Ay-Yıldızlılar, çarşamba günü
Bosna'yı Ali Sami Yen'de devirdiği takdirde
final biletini alacak. Aksi halde tıpkı 2004 ve 2006'daki gibi şampiyonayı evden izlemek zorunda kalabiliriz.
2008
Avrupa Şampiyonası'na katılma yolunda
Norveç'i deplasmanda yenerek büyük bir adım atan
A Milli Takımımız, çarşamba günü Bosna'yı Ali Sami Yen'de yenerse finallere katılmaya hak kazanacak. Ay-Yıldızlı ekibimizin Oslo'da sahaya yansıttığı
futbol, otoritelerden tam not alırken, Teknik Direktör Fatih
Terim oldukça temkinli. Tecrübeli
teknik adam da tıpkı otoriteler gibi, "Okyanusu geçtik, derede boğulmayalım." görüşünü
futbolcularına ve
spor kamuoyuna empoze etmeye çalışıyor.
Fatih Terim, bu yüzden herkese birlik çağrısı yaptı: "Gün birlik olma, çarşamba günü hep beraber kazanma günüdür."
Norveç maçı sonrası futbolcularını tek tek kutlayan Terim, Oslo'daki karşılaşmanın kimin
Avrupa Şampiyonası'na gitmesi gerektiğini en iyi şekilde ortaya koyduğunu dile getirerek, "İyi futbol oynayan taraf bizdik. Bugün de bunu gösterdik. Şimdi daha işimiz bitmedi. Çok önemli, güzel ve yerinde bir galibiyet aldık. Biz kasım ayında minimum 4 puan farkla Norveç'e gelmeyi planlamıştık. Ancak futbolda bazen istedikleriniz olmuyor. Çok şanssızlıklar yaşadık. İnşallah Bosna-
Hersek maçında eski
oyuncularımız da bizimle birlikte olacak. Eski günlerimize dönüyoruz inşallah." dedi.
Herkesin Milli Takım'ın yanında olmasını isteyen tecrübeli teknik adam, "Bazen ben de kantarın topuzunu kaçırmış olabilirim. Bugünler beraber olma günüdür. Milli Takım'ın yanında olma günüdür. Gün çarşamba günü hep beraber kazanma günüdür.
Perşembe günü oturur, bazı şeyleri tartışırız. Norveç'i kendi sahasında yenebilmek her
baba yiğidin hakkı değil. Ben burada kazandıktan sonra kalkıp mağrur olamam. Hayatımız boyunca da hiç olmayacağız. Bizi
destekleyenlere sonsuz teşekkür ediyorum. Gün, birbirimize sarılma günüdür. Şimdi biz bu güzel sevinci yaşayalım. Bir puan öne geçtik.
Bosna-Hersek'i nasıl yeneriz ona bakalım." dedi.
'Küçücük Emre, 25 metreden Norveç'i yıktı'
Türkiye'nin Norveç'i 2-1 mağlup etmesi, 2008 Avrupa Şampiyonluğu'na gitmeye garanti gözüyle
bakan Norveç'te derin üzüntü ve şaşkınlık meydana getirdi. Emre ve Nihat'a övgüler yağdıran Norveç medyası, yenilgiden,
kaleci Optal, Carew ve Tettey'i sorumlu tuttu.
Gazeteler Carew'in artık futbol oynayamayacak kadar kötü olduğunu yazarken Teknik Direktör Hareide'nin "Sanki ringde
boks yapan bir
boksör gibiydim. Emre ve Nihat'ın golleri ile rakibim beni iplere serdi." sözlerine yer verdi.
VG Gazetesi ise "Türklerle iki maç, 4 gol ve üç kaleci hatası" manşetiyle verdiği yazıda, "Galibiyet Türklerin hakkıydı. Küçüçük Emre, orta sahada 25 metreden Norveç'i yıkan, dağıtan golü attı. Emre'nin belki de sadece Norveç'te değil dünyada rakibi yok. Yoluna çıkan herkesi aşmasını bildi, topu istediği gibi oynadı, oynattı. O istediğini yaptı. Kısacası herkesten iyiydi ve oynadıkça açıldı." ifadelerine yer verdi. Aften Posten gazetesi de Norveç'in kopmaya hazır ip kadar ince şansı kaldığını, Bosna'nın Türkiye'den puan almasını beklemekten başka şans kalmadığını yazdı.
