Bir santrfor, neredeyse sonradan oyuna girdiği her maçta gol atıyor diye, anlamsız bir düz mantık sonucunda karşılaşmalara yedek kulübesinde başlar mı? Ya da o santrfor, bu durumu hiç mi dert etmez? Süper Lig'i takip eden insanlar yıllardır bu soruları soruyor? Bu soruların sürekli tekrarlanmasının nedeni ise
Semih Şentürk... Geçen
sezon (Tıpkı diğer sezonlarda olduğu gibi) bir türlü 11'in değişmez ismi olmamasına rağmen Süper Lig'i gol kralı olarak noktalayan Semih, Milli Takım formasıyla kaydettiği 3 kritik golle de EURO 2008'in iz bırakan isimleri arasında yer aldı. Kendisi hakkında yapılan "Yeterli bir santrfor mu?" şeklinde tartışmalara son verdiği şampiyonanın yorgunluğunu eşi Pınar ve kızı Naz ile
Bodrum Fuga Otel'de atan 'Gol kralı' Semih, 'kralların' tercihi SABAH'a konuştu:
"BABAM SAĞOLSUN"
"Annem okumamı, babam ise
futbolcu olmamı istiyordu. Babam, anneme rağmen beni
İzmir Çamdibispor'a götürdü. Bir yıl içinde hem Genç Takım'da hem de amatör
takımda oynamaya başladım. O sezon toplam 50 maçta 105 gol attım ve Genç Milli Takım'a seçildim. O dönemde
Fenerbahçe'nin alt yapı antrenörü olan İrfan Saraloğlu beni alt yapı sorumlusu Cemil Turan'a önermiş. Cemil Turan da beni Fenerbahçe'ye
transfer etti.
"TÜRK OLMAK ZOR!"
Bir kere Türk pasaportuyla futbol oynamak, Türkiye'de bile zor. Eğer ben Süper Lig'de, Şampiyonlar Ligi'nde ve 2008
Avrupa Futbol Şampiyonası'nda yaptıklarım sonrasında ve milyon dolarlar karşılığında Fenerbahçe'ye gelseydim, hem karizmam olurdu hem de sürekli ilk 11'de oynardım. "Ama ben Fenerbahçe alt yapısından yetiştim ve buralara tırnaklarımla kazıyarak geldim. Bu da
yıldız olmam için uzun zaman aldı. Şu andaki bulunduğum noktaya gelebilmek için gece-gündüz dişimi tırnağıma takarak çalıştım. Artık
nöbetçi golcü değil gerçek golcüyüm."
Sabah