
oyuncu olduğunu bildiğini söylerken, golleri atmaya başlayınca bu durumun düzeleceğine inandığını söyledi. Üzülmez, "Ben Nihat'ın eski takım arkadaşıyım. Onunla 2000'li yılların başında da beraber oynamıştık. Potansiyeli ve yeteneği ile İspanya'da bile neler yapabileceğini gösterdi. Nihat önemli bir değer ve en kısa sürede toparlanacağına inanıyorum" dedi.
Beşiktaş Futbol Komitesi Üyesi
Cengiz Zülfikaroğlu da Nihat'ın yönetim olarak arkasında olduklarını dile getirerek, şunları söyledi:
"Nihat'ın nasıl bir futbolcu olduğunu biliyoruz. Hala eski formuna kavuşamasa da, onun futbolculuk kariyeri neler yapabileceğinin göstergesidir. Milli takımda sürekli oynayan bir futbolcumuzu iki üç maç istenileni veremedi diye silmemiz mümkün değil. O bizim güvenimizi boşa çıkarmayacaktır. Kendisinin futbolculuğundan şüphemiz yok."
Beşiktaş
Basın Sözcüsü ve
Sağlık Kurulu Başkanı
Mete Düren de Nihat'a desteklerinin tam olduğunu vurguladı. Düren, Nihat'ın yaşadığı diz ve adale sakatlıklarından tam olarak kurtulduğunu söylerken, sahada yapmak istediklerini yapamaması için herhangi bir sağlık sorunun olmadığını iletti.