Ay-Yıldızlı kafileyi mehter
takımı karşıladı
Euro 2008 elemelerinde Norveç'i deplasmanda 2-1 mağlup eden A Milli Takım, dün sabah
erken saatlerde İstanbul'a geldi. Ay-Yıldızlı kafileyi çok sayıda
taraftar ellerinde Türk bayrakları ve tezahüratlarla karşıladı.
Mehter takımı da bu coşkuya eşlik etti.
Futbol Federasyonu Başkanı
Haluk Ulusoy, havalimanında kendisine yöneltilen mikrofonları, 'Yorgunum' diyerek geri çevirirken, hiçbir futbolcu açıklamada bulunmadı. Bu arada havalimanında,
Haluk Ulusoy lehine, "Tarihi sen yazdırdın
efsane başkan" ve "Haluk baba, sen Allah'ın bir lütfusun" şeklinde pankartlar açıldı.
YORUMCULAR NE DEDİ?
Final biletini daha cebimize koymadık
Bütün milli futbolcuları ve Fatih Terim'i
tebrik etmek lazım; ama iş burada bitmiyor. Final bileti için bir maçımız daha var. Norveç,
Malta ile deplasmanda oynayacak, biz de evimizde Bosna-Hersek'le. Bizimki daha zor bir maç. Çok ama çok dikkatli olmak zorundayız. Can Bartu,
Hürriyet
Bosna maçı bittikten sonra konuşalım
Bosna-Hersek maçı bitmeden hiçbir şey garanti değil. Futbol Federasyonu'nun ve Fatih Terim'in Avrupa Şampiyonası finallerine gitsek dahi bazı şeyleri gözden geçirmeleri gerekir. Takım mı olacağız, yoksa yazboz tahtası mı? "Ben yaptım oldu mu?" yoksa "Aklın yolu bir mi?" Hep birlikte göreceğiz.
Erman Toroğlu, Hürriyet
Çarşamba akşamı her şey belli olacak
Kalecimizden forvetimize kadar hem çok akıllı oynadık hem de fizik olarak bizden çok üstün bir takım karşısında ezilmedik. İyisiyle kötüsüyle son maça kadar getirdik. Bosna'yı İstanbul'da yenmek demek, finallere gitmek demek. Yenebileceğimizi düşünüyorum. Yenmemiz gerek...
Ahmet Çakar,
Sabah
Haluk Ulusoy'un terapileri işe yaradı
2008'de
İsviçre ile Avusturya'nın ortak düzenleyeceği Avrupa Futbol Şampiyonası'na katılma yolunda Norveç'i yenerek büyük avantaj sağlayan A Milli Takım'da bu zaferin arkasında Futbol Federasyonu Başkanı Haluk Ulusoy'un
psikolojik motivasyonlarının da etkili olduğu öğrenildi. Bugüne kadar ne oyuncularla birlikte aynı otelde kalan ne soyunma odasına inen ne de takım otobüslerine binen Başkan Ulusoy, Norveç maçı öncesi bu prensiplerini bozdu. Milli Takım ile birlikte Estonya'daki kampa gelen Ulusoy, hem oyuncularla birlikte aynı otelde kaldı hem de bütün idmanları yakından takip etti. Kendisine tahsis edilen araca hiç binmeyen Ulusoy, takım otobüsünün ön koltuğunda Fatih Terim'le birlikte oturdu. Otelde her akşam farklı oyuncu gruplarıyla sohbet ederek bu önemli maça oyuncuları motive etmeye çalıştı. Psikolojik seans olarak değerlendirilen bu konuşmalarda
Arda da Ulusoy'un yanından bir an olsun ayrılmadı ve yaptığı esprilerle gergin ortamı yumuşatmaya çalıştı.
Ulusoy'un duygu yüklü konuşmalarında milli futbolculara, "Dünyanın en kaliteli takımlarından birisiniz. Yüreğinizi koyduğunuzda yenemeyeceğiniz takım yok. 70 milyonun yüreğini yüreğinizde hissedin. Çünkü onlar size dualarıyla destek veriyor." dediği öğrenildi. Ulusoy, Milli Takım'a yeni seçilen oyuncuların heyecanlarını yenmesi için de
Hamit, Nihat gibi oyuncuların bu isimlerle yakından ilgilenmesini istedi. Bu oyuncular, ilk kez Ay-Yıldızlı formayı giyecek olan oyuncuların aşırı heyecanlarını yenmelerini sağladı.
ZAMAN